Versailles' de Büyülü Toka

106 5 4
                                    

Angel muhafızlarla birlikte çarşıda dolanıyordu. Bir kumaşçının önünde durdu ve kumaşlara baktı. Mavi tonlarında, altın sarısı desenleri olan bir kumaşı eline aldı ve incelemeye başladı. O sırada yanında geçen yaşlı bir kadın yere düşünce sepetindeki elmalar yere dağıldı. Angel hemen elindeki kumaşı bırakıp kadını yerden kaldırdı ve muhafızlara "Elmaları sepete koyar mısınız?" dedi. "Tabii Leydim" dedi muhafızlar ve elmaları toplmaya başladı. "İyi misiniz?" dedi Angel. "Sağol kızım iyiyim" dedi kadın. "İsterseniz muhafızlar sizi evinize bıraksın" dedi Angel. "Sen bıraksan?" dedi kadın. Angel çekinerek "Ta..Tamam" dedi.

Kadın, Angel' ı ormana getirmişti. Ormanda sadece bir tane kulübe vardı. "Burası" dedi kadın ve kulübenin kapısını açtı. Angel içeri girdi. Evde sadece bir tane yatak, bir tane masa ve bir tane sandalye vardı. Yatağın yanında kütüphane vardı ve eski kitaplar vardı. "Burada mı yaşıyorsunuz?" dedi Angel. "Evet" dedi kadın. "İsminizi öğrenebilir miyim?" dedi Angel. "Shota" dedi kadın. "Kimseniz yok mu?" dedi Angel. "Bir kızım var" dedi Shota. "Nerede?" dedi Angel. "Önemli bir görevde" dedi Shota. "Ne görevi?" dedi Angel. "Yaşadıkça görüceksin" dedi Shota. "Anlamadım?" dedi Angel. "Bak sana bir hediye veriyim" dedi Shota ve yastığının altından çiçekli, göz alıcı bir toka çıkardı. "Vay! Ne güzel bi toka!" dedi Angel. Shota, Angel' ın kulağının yukarısına toka taktı. Toka parlayıp söndü. Tokanın tarak kısmı saçının altında, çiçekli kısmı ise saçında kalmıştı. Angel aynaya baktı ve "Çok teşekkür ederim bu harika bişey!" dedi. "Güle güle kullan" dedi Shota. "Benim artık gitmem gerek" dedi Angel. "Tabii" dedi Shota. "Sizi müsait olduğum zamanlarda ziyarete gelirim" dedi Angel. "Ben olduğum yerde pek durmam. Sürekli başka yerlere giderim" dedi Shota. "Neden?" dedi Angel. "Bizim gibiler pek rahat yaşayamaz" dedi Shota. "Nasıl yani?" dedi Angel. "Herneyse zaten bundan sonra zaman zaman karşına çıkıcam " dedi Shota. "Peki. İyi günler" dedi Angel ve kulübeden çıktı.

Alfred taht odasında oturuyordu. Angel içeri girdi. Alfred tokayı hemen fark etti ve "Vay! Güzel toka" dedi. "Evet. Yaşlı bi teyze verdi" dedi Angel. "Dur tahmin ediyim! Kesin yardım ettin kadına oda hediye verdi" dedi Alfred. "Evet!" dedi Angel. "Yardım ettiğin kadınların verdikleri hediyeleri koyucak yer kalmadı sarayda" dedi Alfred ve güldü. "Ama bu kadın çok farklıydı. Kulübede falan yaşıyodu. Kızı görevdeymiş" dedi Angel. "Söyle yerini bi ekip yollayalım eve yerleştirelim, maaş bağlatalım" dedi Alfred. "Sürekli yer değiştiriyomuş" dedi Angel. "Çok tuhaf" dedi Alfred. "Aynen öyle" dedi Angel. O sırada Brianna geldi. "Hoşgeldin canım" dedi Alfred. "Hoşbulduk abi" dedi Brianna ve kafasını çevirdiğinde, Angel' ın tokasını gördü. "Sende mi beğendin?" dedi Alfred gülerek. "Çok göz alıcı. Nerden aldın?" dedi Brianna. Angel tokayı çıkardı ve Brianna' ya uzatarak "Beğendiysen al tatlım. Bana bi teyze hediye etti" dedi Angel. "Ama o sana hediye" dedi Brianna. "Benim yeterince hediyem var" dedi Angel ve güldü. Brianna sevinçle, dağınık saçlarının sağ ve sol ön saçından bir tutam alarak arkaya koydu ve ortasına tokayı tutturdu. Toka parladı ve söndü. "Nasıl?" dedi Brianna. "Çok güzel" dedi Alfred ve Angel. Brianna gülümseyip odadan çıktı.

Brianna yürürken koridarda Manuel' i gördü. "Nasılsın?" dedi Manuel. "İyiyim sen?" dedi Brianna. "İyi bende" dedi Manuel. Bir süre sessizlikten sonra Manuel "Akşam işin yoksa.." diyecek iken Barker koridorun sonundan "Hadi Manuel!" diye bağırdı. "Neyse sonra konuşuruz" dedi Manuel ve yoluna devam etti. Brianna içinden "Of! Bi söylese beni sevdiğini!" dedi. O sırada Manuel geri döndü ve diz çöküp "Seni seviyorum" dedi. Brianna ne yapacağını şaşırdı. Barker geldi ve "Oğlum manyak mısın? Karşında Leydin var" dedi. Manuel birden ayağa kalktı ve "Ben..Ben ne olduğunu anlamadım. Birden dedim öyle" dedi. "Neyse kusura bakmayın Leydim" dedi Barker ve Manuel' i alıp gitti. Brianna şaşkın bir ifadeyle etrafına baktı ve yoluna devam etti.

Akşam üstü taht odasında toplantı vardı. "Hala Kara Kule' yi bulamadık Lordum" dedi Andy. "Kara Kuleyi bi bulsak Adrienne' de bulunucak ve büyü yok olucak" dedi Alfred. Brianna içinden "Şu büyü yasağı kalksada savaş bitse" dedi. Alfred birden "Büyü yasağını kaldırıyorum!" dedi. Herkes birden "Ne!" dedi. "Ne diyorum ya ben? Birden ağzımdan çıktı" dedi Alfred. Brianna içinden "Ya ne desem çıkıyo! Şimdi, Evan Alexandra' yı dudağından öpsün desem olur mu?" dedi. Evan, birden Alexandra' yı dudağından öptü. Herkes Evan' a baktı. Evan birden geri çekilde ve "Ben..Özür dilerim...Anlamadım ne olduğunu" dedi. Alexandra hala şoktaydı. "Oğlum ben sizin izinleri çoğaltıyım. Kadınsızlığa daha fazla dayanamıyosunuz heralde" dedi Alfred ve güldü. Şövalyelerde güldü. Brianna korkmaya başlamıştı ama bu durumu Alfred' e nasıl söyleyeceğini bilmiyordu. Brianna emin olmak için son kez içinden "Chris dansöz gibi kıvırsın" dedi. Chris birden ortaya geçip kıvırmaya başladı. Herkes şaşkınlıkla Chris' e bakıyordu. Chris durdu ve "Ne olduğunu bilmiyorum" dedi korkuyla. "Alfred bişeyler oluyo. Bunları normal değil" dedi Andy. "Evet güzel şaka" dedi Alfred gülerek. "Alfred şaka değil. Sende büyüyü kaldırdığını söylememiş miydin?" dedi Andy. "Haklısın" dedi Alfred. Brianna içinden "Umarım benden şüphelenmezler çok korkuyorum!" dedi. Andy birden "Ama Brianna' dan şüphelenmeyelim o çok korkuyo" dedi. "Brianna ne alaka?" dedi Alfred. "Bilmem" dedi Andy. "Abi!" dedi Brianna korkuyla. "Ne oldu?" dedi Alfred. "Ben içimden ne dersem o gerçekleşiyo!" dedi Brianna. "Nasıl?" dedi Alfred. "Mesela bak" dedi Brianna ve içinden "Abimin pantolonu düşsün" dedi. Alfred' in birden pantolonu düştü. "Brianna ne diliyosun sen öyle içinden!" dedi Alfred ve pantolonunu yukarı çekti. Herkes gülmeye başladı. "Alfred bu önemli bişey!" dedi Angel. "Evette nasıl oluyo bu?" dedi Alfred. "Ne zamandır oluyo bu olay?" dedi Angel. "Bugün başladı öğlen vakti" dedi Brianna. "Tamam sen şimdi odana git sakın içinden bişey deme" dedi Alfred. Brianna olumlu anlamda başını salladı ve Alexandra' yla gitti.

Brianna geceliğini giydi ve tokayı çıkardı. "Konuşmaya korkma" dedi Alexandra. "Ama ne dersem çıkıyo" dedi Brianna. "Hadi mesela şu bardak su dolsun de" dedi Alexandra. Brianna içinden "Şu bardak su dolsun" dedi ama bardak su dolmadı. "Aa! Olmadı!" dedi Alexandra. "Acaba bi anlık bişey miydi?" dedi Brianna. "Bilmem ki" dedi Alexandra. Brianna koşarak Alfred' in yanına gitti. Alexandra, aynanın önünde duran tokayı gördü. "Bu ne güzel bi toka. Brianna kızmaz heralde takmama" dedi Alexandra ve tokayı, saçının sol tarafına taktı. Toka parlayıp söndü. "Güzelleştim sanki ya" dedi Alexandra. Saçlarını okşadı ve "Acaba Evan beni böyle görse ne derdi?" dedi.

Brianna koşarak taht odasına girdi. O sırada Evan birden "Çok güzelsin Alexandra" dedi. "Olamaz! Şimdide Alex' e mi geçti?" dedi Brianna. Angel, Alfred ve Brianna Alexandra' nın yanına gittiler. "Nasıl yani şimdide benim söylediklerim mi gerçekleşiyo?" dedi. "Öyle görünüyo" dedi Angel. "Bişey de bakalım içinden" dedi Alfred. Alexandra içinden "Leydi Angel' la kıyafetlerimiz değişse keşke" dedi. Birden Alexandra' yla Angel' ın kıyafetleri değişti. "Herkese tek tek geçiyo galiba" dedi Alfred. Alexandra elbisesini incelerken sola döndü. Angel tokayı gördü ve "Durun! Buldum galiba!" dedi. "Ne?" dedi Alfred. Angel, Alexandra' nın kafasından tokayı çıkarıp kendine taktı. Toka parlayıp söndü. Angel içinden "Alfred beni ne kadar sevdiğini söylesin" dedi. "Seni sevdiğimi anlatmaya kelimeler yetmez" dedi Alfred birden. "Mesela toka!" dedi Angel. "Toka büyülü mü?" dedi Brianna. "Aynen öyle" dedi Angel ve tokayı kafasından çıkarttı. "Öyleyse tokayı yok etmemiz lazım" dedi Alfred. "Yakalım" dedi Brianna. "Aynen" dedi Alfred.

Versailles Sarayının ortasına ateş yaktılar ve tokayı içine attılar. Toka yanarken parlıyor ve patlıyordu. "Kadın büyücüymüş demek. İsmi ne demiştin?" dedi Alfred. "Shota" dedi Angel. "Düşmanlarımız çoğalıyor" dedi Alfred. Angel Alfred' e döndü ve "Belki düşman değildi. Belki tokayı bize iyilik için vermişti. Savaşları kazanmamız için" dedi. "Öyle mi düşünüyosun?" dedi Alfred. "Bence Shota bize yardım etmek istedi. Ama biz düşman sanıp tokayı yaktık. Bu tokayı Adrienne' i bulmak için kullanabilirdik" dedi Angel. "Yani Shota bize bu tokayı Adrienne' i bulmak için mi verdi?" dedi Alfred. "Öyle gözüküyo" dedi Angel. "Öyleyse umalımda tekrar karşımıza çıksın" dedi Alfred. "Bundan sonra zaman zaman karşıma çıkıcağını söyledi" dedi Angel. Alfred ve Angel birbirine baktı, sonra dönüp yanan tokaya baktı.

VersaillesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin