Sarmaşık-5

168 22 8
                                    

Dilay ile olan konuşmamızın üstüne tam bir hafta geçmişti. Sürekli okulda karşılaşıyordum onla. Ama ne yapacağım hakkında en ufak fikrim dahi yoktu. Sürekli tam yanına gidip konuşacak gibi oluyor, ama daha sonra ne diyeceğim ki sanki diye düşünerek geri dönüyordum. Bu tam 1 haftadır böyleydi ve ben gerçekten sıkılmaya başlamıştım.

Gidip Barlas'la mı konuşsaydım? Belki de Çağıl hakkında bir kaç şey öğrenir, plan yapardım. Şuan bu fikir hoşuma gitmişti. Bir an önce Barlas'ı bulup onunla konuşmalıydım.

Bir kaç kişiye Barlas'ı görüp görmediklerini sordum. En sonunda bir çocuk kantinde olduğunu söyleyince oraya doğru yöneldim. Yanlarında Çağıl yoktu. Bu benim için iyi bir fırsattı. Cesaretimi topladım ve onların yanına doğru ilerledim. Bir sandalye çektim ve yanlarına oturdum. İkiside ne yaptığımı sorgularcasına bana bakıyordu. Daha fazla uzatmadım ve konuşmaya başladım.

"Size şu kadarını söyleyeyim. İnanin neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum. Neden ona bu kadar kolay ısındım? Neden onun yanında olmak istiyorum? Bende bilmiyorum. Kendime bu soruları sorunca cevap alamıyorum. Sizden bir konuda yardım isteyeceğim şimdi." dedim ve bu sefer daha önce yanımda hiç konuşmamış olan Bilge konuşmaya başladı.

"Ne istiyorsan söyleyebilirsin. Dışarıdan soğuk görünen tipler olsak dahi, emin ol içimiz böyle değildir." dedi ve gülümsedi. Şaşırmıştım çünkü böyle bir şey demesini hiç beklemiyordum. Bende gülümsedim ve konuşmama devam ettim.

"Çağıl ile hastanede karşılaşmıştık. Sonra biraz takıldık birlikte. Bana her şeyi anlattı." dedim ikisine de bakarak.

"Çağıl kimseyle bir şeyini paylaşmazdı. Bunları söylediği için çok şaşırdım açıkcası. Neyse sen devam et." dedi Barlas bu seferde.

"Daha sonra ona yardım etmek istediğimi söyledim. Bakışları değişti. Sinirlendi bana karşı baya. Sonra Dilay'la konuştum ve bana böyle dememin yanlış olduğunu söyledi."

"Ne yani gidip her şeyi arkadaşına mı anlattın?" diye sordu Bilge.

"En yakın arkadaşımdır Dilay. Ve tabi ki ona Çağıl'ın yaşadıklarını anlatmadım. Kötü bir kaç şey yaşadığını söyledim sadece. Ama içeriğine girmedim." dedim bende ikisinede bakarak. İkiside kafalarını salladı ve Bilge konuşmaya başladı.

"Çağıl küçüklükten beri arkadaşımızdır bizim. Hatta kardeşimiz. 3 kardeşiz deriz hep. Çağıl ciddi anlamda rahatsız olur böyle şeylerden. Bazen bizi bile istemiyor yanında. Her şeyi kendi halletmeye çalışıyor. Küçük düştüğünü hissettiğini söylüyor. Doğal olarak kızmıştır sana. Ama bunları sana anlattığına göre var bir şeyler. Kolay affeden bir insan değil aslında. Ama dediğim gibi var bir şeyler. Sende gidip bir konuşup, plan yaparsan düzelir aranız bence." Gülümsedim ve konuşmaya devam ettim.

"Çok teşekkür ederim. Daha sonra görüşürüz o halde." dedim ve yanlarından ayrıldım. Tam ilerleyecektim ki Barlas bana doğru seslendi. Kafamı ona doğru çevirdim ve konuşmasını bekledim.

"Bir şartım var ama." dedi gülümseyerek.

"Ne şartı?" dedim bende meraklı gözlerle ona bakarak.

"Şu en yakın arkadaşının adı neydi? Dilay'dı dimi?" dedi sonradan. Bunu demesi gülmeme neden olmuştu.

"Evet Dilay. Ve sen sormadan söyleyeyim sevgilisi yok." dedim. Bu sefer oda güldü. Konuşmamız tamamen bittiğinde yanlarından ayrılıp gidiyordum ama Çağıl geldi bu tarafa doğru. Hemen yanlarından uzaklaştım beni görmemesi için. Ve Dilay'ın yanına doğru ilerledim.

"Ne konuştunuz anlat bakalım." dedi meraklı meraklı.

"İkiside iyi insan aslında Çağıl hakkında bir kaç şey söylediler o kadar. Ha birde Barlas adını sordu senin." dedim ve gülmeye başladım.

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin