Versailles' de İsabel' in İşareti

82 5 5
                                    

"Gitmek zorunda mısın? İçimde kötü bir his var" dedi Angel. "İsabel' in babası, babamın çok yakın arkadaşıydı. Şimdi çok hastalanmış, ölücek diyolar. Ziyaretine gitmezsem olmaz" dedi Alfred. "Geçmiş olsun dileklerimi iletirsin abi" dedi Brianna. "Tamam canım. Hadi kendinize iyi bakın. Versailles size emanet" dedi Alfred ve atına binip yanına aldığı Evan ve Chris' le yola koyuldu. Angel, İsabel' in niyetini ilk geldiğinde anladığı için, bir planı olmasından çok korkuyordu. "Hadi içeri girelim" dedi Brianna. "Tamam" dedi Angel. İki muhafızla beraber içeri girdiler. Taht odasına doğru yürürken bir muhafız Angel' ın boğazına bıçak tuttu. Diğeride Brianna' nın boğazına tuttu. "Napıyosunuz siz?" dedi Angel. "Sesinizi çıkartırsanız ölürsünüz!" dedi muhafızlar aynı anda ve kafalarına vurdular.

Angel gözünü açtı ve etrafına baktı. Elleri, ayakları ve ağzı bağlıydı. Zindan gibi bir yerdelerdi. Yanında Brianna vardı. Onunda elleri, ayakları ve ağzı bağlıydı. Angel, bağlı elleriyle Brianna' ya vurarak uyandırmaya çalışıyordu. Brianna, yavaşça gözleriniz açtı ve etrafına baktı. Hemen korku içinde ağlamaya başladı. O sırada demir kapı açıldı ve bi adam ağızlarını çözüp gitti. "Nerdeyiz?" dedi Brianna. "Sakin ol. Nerede olduğumuzu bilmiyorum ama tek bildiğim Alfred bizi kurtarıcak ve bunu yapanların yanına bırakmıcak" dedi Angel. "Abim Diaohi Krallığında. İsabel' in yanında. Haberi olmaz ki bizden" dedi Brianna. "Şövalyeler haber yollar" dedi Angel. "Angel...Çok korkuyorum..." dedi Brianna. "Korkma! Buradan çıkmanın bi yolunu bulucaz!" dedi Angel. O sırada tekrar demir kapı açıldı ve bir gölge belirdi. Angel ve Brianna hemen birbirine yaklaştı. Gelen İsabel' di. "İsabel?" dedi Brianna. "Bu hale geldiğimiz için üzgünüm" dedi İsabel. "Alfred nerede?" dedi Angel hemen. "Benim Krallığımda. Babam ölmek üzere. Diaohi bana kaldı. Bende topraklarımı Versailles' e katmak istiyorum" dedi İsabel. "Bizi öldürüceksin" dedi Brianna korkuyla. "Aynen öyle. İkinizinde tahta hakkı var. Bu yüzden öldürmek zorundayım. Özür dilerim" dedi İsabel. "Alfred' e napıcaksın?" dedi Angel korkuyla. "Asıl hedef o!" dedi İsabel sinsice gülerek.

Alfred Diaohi Krallığına gelmişti. Dinlenmesi için bir oda hazırlamışlardı. Alfred yatağa uzanıp gözlerini kapattı. O sırada bir hizmetli geldi ve "Lordum, yemeğinizi nereye koyayım?" dedi. "Masanın üstüne koyabilirsin" dedi Alfred. "Başka birşey ister misiniz Lordum?" dedi hizmetli. "Hayır teşekkürler" dedi Alfred ve ayağa kalktı. Tam o sırada hizmetli, arkadan hançer çıkardı ve Alfred' e saldırdı. Alfred hemen kılıcını aldı ve dövüşmeye başladılar. "Kimsin sen?" dedi Alfred. "Seni öldürmek için görevlendirildim!" dedi hizmetli. "Öyleyse yazık olucak" dedi Alfred ve hizmetlinin eline tekme atarak hançerin düşmesini sağladı. Hemen kılıcını hizmetlinin boğazına tuttu ve "Kim görevlendirdi?" dedi. "İ...İsabel...Leydi İsabel..." dedi hizmetli. "Saçmalama!" dedi Alfred. "Yemin ederim..." dedi hizmetli. Alfred yavaşça kılıcı çekti ve "Git burdan" dedi. "Ço...Çok sağolun" dedi hizmetli ve hemen odadan çıktı. Alfred hala şoku atlamaya çalışıyordu.

"Daha ne kadar tutucaklar bizi burda?" dedi Brianna. "Bilmiyorum" dedi Angel. "Seni çok seviyorum Angel. Abimide" dedi Brianna. "Bizde seni" dedi Angel. "Bunu söylemeden ölmek istemedim" dedi Brianna. "Hey! Ölmek mi? Alfred bizi çıkarıcak burdan" dedi Angel. "Tabii öldürmediyse" dedi Brianna ve ağlamaya başladı. "Alfred' in ne kadar iyi dövüştüğünü unuttun heralde" dedi Angel, ağlamamak için kendini zor tutarak. Brianna, Angel' ın dizine yattı.

Alfred, Evan ve Chris etrafına baktı. Kimse yoktu. Yavaş yavaş Diaohi Sarayı' ndan çıkmayı hedefliyorlardı. Kapıya kadar ulaşmışlardı. Etrafına tekrar baktılar ve hemen koşarak atlarına bindiler. Sonunda Diaohi Krallığından çıkmışlardı. Atla son sürat giderlerken, karşıdan gelen 4 at gördüler. Atlarını yavaşlattılar. Atlar daha çok yaklaşınca, David, Andy, Barker ve Manuel olduklarını gördüler. "Sizin ne işiniz var burda? Bişey yok dimi?" dedi Alfred. "Malesef Alfred! Angel ve Brianna' yı kaçırdılar. Bizde sana haber vermeye geliyoduk" dedi Andy. "Ne?" dedi Alfred hemen. Bembeyaz olmuştu rengi. "Hemen gidiyoruz!" dedi Alfred. Şövalyelerle birlikte yola koyuldular.

VersaillesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin