Bağlanmak Yok Be Ege'm

13.2K 645 196
                                    


+5 YENİSİ . TEŞEKKÜRLERR

Sekizinci sınıfın ilk günüydü. Bahçede herkes sarılıyor,erkekler şakalaşıyor,özlem gideriyorlardı.

Benim hiç arkadaşım yoktu çünkü soğuk biriydim.

Arkadaş olmak isteyenleri terslerdim ki zaten çok arkadaş olmak isteyen kişi yoktu.

Müdürüm sıkıcı konuşması için herkes sıraya girmişti.

Yine her zamanki gibi en arkaya geçtim.Yaklaşık yarım saatlik bir törenden sonra içeri girdik. 8 senedir hiç değişmeyen yerime geçtim.

Duvar kenarı en arka sıra. Herkes en yakın arkadaşını bulmuş sıralara yerleşiyorlardı.Sınıfta sinir bozucu bir uğultu vardı.

Kulak asmamaya çalışarak sıraya birşeyler kazımaya başladım.

Sınıfta oluşan sessizlikten öğretmenin geldiğini anladım.Kalkma gereği duymadım zaten gözükmüyordum.

Herkes oturunca öğretmenin yanında bir çocuk gördüm.Kızlar aralarında fısıldaşarak çocuğa bakıyorlardı.Yalan yok çocuk çok yakışıklıydı.Yani bana bakma ihtimali yoktu.Bu yüzden tekrar umursamayarak önüme döndüm.

Öğretmen birşeyler daha söylemişti.Dinlemedim.İstediğin yere geçebilirsin dediğini duydum.Yaklaşık 30 saniye sonra yanımda hareketlilik hissettim.

Çocuk yanıma oturmuştu.Oysaki bir kaç erkeğin ve bir kaç kızın yanı boştu.Çocuga baktığımda bana bakmıyordu..

Kovamayacağımdan dolayı tekrar önüme döndüm.Tüm kızların buraya baktığını hissediyordum.Düşünmemeye çalıştım.

İlk günün ilk dersi olduğundan hoca serbest bırakmıştı. Yaklaşık 20 dakika sonra ismimi sordu.Cevap vermedim.Tekrar seslendi.Ve tekrar.

Sonunda ''konuşmayı sevmiyorum'' diye sert bir cevap verdim.Bana dik dik baktıktan sonra ''Tamam o zaman ben konuşurum sen dinlersin..''

Açıkcası çok huş ses tonu vardı.''Adım Ege .İstanbul'da yaşıyorum ama babamın tahini yüzünden buraya geldik.Pek hoşnut değilim.Arkadaşta isteyip bağlanmak istemiyorum.Sende çok bağlanılacak tip değilsin...'' ve o tüm gün boyunca konuştu.

Hiç cevap vermedim.Sonunda gün bittiğinde eve döndüm.Hala söyledikleri kulağımda çınlıyordu.

Ertesi gün benden önce gelmiş sırada oturuyor.Geldiğimi görünce '' Nerdesin ya? Anlatacak çok şeyim var.'' dedi.

Geçtim duvar kenarına başladı anlatmaya.Bu önce sinir bozucu olsa da sonra insan alışıyordu.Yaklaşık bir kaç hafta böyle geçti.

Bir pazartesi günü yine benden önce gelmiş.Alıştım artık sesine,konuşmasını bekliyordum,konuşmuyor.En sonunda '' Neden konuşmuyorsun?'' diye sordum.

''Anlatıcak bir şey kalmadı.'' diye cevap verdi.Kendimi eksik hissettim.Dayanamadım,ben anlatmaya başladım.

''Peki tamam.Ben Hilal.Kendimi bildiğimden beri bu yerdeyim...''Sanırım hayatımda hiç konuşmadığım kadar çok konuşmuştum.

1 hafta böyle geçti.Sonra karşılıklı konuşmaya başladık.Bir ay geçti.Çok yakındık.İlk defa kendimi birine bu kadar yakın hissettmiştim.

Okul çıkışı beraber geziyor,D&R'a gidiyor,kahve içiyorduk.Aylar birbirini kovaladı ve yarıyıl geldi.

İstanbul'a gitti.Kendimi boşlukta hissettim kötü bir şekilde.Her gün konuşuyorduk fakat varlığını yanımda hissedememek kötü oluyordu.

Sonunda bir asır gibi gelen 15 gün geçti.İkinci dönemin ilk günü okula erken geldim.Sonra onu gördüm .Kendimi tutamadım ve boynuna atladım.

İnsanın tatillerden sonra hasret giderecek biri olması iyi hissettiriyordu.Farkına varmadan dakikalarca sarılmıştık....

Sınıfa geçtik.Yine en arak duvar kenarı.Konuşup durduk.15 günde 1 insan,bir insanı bu kadar nasıl çok özleyebilirdiki ?

Daha ergenliğimin en taze olduğu dönemindeydim.

Çok bağlanmıştım.Bu neydi bilmiyordum.Sanırım onu seviyordum.Her şeyi beraber yapıyorduk.Nerdeyse ayrı geçen günümüz yoktu.

Farkına varmadan sene sonu gelmişti.Yaz tatili geldi,SBS'ye girdik.Aynı liseleri tutturacaktık ve ayrılmayacaktık.Hayalimiz buydu.

Sonra bir yaz günü buluştuk.Yüzünden anlamıştım birşey olduğunu.''Gidiyorum''dedi .Sadece bunu dedi.

Bir açıklama yapmadı.''Nereye'' dedim.''İstanbul'a '' dedi.Sadece bunu dedi.

Kelimelerle konuşuyorduk.Gözlerim doldu.Kendi kendime söylendim.''Sen böyle değildin.Ağlama .Şimdi değil.Sen yalnızdın.''

Gülümsemeye çalıştım.''Hoşcakal''dedim. Bir şey demesini beklemeden gittim.

Ve o günden sonra kimseye bağlanmamaya yemin ettim.Aradan yıllar geçti.Lise sona geldim.

Aradaki yıllar boyunca yeminimi tuttum ve kimseyle arkadaş olmadım.

Kimseye bağlan(a)madım.Lise sonun ilk günüydü.Birinci sınıftan liseye kadar hep aynı okulda olduğumuz bir kız var.

12 senedir arkadaşız farkında olmadan.O da bıktı bende.Yanıma geldi.

''Merhaba''dedi. ''Sadece haberin olsun diye söyleyeceğim.Ege....Bu okulda.Yani sanırım yine babasının tahini buraya tutmuş.Bu sınıfa gelecek.Sadece hazır ol diye söylüyorum.''dedi ve gitti.

Kalbime bir şey olmuştu.Öğretmen geldi.Ve ardından Ege.

Direk göz göze geldik.Değişmişti.Daha yakışıklı olmuştu.Gözlerimi kaçıramadım.

Bir benim yanım, bir de en önde oturan bir çocuğun yanı boştu.Ve yine gözlerim doldu.

Yanıma geleceğini anladım gözlerinden.Kendi kendime fısıldarken başımı iki yana salladım.''Bu sefer değil..'' anladı sanırım.

Diğer boş yyere geçti.Tenefüste direk müdür yardımcısının yanına gidip nakil istedim.

O hafta boyunca okula gelmedim ve nakil tutan okula geçtim.

Çünkü dayanamayacağımı biliyordum.Bir kaç ay geçti.O kızı yolda gördüm.

Mezarlıktan geliyordu sanırım.Beni gördü ve adımlarını hızlandırdı.

Yanına gittim ''Bakar mısın?Bi şey mi oldu ?''dedim.Bana baktı.Her şeyi anlatmaya başladığında yine ben, ben değildim.Yine ağlıyordum.

''Ege'nin bir hastalığı varmış.Tedavisi sadece burdaki hastanede yapılıyormuş sanırım.Senle iyileşmek istediği için bizim liseye gelmiş.Ama sen gidince tedaviyi bırakmış ve..''

Sözünü tamamlamadan mezarlığa koşmaya başladım.Yeni gömülen mezarlığın başındaki son kişi de ordan ayrılınca hemen yanına gittim.

'Ege Şahin.1998-2016' Gözyaşlarım ve hıçkırıklarımın arasında ağzımdan sadece ''Bağlanmak yok be Ege'm.Bağlanmak yok..''

kelimeleri döküldü.

Ve ben hergün buraya gelip, en az bir anı, bir hatıra, ne varsa bırakıp kendime bu sözleri hatırlatıyorum.Bağlanmak yok be, hiçbir şey sonsuza kadar sürmüyor...............

Kısa Duygusal HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin