Saatler dakikaları,dakikalar saniyeleri,saniyeler ise saliseleri kovalıyor.
Fakat zaman geçmek bilmiyor. Okul çıkış saatine yarım saat vardı ve ben Mercan'a bu kutuyu göstermek için bekliyordum. Daha sonra neden onların evinde beklemiyorum diye düşündüm ve üstüme başıma çeki düzen verdikten sonra anneme durumu söylerek Mercanın evinin yolunu tuttum. Daha önceden de söylediğim gibi evlerimiz birbirimize çok yakın. Kapıyı bana açan tabikide Mercan'ın cadı ama bi o kadar da tatlı olan kardeşi Selin açtı. Daha henüz 4 yaşında ama o da aynı Mercan gibi o yaşlarda peltek konuşuyordu. Ve böyle konuştuğunda insanın ısırası felan geliyor.
Peltek olmasının yanı sıra dilide bazı kelimelere dönmüyor. Babası alanında uzman olan bir doktora gösterdiğinde doktor " zamanla geçer" diyerek hepimizin içine su serpmişti.
"Aae Dada abla" evet Ada diyemiyor.
"Selinim benim " der demez kucağıma almam ve içeri girmem bir oldu. Bu bugün bozulan moralimi yerine getirmesine yardımcı olur. Laf aramızda ne zaman moralim bozuk olsa Selinin yanına gelirim.
Çünkü onların gözündeki ışık bile benim mutlu olmamı sağlıyor. Onunla her zamanki gibi bebeklerle oynadık. Sanki onunlayken zaman sular seller gibi akıyor ve bize zamanlar yetmiyor. Keşke uyku zamanına denk getirmeseydim. Böyle minik elleriyle küçücük gözlerini ovuşturdu ve o minik ağzı açılarak esnedi (ay sanki ağzı açılmadan esniyebilecek gibi bende ;) ) bende durumu anladım zaten anlamamak elde değil. Onu kucağıma aldım ve odasına götürdüm. Sırtımı duvara verdim. Elimede bir yastık aldım. Uzattığım bacaklarımada yastığı koydum ve en son da Selini yatırdım. Sallamaya başladım. " dada abla ninni..ninni" bu haline gülerek evet anlamında başımı salladım bana karşılık olarakda minik ve yumoş ellerini alkış edasıyla çırptı. Bende başladım " dandini dandini dastana danalar girmiş bostana kov bostancı danayı yemesinler hanayı..eee..ee..ee..eee" ben öyle bir kaptırmıştımki kendimi uyuduğunu hiç farketmemişim. Onu alarak yatağına yatırdım. Üstünü örttüm ve ödül olarak da yanağından bir öpücük aldım. Saate baktığımda 10 dakkaya burda olacağını anladım ve Mercan'ın odasına çıktım. Normalde siyah saatimi arardım fakat hiç havamda değilim. Gözümün önünden bi an film şeridi gibi her şey geçti. Baya dalgınım bu aralar hayrolsun bakalım. Mercan beni görünce gözlerinde telaş,üzüntü ve şaşkınlık vardı. Beni görünce hemen sarıldı çünkü o da biliyor bugünün ne olduğunu. Ona sadece kutuyu göstermekle ve ona vermekle yetindim. Kutuya meraklı gözlerle baktı ve açtığında nasıl anlatsam eli ayağı buz kesti derler ya ondan oldu. "A-ama bunlar-bunları nerden..sen..buldun ?" " Annem bunları zamanında çekmiş ve bastırmış ama bunlar hep o annemin sandığındaymış.Annemde bunları bugun toplamış,çıkarmış ve böyle bir şey yapmış bize" "Emoşa bir kere daha hayran oldum"diyebildi sadece.
Mercan benim aksime çok ağlamadı hep güleryüzle baktı fotoğraflara bende ona imrenek baktım. Mercan oldukça duygusal biridir bunun yanında gülmeyide çok sever. Eee hal böyle olunca ilk ağlar sonra da güler benim arkadaşım. Aklıma gelen fikirle Mercan'a "bu akşam birlikte uyuyalım mı ? Tıpkı eski günlerde ki gibi ?" o an Mercan sanki bunu söylememi bekliyormuş gibi "eveett" dedi ve ikimiz Emoşa bunu söylemek için evden çıktık. Anneminde iznini aldıktan sonra okul formamı,çantamı ve pijamamı aldıktan sonra evden çıktık.
Diş fırçamı almadım çünkü onlarda benim hep kullandığım var bizim evdede Mercan'ın var. Biribirimizde çok kaldığımız için.
Eve gittiğimizde yemek yedik ve odaya çıktık bugün yeterince ağladığımdan dolayı gözlerim yanıyordu ama Mercana bir kaç şey sorucam. " Mercan bizim gruptakiler ne dedi ben gelmeyince?"
"Tabikide nedenini sordular ama ben biraz rahatsız olduğunla ilgili bi şeyler zırvaladım ve çok fazla üstelemediler. Ama çıkışta ziyaretine geliceklerdi ben zorla ikna ettim valla. Ne zaman gerçeği söyleyeceksin yada pardon söyleyeceğiz?"," En kısa zamanda anlatıcaz" dedim ve yatağa yattık ikimizde çift kişilik olduğundan zorlanmıyoruz zaten son olarak Mercana "iyiki varsın" dedim ben sevgimi kolay kolay gösteremem,gösterdiğim zamanlar da nadir olur.Kısaca odunum diyelim. Mercan da " sende iyiki varsın" dedi ve birbirimiza her zamankin gibi sarılarak uyuduk.1 günde 86 kişi okumuş. Dualarim gittikçe sanırım gerçekleşiyor. 86 kişiyi kafamda bir araya getirmeye çalışıyorum. İyiki okuyorsunuz ve ben sizler okudukça cidden çok iyi hissediyorum kendimi.
O seksen altı kişi ve belki artacak okuyucularım iyiki varsınız iyiki okuyorsunuz <33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limonata Ağzı
Ficțiune adolescențiDostluğun başına gelenler. Ah pardon dostluklarının başına gelenler. Neler başlarına gelmedi ki ? Bizimle misiniz ? Birlikte gülmeye,ağlamaya ne dersiniz ? Ada'dan; Yumruk kadar kalp,vücutta da sıkışabiliyormuşsa demekki..