16.Bölüm:Dobra...

27 4 2
                                    

Medyadaki pars iyi okumalar;

***Meriç***

Zelal ve yağız gittikten sonra herkes toparlandı ve ben eyilip şişeyi çevirdim şansıma bana ve parsa gelmişti ama piçin şansı yaver gitmişti o soracaktı piçimsi bi gülümsemeyle -eveet doğruluk mu cesaretmi dedi bende onun altında ezilecek tip yoktu o yüzde hiç düşünmeden-cesaret dedim bi süre düşündükten sonra - eh zelale zor yapmıştık e öykününküde zaten bariz bu kızlar böyle yaparken sana küçük bi şey yakışmaz öyle deyilmi dedi ve gülümsedi biraz daha konuşursa o gülen ağzı yamulacaktı -gidip şurdaki öğretmenler varya 3 tane bayan hocadan bahsediyodu yavşıycaksın hemde açık açık kelimeleri kullanarak alttan bi gülümseme atıp ayağa kalktım zaten hepsi benim için can atıyodu yani sorun olmazdı hatta kucağıma bile atlaya bilirlerdi tam gidecekken öykü -hop dur bakalım,nasıl inanıcaz sana malum biraz yalancısındırya neysene telefonunda ses kaydını açki geldiğinde bizde anlaya bilelim doğruyu söylediğini dayak yiyeceğini canlı izleyeceğimizden vidiyoya gerek yok dedi kıvrılan dudaklarıyla bi anda gözlerim oraya takıldı dolgun ve kırmızı dudakları çok çekiciydi -ıhım e bütün gece bekleyemeyiz seni dedi pars sanırım öyküye yavşıyodu bunu umursamayarak ileri doğru yürüdüm hocaların yanına geldiğimde açtığım ses kaydıyla telefonu cebime attım sexsi bi gülümsemeyle hocaların yanına ilerledim -mereba bayanlar dedim biraz daha dibime düşeceklerdi daha yeniydiler ve sevgilileri yoktu eh kime yavşasınlar allahsen neyse kendi kendime olan egoistliğimi bi köşeye atıp -ee nasıl geçiyo kamp dedim -nasıl geçsin sıkılıyoruz işte -peki,can sıkıntınızı ben alsam dedim göz kırparak -nasıl olucakmış o dedi sarışın olan sanırım ingilizceciydi piçimsi bi gülümseme attım -şey ben gelebilirim dedi coğrafyacı -ahaaha komik olmayın bayan lar ben burdayım unutmayın dedi bu sanırım fransızcacıydı zamanında tadına bakmıştım bizimkilere bakıp -yok üzgünüm bayanlar başka bi işim çıktı sonra artık dedim -yaaa ama dedi ingilizceci -eh o zaman isin bitince gelirsin dedi fransızcacı-tabi canım geli gelir dedi coğrafyacı-tabi tabi deyip geçiştirdim ve yürümeye başladım cebimden çıkarıp telefonu parsa uzattım alıp ses kaydını açtılar malum yerlerde kızların gözleri açılırken selininse kaşları çatılıyodu salak eyer beni rezil ederse bi yere kadar koruduğum sabrım taşa bilirdi ses kaydı bittiğinde öykü mırıltı olarak -bide bunlar hoca olacaklar dedi ben piç gibi gülümseyip parsa döndüm ve -isteğin çok kolaydı dedim bundan sonra bi kaç el daha oynadıktan sonra öykü-e biz kalktık artık malum yorucu bi gündü dedi öykü ve ece kalkarken aynı anda can ve parsda kalktı can parsa dönüp -hayırdır sen nereye dedi -e bende yoruldum hem çadıra geçerken kızlarıda çadırlarına bırakıcam sana noluyo dedi kaşını kaldırarak -kızları ben götürürüm sen dert etme dedi canın bu halleri bi taraftan hoşuma giderken diyer yandan niye kızları bu kadar önemsediğinide merak ettiriyodu ya benimle derin ve yağmur gibiydi yada öyküyü veya eceyi seviyodu ama emin deyildim açıkcası pekde umrumda deyildi -sana mı sorucam dert edip edmiyeceğimi dedi aslında canda,yigiti öldür hakkını alma demişler parsta güçlü tiplerdi ve iyi bi kavga izlemek güzel olurdu bende belki yardım maablı parsa dalardım ve o beklenen an geldi pars ve can birbirlerinin üzerine yürümeye başladı tam can elini kaldırıp vuracakken ki ben bunları zevkle izliyorum öykü birden ortalarına atıldı ve parsa inecek olan yumruğu zorlada olsa havada yakaladı cana dönüp -yeter bu kadar bizi korumak istedigini biliyorum ama bu,bu şekilde olmaz yapma!dedi açıkçası bende beraberki buna parsda dahil herkes şaşırmıştı can kısık bi sesle öyküye -özürdilerim dedi -özdileme,özür dilenecek şeyler yapma dedi -tamam hadi gidelim yeterince rezil olduk dedi ece cana bakıp canın yüzünde hafifbir asıklık oluşmuştu öykü bize dönüp -herkese iyi geceler dedi pars tam öykü gidecekken kolundan tutup ki bunu gören can dahada küplere bindi heran saldırmak için yer arıyodu öykü sesli ve derin bi şekilde iç çekti ve arkasına döndü -ne var dedi soğuk bi sesle -konuşsak dedi pars aslında tanımasam masum bi istek olduğunu bile düşüne bilirdim iyi bi oyuncuydu öyküde etkilenmiş olacakki -iyi dedi ve cana doğru yürüdü -ben arkadan gelirim merak etmeyin ece sen çadıra gir ben sen hazırlanana kadar gelirim zaten dedi ve parsla beraber ilerlemeye başladılar adeta film izler gibi onları izleyen bizde ilk önce ben olmak üzere toparlandık ve çadırlara doğru yürümeye başladık...

HayalimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin