Senden vazgeçmem...#wattys2016

Bölüm-4

Burnuma hastene kokusu geliyordu. Ama ne kadar zorlarsam zorlayayım sanki gözlerimi tutkalla yapıştırmışlar gibi açamıyorum. Kulağıma ağlama sesleri geliyor ama kimden geldiğini idrak edemeyecek kadar yorgunum.
"Ceylin özür dilerim kızım ama söyleyemem affet beni lütfen."
Annemin sesi kulaklarımı doldurduğunda onunda üzüldüğünü anlamıştım ama o konu ne olursa olsun bana anlatmalıydı . Beni bu kadar derinden etkileyecek konu ne olabilirdi. Merak bütün bedenimi ele geçiriyordu.

"Hala nasıl uyanmaz doktor 2 gün oldu."
Furkan doktora sinirle bağırmıştı.
"Endişenizi anlıyorum ama sakin olup beklemekten başka çaremiz yok."
"Nasıl yok ya nasıl siz doktor değilmisiniz uyandırın artık onu."
Furkan konuştuktan sonra sertçe kapatılan kapı sesi kulaklarıma doldu.

Yine bilincim gitmeye başlıyordu. Ve bende daha fazla dayanamayarak kendimi karanlığa bıraktım. En sevdiğim renk siyah o siyah renkte huzura kavuşmayı umdum....

FURKANIN AĞZINDAN
Kaç gündür uyuyordu. lanet olsun onu bu hale getiren bizdik ama ne yapabilirdim ki onu kendimden uzak tutacak kadar çok seviyorum ona o sırrı Nasıl söylerim? kafayı yemek üzerindeydim. O şerefsiz onu kurtardı o gün ben onu kurtarmalıydım o benim prensesimdi biz dünyaya birbirimiz için gelmişken o şerefsiz geldi çaldı onu benden. Ceylin olanları hatırlamazken ve o piç yurtdışındayken yüzüne bakamadığım için ondan uzak durmuştum. Tabi bu uzaklık onu gizliden izlemediğim anlamına gelmiyor. Ah be ceylinim küçükken verdiğimiz sözü nasıl unutursun hani ölsek bile birlikte ölücektik.

Sinirden gözüm dönmüştü ve herzaman gittiğim boks salonuna gittim. Üzerimi değiştirip antrenman yerine geçtim elime eldivenleri geçirdim ve kum torbasına vurmaya başladım.
"Bırakamazsın lan beni bana sözün var bırakamazsın o piç seni sevmedi bile onun yüzünden acı çektin kaçırıldın.."
Nefes almak için duraksadım. Her konuştuğumda daha sert vuruyordum tekme atıyordum yumruk atıyordum. Ama yinede sinirimin azalması gerekirken çoğalıyordu sanki.
"Lan ben sana kıyamazken o piç senin kaçırılmana sebep oldu. Ama o piçe sorucam ben lan senin karşına Nasıl çıkar o çıkmamalıydı kabul etmişti giderken Ceylin iyi olucaksa giderim demişti ne değişti lan piç niye döndün ordan. Lan kız seni tamamen hafızasından silmiş ne istiyorsun sen ondan koruyamıyorsun onu işte kötülükten başka birşey vermiyorsun git işte bırak benim prensesimi bırak piç soyu."
Nefesin kesilene kadar ağladım, bağırdım ve kum torbasına vurmaya devam ettim artık gücüm kalmayıp ellerim parçalana kadar vurdum. Çok seviyorum lan ölürcesine seviyorum. Ona bir şey olucak diye korkuyorum deliriyorum lan deliriyorum....

Akşama kadar orada kaldıktan sonra duşa girip hastaneye gitmek için arabama atladım.
"Miniğim yanına geldiğimde  gözlerini açmış ol o güzel gözlerine bakmaktan mağrum etme beni."
Hızlıca yolla sürüyordum çünkü biran önce miniğime kavuşmak istiyordum .
Hastaneye vardığımda direk miniğimin odasına çıktım. Hala uyuyordu uyan be miniğim biliyorum uyumayı çok seviyorsun ama yapma bana bunu .

Geçmiş
CEYLİNİN AĞZINDAN
Okulda ilerliyorum. Her yürüyüşümde etraftaki insanlar yeni olduğum için merakla bakıyor. Tabi ben onlara bakmıyorum çekingenliğimden. Okulun merdivenlerini çıkacakken karşıdan gelen çocuk dikkatimi çekti.
Siyah saçları ve yemyeşil gözleriyle insanı kendine hapsediyordu. Hele o yüz şekli o kadar kusursuz duruyor ki gözlerimi alamıyorum. Sonra oda benim baktığımı hissetmiş gibi gözlerimin içine baktı ve yanıma doğru yürümeye başladı. Yaklaştı yaklaştı o her yaklaştığında nefesim kesiliyordu ne oluyor bana böyle ilk defa nefesim kesiliyor ve kalbim tekler gibi atıyordu sanki Zaman duruyormuş gibi. Çocuk dibimde durdu ve çapkın sırıtışını yüzüne yayarak konuştu.
"Bu kadar vücudumu merak ediyorsan söylemen yeterliydi gözlerinle soymana gerek yok küçük kız."
Sinirden ellerim titrerken çocuğun yakışıklılığı nede başka birşey umurumda değildi. Çocuk yanımdan geçip gitmişti merdivenleri inecekken arkamı dönüp bağırdım.
"Hey ukala senin bu havaların ben gelene kadardı bana sökmez oğlum bu kendini beğenmişlik he yakışıklı olsan içim gam yemeyecek ama yok ne tip var ne zeka vardır anca ego."
Bana sinirle bakarken etraftan sesler geliyordu
"Vay canına yaktın ortalığı"
"Sen ateşsen yanmaya hazırım bebeğim yak beni."
Onları takmayarak beni gözlerinden çıkan ateşle yakıp kül etmek isteyen çocuğa yaklaştım.
"Aaa tatlım okula egonuda kaydettin mi maşşallah senden fazla yer kaplıyor."
Dedim göz kırparak ve arkamı dönüp gittim arkamdan ıslık çalan ve tezahürat edenleri ve bizim ateş püskürten ejderhayı bırakarak. Vay be ben neymişim daha önce böyle bir olay yaşamamıştım çünkü eski okulum öyle kendi halinde takılan insanlarla doluydu böyle değildi. Bu ukala resmen sapık yapmıştı beni. Tamam çocuğu resmen göz hapsine almıştım ama bu kadarı fazlaydı o kim bana öyle diyecek.

Müdürün odasını aramaya başladım. Ve biraz yürüdükten sonra tahminen bu katta olmadığını anladım ve yoldan geçen bir çocuğu çevirerek sordum.
"Affedersin müdürün odası nerede?"
Çocuk tebessüm ederek
"Gel götüreyim seni."
"Tamam çok saol."
Dedim gülerek onu takip ederek
"Buarada ben mert."
Uzattığı eli tutarak güldüm.
"Bende Ceylin ."
"Hım güzel isimmiş niye okul değiştirdin peki."
"Taşındık ve mecburen bende bu okula geldim."
"Anladım bende diyorum daha önce buralarda görmedim görsem tanırım."
Sadece güldüm. Sonra bir kapının önünde durdu.
"Bu oda dikkat et insan yiyen canavar olduğu konuşulur okulda daha önce odasına giripte çıkamayanlar oldu fıstık ona göre."
Korkmuş gibi yaptım.
"İnanamıyorum Mert ya beni yerse."
Güldü
"Aslında bende o canavarlardan biriyim böööö."
Sonra gülmeye başladık Mert üzerime gelirken.
"Mert."
Birinin Mert'e bağırmasıyla kafamızı oraya çevirdik. Bu sabah kavga ettiğim çocuktu ve hala sinirli bakıyordu.mert bana döndü ve yanağımı sıkıp
"Eee artık canavar seni baş başa bırakıyorum yoksa şuradaki canavar beni yiyecek."
Ben kahkaha atarken oda güldü
"Tamam sen git ben kaderime razıyım."
Dedim korkakça
"Hadi görüşürüz."
O giderken bende müdürün kapısını tıklattım ve gir komutunu duyunca girdim.
"Merhaba hocam ben Ceylin Duru okula yeni geldim."
Adam beni baştan aşağıya süzdü gülerek
"Sınıfını öğrenmeye geldin dimi?"
Dedi yok ya ben okulunuzu satın almaya geldim başka ne olabilir acaba tabikide sınıfımı öğrenmeye geldim birde özel okul olucak.
"Evet hocam"
"Dur bakalım"
Adam bilgisayardan bir yerlere girerek baktı ve fotokopi makinesinden birşey çıkartıp uzattı.
"Bu ders programın ve 8-B sınıfındasın kızım hadi sen çık ders başlamadan."
"Teşekkür ederim hocam."
Deyip çıktım. Sınıfımı aramaya başladım ama okul çok büyüktü nasıl bu okula kayıt olabildim hala akılım almıyor normalde zengin değiliz ama bir şekilde ailem beni bu okula yazdırdı. Bende kurcalamıyorum nasılsa umurumda değil. Yürümeyi sürdürüp sınıfımı buldum ama ders başlamıştı. O yüzden kapıyı çaldım ve içeri girdim. Bütün gözler bendeydi. Ama ben bu kadar ilgi odağı olmaya alışık değilim ki.

Hoca bana neden geldin bakışları atarken
"Ben yeni öğrenciyim."
Dedim kadında süzdü ve
"Hoşgeldin tatlım bak şurası boş geç ve kendini tanıt."
Söylediği yere baktığımda Mert'le göz göze geldik ve güldüm onun yanına oturacaktım. Ve gözüm sıramın arsanda oturan sinirli ukalayla birleşti bana bomboş bakıyordu. Yerime geçtim. Ayağa kalkarak konuşmaya başladım.
"Ben Ceylin Duru okulumu değiştirmemin sebebi taşınmam burdan önceki okulum izmirdeydi."
"Hoşgeldin Canım oturabilirsin."
Etraftan uğultular geliyordu büyük bir ihtimalle dedikodumu yapıyorlardı.
"Vay be şansa bak yine karşılaştık."
"Ne şans ne şans bende ki eşşek şansı be bir canavarla oturmak zorundayım."
Dedim dehşet içindeymiş gibi yaparak suratımı
"Korkma cici kız seni yemem."
Sonra düşünür gibi yaptı
"Ama güvenemiyorumda."
Dedi sırıtarak o öyle diyince gülmeye başladım kendimi sıkmasam kahkaha atardım.
"Hocam şu yeni gelen kız susarsa dersi dinliycem konsantremi bozuyor."
Arkamdaki ukala hocaya söylediğinde hoca bana bakarak
"Ceylincim sessiz olur musun? Poyraz bey ilk defa ders dinlemek istiyor. Biri bugünü not etsin tarihi bir an."
Dedi dalga geçerek poyrazın daha çok sinirlendiğini hissediyordum. Kulağımda nefes hissettiğimde dondum nefesini dışarı vererek
"Bugünün hesabını fena vereceksin Ceylin hanım."
Dedi tek tek her kelimesine baskı uygulaya uygulaya sonra geri çekildi.
"Takma sen poyrazı aslında iyi çocuktur yalnız öyle hemen alışamaz ve sende sabah çok damarına basmışsın o yüzden yapıyor çünkü ilk defa biri onu tersledi."
Şaşırmış bir şekilde
"İlk defa mı?"
"Evet ilk defa."