Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında sert bir şekilde tokat attım. Kaşlarımı çatıp arkamı döndüm ve gitmek üzere adımlar attım. Büyük bir sinirle yolda sarhoş halimle ilerlerken arkadan biri kolum acıtırcasına çekti.
"Nereye ? "
"Eve gidiyorum geri zekalı."
"Seni ben götüreceğim,bu halin ile eve gidemezsin."
Başka çarem olmadığı aklıma geldiğinde ayakta durmakta zorlanarak arabaya doğru ilerledim.
Arabaya biner binmez gözlerime çöken ağırlık beni uykuya sürükledi.
Ali'den...
Evimin önüne geldiğimde aklıma bu işin sonucunun kötü olacağı gelse de onu bu halde tek bırakamazdım. Arabadan inişimle onun kapısını açıp kucakladım. Uzaktan kumanda ile arabayı kilitleyip evime girdim.
Yalnız yaşamanın bu günler için faydalı olacağı aklıma bile gelmezdi.
Selin'i kendi yatağıma yerleştirdikten sonra dolaptan çıkardığım battaniyeyi üzerine örttüm. Uyurken o kadar masum ve güzel gözüküyordu ki birkaç dakika gözlerimi ondan alamadım. Sonra saattin geç olduğunu fark ettiğimde başka bir odaya geçip uzandım.
Tavana bakarak bu kızda beni bu kadar çok etkileyen şeyin ne olduğunu düşünüp aptalca sırıtırken göz kapaklarıma çöken ağırlığa alı koyamadım.
Sabah 09:30
Alarmı susturduktan sonra bir anda gözlerimi açıp Selin'in uyanacağını düşündüm. Ani bir hareket ile yataktan kalkıp pijamalarımı yatarken giymediğim için kendime 'aferin' dedim ve parmaklarımla saçımı düzelterek odadan çıktım.
Selin'in odasına girdiğimde yatağından çoktan kalkmış olduğunu fark edip evden gitmemiş olması için dua ettim. Odadan tam çıktığımdan mutfaktan bir takım sesleri geliyordu -umarım Selindir- hızlı bir şekilde merdivenleri inip mutfağın kapısına ulaşmıştım.
Tam Selin'e seslenecekken alnımın ortasına sertçe vurulan yumurtanın şokuna kapıldım.
"Adi pislik mavi salağı!"
Hakaretlerinden sonra bu seferde domatesleri bana fırlatmaya başlamıştı. Kendimi korumaya çalışırken bir yandan da Selin'in seslerine kulak veriyordum.
"Terbiyesiz! Sen nasıl beni evine getirirsin ya,kandırdın beni! Ben şimdi evdekilere ne diyeceğim,nasıl hesap vereceğim!"
"Selin dur anlatacağım dur sakin!"
Beni dinlemiyordu bile belki de o sinirle gözleri kararmış kulakları tıkanmıştı.Savaşa devam ederken,kendimi korumaya çalışırken bir yandan da ona yaklaşıp bu anı durdurmayı planlıyordum.
Hedefime ulaştığımda kollarını iki elimin arasına koyup durdurdum.
"Anlatacağım ama önce bir sakin ol."
"Bana masal anlatma! Sapık."
![](https://img.wattpad.com/cover/58094913-288-k146722.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖK GÜRÜLTÜSÜ
Fanfiction"Kötülüğün içinden duyulan o kahkaha." Ailesini kaybettikten sonra yengesinin verdiği acılara rağmen direnen Selin'in hikayesi. Hedefi üniversiteyi bitirip özgürlüğüne kavuşmaktı. Umrunda olan sadece iki durum vardı.Biri ona yalnızlığı unutturan ark...