3

1.6K 132 3
                                    

Nereden görmüştü ? Fondoten ile biraz da olsa kapattığımı zannediyordum. Şimdi nasıl açıklama yapacaktım ? Yapmama gerek yok aslında. Terslesem daha iyiydi. Hem ona ne ?

Alıcı : Ali

Sana ne.

Mesajı attıktan sonra aradan 1-2 dakika geçmeden cevap geldi. 

Gönderen : Ali

Sen söylemezsen bende arkadaşlarından öğrenirim.

Arkadaşlarım,hayır onlar olamaz! Kumsal haricinde kimse bilmiyordu bu yaraları,hiç bir zaman da bilmeyecekti. Yaramı gizlediğimi düşünüyordum,yanılmışım. Şimdi ya Ali'ye gerçekleri anlatacaktım ya da yalan söyleyecektim. Başka çarem yoktu. Elimde ki telefonu yatağa bırakıp odamın içini bir kaç kez turladım.Ali'ye söylemek için ideal bir yalan bulamadığımdan eksik bir şekilde anlatmaya karar verdim.

Alıcı : Ali

Arkadaşlarıma bundan bahsetme,aramızda kalsın. Yaralarıma gelince..ne babam yaptı ne de sevgilim. Sevgilim de yok zaten. Yeter mi ?

Bence çok açıklayıcı ve yeni tanıştığım birine göre mükemmel cümleler kurmuştum.Bunların sebebini öğrenirse hayatımdaki şifreleri de çözebilir mi ? 

Saçmalama Selin! O kim ki ? Senin hayatına yeni girmiş bir şahıs sadece. Ya da yeni sınıf arkadaşın diyelim.

Gönderen : Ali

Yetmez.

Alıcı : Selin

Yarın saat 07:30'da okulun arkasında ki parka gel.

İstemsizce yazdığım bu mesajın ardından böylesinin daha iyi olacağına karar verdim. Ağzını sıkı tutması için onunla konuşacaktım ve bu mesele unutulacaktı. Ben öyle umuyordum.

Derin nefes alış verişimin ardından telefonu bir kenara bırakıp kendimi yatağa attım. İçimi bir sıkıntı kaplarken ondan gelmiş olan mesaja bakmayı unutmuştum. Birden kafamda olan bitenleri baştan sona geçirirken aniden aklıma Ali'nin gelişi ile elimi telefona doğru hızla uzattım.

Gönderen : Ali

Bekletme beni,hiç sevmem.

Ali'nin bu mesajından sonra gözlerimi devirip parmaklarımı saçımın arasına götürdüm.Güya bugün okuldan erken çıkışımı uyuyarak değerlendirecektim. Ali'nin bedenimde yarattığı stresten dolayı başıma giren ağrıyı geçirmek için mutfağa doğru merdivenlerden inmeye başladım. Dayım ve yengemin kahkahaları orta kata geldiğimde duyulmaya başlamıştı.Anca bu zamanlar gülüyordu işte cadı kadın! İki yüzlü şeytan! Acaba dayım yaptıklarını bilse boşanır mıydı ? 

Yengeme gözükmeden oldukça büyük mutfağa girebilmeyi başarmıştım.Tam dolaptan baş ağrısı ilacı alırken tezgahın arkasından ağlama sesleri duydum.Sesin geldiği yöne doğru küçük adımlarla ilerlerken Arasın bedeninin yarısını görünce hızlandım. 

"Canım,ne oldu sana böyle ?"

"Annem istediğim itfaiye arabasını almıyor."

Yengemi ne kadar sevmiyorsam çocuğunu da o kadar seviyordum. Sanki onunla hiç alakası yokmuş gibi,çocuğu değilmiş gibi. Canımdan bir parçaydı benim için.

"Masum yüzünden akan gözyaşlarını silelim ve sana söz veriyorum ben alacağım."

"Gerçekten mi ?" diye sordu heyecana karışmış titreyen sesi ile.

Fiyatının ne kadar olduğunu bilmeden -onun göz yaşlarına dayanamadığımı var sayalım- yüzündeki gülümsemeyi,o heyecanı görünce aniden sarıldım.

"Sen ağlama,ben senin için bütün oyuncakçıyı bile satın alırım."

Aras ile sevgi dolu bir an geçirirken yengem bağırarak Aras'ı çağırdı. Yanağıma öpücük kondurup gitmişti.Ardından ayağı kalkıp dolaba doğru yöneldim. Elime aldığım ilaç kutusundan bir tane çıkartıp içtim,tezgahın üzerinde duran sürahiden bir bardak su alıp yudumladım.

Her zaman ki gibi yengeme gözükmeden odama çıkıp hiç başlayamadığım uyku seansıma girmek istiyordum. Merdivenleri hızla çıkarken ses çıkartmamaya dikkat etmiştim.

Merdivenlerin ardından odama ulaşmıştım.Kapıyı kilitlemeyi unutup usulca yatağa yanaştım. Son bir kez uyumadan telefona bakmaya karar verdiğimde Ali'den mesaj geldiğini fark ettim.

Gönderen : Ali

Bu soruları aniden,tanışmadan sorduğum için gelirken nefretle dolma. Elmacık kemiklerini getirmeyi unutma,gülüşünü de!

Yavşak kelimesinin sözlük anlamı gibi mi konuşuyordu yoksa bana mı öyle geliyordu anlam veremedim.

Mesaj atmaya gerek duymadım bu sefer bütün ciddiyetimle uyumaya karar verdim derken alarmları kurmaya başladım. 10-15 saniyelik işimden sonra sonunda gözlerimi kapatabildim. 

SAAT : 07:00

GEÇ KALACAKSIN KALK!

Bu sevimsiz başlıklı alarmın ardından yataktan hızla kalkıp banyoya girdim. Ellerimi ve yüzümü yıkayıp kendime geldikten sonra ilk defa bir güne '5 dakika daha uyusam ne olur ki' ile başlamadığımı fark ettim. 

Okul formamı üzerime hızla geçirdikten sonra dizimin üzerinde olan eteğimin boyuna kadar siyah hırkamı giydim. Kitaplarım dolapta olduğu için çantamı hazırlamaya ihtiyaç duymadım. Hafif bir okul makyajı yaptıktan sonra parfümümü sıkıp odadan sessizce çıktım.

Kimsenin ruhu duymadan evden çıkabildiğim için kendimi tebrik ettim. Okula mecburen yürüyerek gidecektim çünkü bu buluşmadan Kumsalın haberi yoktu.

Telefonumu açıp saate baktığımda 07:18 olduğunu fark ettim ve 5 dakikalık yolum kaldığını tahminen hesapladım. Ali hiç mesaj atmamıştı,uyudu mu acaba ? 

Alıcı : Ali

Uyudun mu ? 

Alıcı : Ali

Gelmiyor musun ? 

İki mesajımın ardından gelmeyeceğini ve birilerine bir şeyler anlatacağı aklımın ucundan geçmişti. Sabırla yürürken onun geldiğini görüyordum. Elinde sigarası ile okul formasının üzerine giydiği deri ceket ile çok cool bir görüntü sergiliyordu.

İstemsizce onu süzüp kendimi o sigara içişine kaptırmışken beni görüp eliyle 'gel' işareti yapmıştı. Yüzüme biraz sert bir ifade yerleştirip yanına gittim.

"Hoş geldin."

"Bak eğer bu gördüğün manzaradan birinin haberi olursa senin başına bela olurum!"

"Bir iki cümle ile durumu özetleyip merakımı gider, o kadar da ağzı gevşek biri olmadığımı anlarsın. "

"Bana emir vermekten vazgeçer misin?"

"Anlat."

"Bak! Ben senin bildiğin gibi  kızlardan değilim. Bilmediğin şeyler var ve anlatmak zorunda da değilim. Gerekeni biliyorsun daha ne ?"

"Derste deftere çizdiğin o kanlı eli nasıl açıklayacaksın ?"

Şaşkınlıkla ona bakarken onda tuhaf bir şeyler olduğunu sezmiştim. Bunlara neden dikkat etmişti ? Neden benimle uğraşıyordu ? Gözlerine kızgın bir ifade ile bakarken durumu toparlayıp gitmeye karar verdim. 

"Hani şu renkler var ya birde anlamları. Mavi mutluluk derler,kırmızı aşk.. Benim balonlarım var mavi renk,önüne gelen havasını söndürüyor. Bulutum var mesela kıpkırmızı ama aşk yağdırmıyor,kan kusuyor. Siyahta huzur benim için. Tamam mı oldu mu ?"

"Yardım ?"

"Asla! Hayatıma burnunu sokma!"

UMARIM İÇİNİZE SİNMİŞTİR. HER GÜN KENDİMİ DAHA DA GELİŞTİRMEYE ÇALIŞACAĞIM. GÜZEL YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM ♥





GÖK GÜRÜLTÜSÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin