İss Pyaar Ko Kya Naam Doon? Arnav & Khushi (Dizinin devamı)

Biraz ekşın fena olmaz ;)

*Bu bölüm içime sinmedi açıkcası.
Genelde aksiyon yazamıyorum romantizim adamıyım :D
Şimdiden kusura bakmayın.*

10 gün sonra.

"Tike, Arnav ji ben giderim."

"No! Kuşi yanlız gidemezsin Nk ile git."

"Ofoo Arnav ji, çocuk değilim ben yanlız gidebilirim ve bu Aaravın veli toplantısı Nanhe ji ne yapacak orda?"

"Kuşi please. Sen çocuktan da betersin."

Kuşinin şaşkınlıktan ağzı açık kalır. Ve telefonu Arnav'ın suratına kapatır.

"Lord governer. Görürsün sen!"

Telefonu çalar. Tabiki arayan Arnavdır.
Kuşi meşgüle alır ve hazırlanmaya başlar.
****

"Kuşi ji?"

"Ha? Di."

"Arnav beni aradı tel-"

"Biliyorum di, telefonumu açmamı söyledi değil mi?"

"Haa, lekin Kuşi ji siz yinemi kavga ettiniz?"

"Nahee, ben etmedim o etti bana çocuk dedi."

" :D Kuşi ji doğru demiş."

"Aaa di? Sende mi?"

Kuşinin yüzü asılır.
"Ney, ney Kuşi ji ben demiyorum asma suratını hemen. Chootee çok sinirliydi bence cevap ver."

Anjeli kafasını sallayarak (çık-çık-çık yaparak yani) gider.

"Lord governer hemen Di yi aramış."
Telefonu yine çalar.

"Halo?"

"Kuşi sen ne cüretl-"

"Arnav ji şu an seninle konuşmuyorum. Ve Aaravın okuluna geç kalıyorum ne diyeceksen çabuk söyle."

"What the? Kuşi yanlız gidemezsin demedim mi?"

"Bende çocuk değilim dedim."

"Unbilaveble... Kuşi inatlaşma güvenliğin-"

"Arnav ji merak etme ben kendimi korurum. Ve artık bir tehlike kaldığını da sanmıyorum. 10 gündür sesleri çıkmadı."

"Kuşi ama yinede?"

"Arnav ji? Okula gidiyorum harp meydanına değil."

Bir süre ikisi de sessiz dururlar.

"Aça tike. Git ama dikkatli ol."
(Aça tike-tamam o zaman gibi birşey)

"Tike, bye."
Telefonu yine Arnavın suratına kapatır.

"What the? İkinci kez suratıma kapatmaya nasıl cüret eder bu larki."
(Larki-kız)
"Boss misafirler geldi sizi bekliyorlar toplantı için."

"Ookey Aman gidelim."

***

Kuşi okula varmıştır.
Veliler yavaş-yavaş geliyordur.

"Are bekle?"

"Buyur teyze?"

"Are bana teyze dedi. Ee, lavobo nerede."

"Koridorun sonunda."

Kuşi lavoboya giderken izlenme hissine kapılır ama aldırmaz.
Elini yüzünü yıkayıp çıkacakken kapı açılmaz.

Kaç defa zorlasa da kapı arkadan kitlenmiştir.
"Heyy, kimse var mı?"
Kapıya vurmaya başlar.

"Kapı kitlendi yardım edin, heeey.... sesimi duyan yok muu?"