GÖK GÜRÜLTÜSÜ

6.2

Sessizlikten sonra uzunca gözlerinin içine bakıp parıltısını seyrettim. 

"Gidelim mi ?" ne kadar istemesem de bir an çıkıverdi ağzımdan kelimeler. Ellerini yanaklarımdan çekip gamzem de parmağını gezdirdi. Yavaşça onu kendimden çekip arabaya doğru ilerledim,kapımı açıp koltuğa oturdum. Ben kemerimi bağlarken o son kez dalgalara bakıp nefesini tazeledi ve hızlı adımlarla arabaya yerleşti.

"Eve gitmek istemiyorum."

"Eve götürmüyorum."

"Nereye gidiyoruz ?"

"Bugün kendini bana bırakabilir misin ? Çılgınlar gibi eğlenebiliriz."

"Seninim,bugün."

Düşünmeden verdiğimi cevaplar beni pişmanlığa sürüklemezdi umarım.

Bomboş yolda nereye gittiğimi bilmeden ilerliyorduk. Bu sessiz durumdan sıkılıp ortama biraz eğlence katmak için müzik açtım. 

Sezen Aksu - Küçüğüm

"En sevdiğim."

Sezan Aksuyu dinleyerek çizim yapmak benim için tarif edilemezdi. Çoğu kez yabancı parçalar dinlesem de Sezen Aksu benim için çocukluğumdan bu yana vazgeçilmezim olmuştu.

Yol boyu müzik dinledik,hiç konuşmadan. Şu an kendimi çok mutlu hissediyordum ve bunun bozulmasını istemiyordum.

Gözlerimi kapatmış,rüzgarın yüzüme hafifçe çarpışında gitmeye devam ederken birden durduk.

"Biraz da eğlenelim değil mi ?"

Beni eğlence mekanlarından birine götürmüştü ve daha önce hiç gelmediğime emindim.Bugünlük kendimi Ali'ye bıraktığım için o ne derse onu yapacaktım. Artık çok yorulmuştum hedefim ne kadar da sadece derslere odaklanmak olsa da bugünümü Ali ile geçirip biraz olsa da kafamı dinleyebilirdim.

İçeriye girdiğimizde bangır bangır müzik çalıyordu ve dans eden insanlar gördüm. Yüzümde beliren kocaman gülümsemem ardından Ali'nin kolumdan tutup beni götüreceği masaya doğru ilerledik.

"Eğlenelim o zaman." kendimi müziğin ritmine kaptırıp saçlarımı savura savura dans edip. Ali,içecek bir şeyler almaya gidecekken göz kırpıp uzaklaştı.

Yanıma geldiğinde 2 bardak içki getirmişti. Şüphesiz,sorgulamadan içtim,hemde ikisini birden. Biliyordum tek bardak bile bana kendimi kaybettirebilirdi ama umurum da bile değildi.

Dans ederken biraz kalabalığın arasına karışıp önüme gelen içkiyi mideme indirdim. Yeterince sarhoş olacak kadar içmiştim.

"Bu kadar eğlence yeter küçük hanım hadi gidiyoruz.

"Ama ben biraz daha eğlenmek istiyorum."

Dansıma devam ederken birden hızımı kesip beni mekanın çıkışına kadar kolumdan tutup sertçe peşinden sürükledi.

"Ne yapıyorsun sen ya ? Eğleniyordum!"

"Sarhoş oldun kendinde değilsin,benimle geliyorsun."

"Sana ne benden. Bırak peşimi ya ben burada kalacağım gidiyorsan good bye."

Belimden tutup beni kendine çekti. Nefesi tenime değecek kadar yakındık.Anlam veremediğim bu zamanı Ali'nin sözcükleri ile kafamda denkleştirdim.

"Bana bir daha 'sana ne' dersen bozuşuruz."

"Niye ? Çok mu önemliyim senin için ?" sarhoşken farklı bir Selin çıkıyordu ortaya ve şu an da o vardı Ali'nin karşısında.

Cevap vermeden beni arabaya doğru götürme isteği ile kaşlarını çattı. O'na sinirlenip bağırarak bir kaç cümle daha ekledim ve ayıkken söylemek istemediklerimi şimdi dile getiriyordum.

"Sana ne ya sana ne! Bırakmıyorsun peşimi,ne istiyorsun benden ne ?"

Parmaklarıyla sakallarını kaşıyıp yere eğdiği başını yukarı kaldırdı,gözlerini bana dikti. Ses tonumu alçaltmadan cümlemi tekrarladım.

Gözlerini bana doğru kilitledi,kaşlarım çatık bir şekilde ona bakarken ani bir hareket ile beni kendine çekti.Dudaklarıma yapıştı birden. Dudaklarını dudaklarıma bastırırken elimi ensesine götürdüm. Sertçe beni öpmeye devam ederken zihnimdeki bütün düşünceler kaybolmuştu sadece o zamana odaklı idim.

Bıyıkları dudaklarıma değiyordu.Nefesi tenime karışmıştı artık ve ben o anı tarif edemezdim.

Canlarım! Biliyorum bölümler kısa kısa geliyor fakat zamanım çok kısıtlı. Boş vakitlerimde uzun uzun yazıp telafi edeceğim♥