Sarmaşık-6

204 19 26
                                    

Okulun olmamasının mutluluğu ve yüzüme vuran güneş ile uyandım bugün. Bu çok güzel bir histi çünkü güneş beni mutlu ediyordu. Bugün kendimi eve kapatmayı planlıyordum. Uzun zamandır ne dizi nede film izliyordum. Film izledikten sonra oha harikaydı bir daha demeyi, dizi izlerken oha ne bölümdü deyip hemen bir sonraki bölüme geçmeyi özlemiştim. Tek başıma.

Çünkü bazı filmleri Dilay olsa dahi kimseyle paylaşmak istemiyordum. Kendisi evde izleyebilirdi. Ama bunu benim yanında yapmamalıydı. Sevmiyordum işte. Filmlerde yaşadığım duyguların bana özel olmasını istiyordum.

Yatağımdan doğrularak gözlerimi ovuşturdum. Karnımın guruldama sesiyle önce kahvaltı yapmaya karar verdim. Bana kalırsa direk izleyedebilirdim ama karnımın guruldamasından nefret ederdim. Olup olmadık yerde gurulduyordu zaten. Birde guruldadığı zaman açıklama yapıyordum. Karnımdan geldi o ses diye. Ya da acıktım of derdim hep. Çünkü bu olduğu zaman dik dik bakarlardı. Ne çok sinir bozucu insan var diye düşündüm kendi kendime.

Kahvaltımı hazırlayıp yedikten sonra geri odama döndüm. İzlemek üzere kaydettiğim herhangi bir filmi açtım ve yatağımda yayıldım.

Film izledikten sonra etkisinden çıkmam için gereken süre, piramitlerin yapılış süresinden daha fazla cidden. O nasıl bir filmdi öyle? Harika filmler vardı ve bazen ben vakit bulamadığım için çok sinirleniyordum. 2 film daha izledikten sonra gözlerim ağrımaya başladı. Şimdilik bu kadar yeteceğini düşündüm ve yatağımdan kalktım. Odamın o dağınık görüntüsüyle baş başa kaldım bir iki dakika. Bok götürüyordu. Eğer odamı toplamazsam içerisinde kaybolurdum yakında. Odamı toplamanın iyi bir fikir olmadığının farkındayım. Kim odasını toplamak ister? Varsa öyle biri getirin konuşalım biraz. Bunu yapmak zorunda olduğumu kabullendim ve odamı toplamaya başladım. Bir yandan da düşünüyordum. Bu kadar şeyi ben nasıl dağıtmıştım?

2 saatlik bir sürecin sonunda kendimi yere attım. Gözlerim yuvalarından fırlayacakmış gibi şişmişti. Ayrıca başım ağrıyordu ve karnım acıkmıştı. Akşamda olmuştu zaten. Sadece 3 tane film izlemiştim. Birde odamı toplamıştım. Her filmin 2 saat olduğunu var sayarsak eğer bu şuan gayet normal bir durumdu. Annem bugün de nöbete kalacağını belirten bir mesaj atmıştı. Onunla da bu aralar pek görüşemiyordum. Çok sık nöbete kalıyordu. Hastanenin çok yoğun olduğunu söylemişti. Ve annemi sürekli nöbette tutuyorlardı. Bazen işinin en iyisi olduğunu düşünüyordum. Onun doktor olması çok hoşuma gidiyordu.

Telefonuma gelen ikinci mesaj ile yerden kalktım ve gözlerimi açık tutmaya çalışarak mesajı okudum.

Kimden:Bilinmiyor

"Benimle sahil kenarına gelmek ister misin? Sıkıldım biraz ve belki gelmek istersin diye düşündüm. Bu arada Çağıl ben."

Adını yazmış olması güldürmüştü beni. Ne bileyim bazıları gizemli olsun diye sonradan yazarlardı. O diğerlerine hiç benzemiyordu.

Aslında çok uykum gelmişti ve yorgundum. Ama yinede canım onunla gitmek istiyordu. Bu yüzden ona kabul ettiğimi anlatan bir mesaj attım ve giyinmeye başladım. Bir kot ve üzerine beyaz bir tişört. Abartmaya gerek yoktu. Saçlarımı da taradım ve evden çıktım. Aşağıya indiğimde onu gördüm telefonu elinde bir şeyler yazıyordu.

"Selam." dedim gülümseyerek. Oda beni fark etti ve gülümsedi.

"Bende tam sana mesaj atıyordum geldiğimi söylemek için." dedi ve yürümeye başladı. Bende peşinden ilerledim ve birlikte sahile indik.

"Karnın aç mı?"

"Evet sabah kahvaltı yaptım sadece o kadar."

"Tok olduğunu söylemiş olsaydın da yedirirdim zaten hadi gel." dedi ve bu sefer benim ona hep yaptığım gibi kolumdan sürüklemeye başladı.

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin