Medyadaki yarım saat eriyerek baktığım arkadaş yağız yağızı geçen bölümden hatırlayanlar :) İyi okumalar ;
***öykü***
Yemeklerimizi yemiştik ve halen ne can nede ece ortalarda yoktu yanıma dönüp yağıza -şey ya telefonunu kullana bilirmiyim benkinin şarjı yokta -tabii dedi içten bi gülümsemeyle şuan aklımda yalnızca bişeymi oldu diye düşünceler vardı telefonu bana uzattı alıp hemen canı aradım çaldı çaldı ve kimse açmadı bu defa eceyi aramaya karar verdim ecenin telefonu ağda kayıtlı deyil diyodu ve bu beni daha da korkutmuştu telefonu yağıza verip yanağından öptüm görüşür hatta okulda sizinle nasıl kaynaşamadımda bilmiyorum arkadaşlarım gelmediler ve telefonlarıda ya kapalı tada hiç yok anlayacağınız fena halde endişelenmeye başladım ve kısaca benim geri dönmem lazım -be konuştun be -ya yağız bi sus kız ciddi bi şey söylüyo dedi derin -yardımımızı gerektirecek bi şey varsa lütfen bizede haber ver ve zaten istesende istemesende seni bu kadar sevmisken çabucak bırakamayız -saolun ama bengitsem iyi olucak by by dedim ve kafeteryanın çıkışına doğru yürümeye başladım kafeteryadan çıkar çıkmaz hızlı adımlarla yürümeye başladım arabaya atlayıp abimi aramaya başladım sonunda telefonumu biri açmıştı -ne var dedi sesi endişeli gelen abim -sakin ol ya ne kızıyosun dedim -şu an ne yapıyoruz biliyomusun dedi bağırarak epeyi şaşırmıştım ne demiştimde bana bu kadar atar gider yapıyodu bunları düşünmeyi bi köşeye atıp ona karşılık verdim -ne yapıyomuşsunuz dedim bağırarak- eceyi arıyoruz ve sanırım izini buldular hernerdeysen çabuk enderun sokak 13.eve gel çabuk ol dedi ve kapadı lan ben daha olayın şokunu atlatamıyodum ki yolumu deyiştirip daha da hızlı bi şekilde ki şuan biri bana hafif vursa bili yüz de seksen ölürdüm o derece hızlı sürmeye başladım kardeşimdi lan o ve büyük ihtimal o piç kaçırmıştı kardeşimi...
***Ece***
O gece yemeklerimizi onun konuşmasından sonra sessiz bi şekilde bitirmiş ve beni ilk kaçırdığında kaldığım o daya sokmuştu.Farketmeden de olsa uyuya kalmıstım ve üstümde bi ağırlık vardı ayrıca rahat bi yerde yatmakla beraber enseme düzenli olarak bi nefes çarpıyodu kalkmaya çalıştığımda bi kol beni sanki kalkmamı istemiyomuşcasına sıkıca ki daha ne kadar sıkı tutabilir bilmiyorum kavramıştı ben birazdaha debelenmeye başlayınca ege olduğunu anladığım kişi biraz mırıldanıp en sonunda beni artık daha nasıl olacaksa dibine kadar sokmuştu -ya bıraksana allahın özürlüsü pis şizofrenik mal diye ağzıma ne geldiyse saydırıyodum -tamam be güzelim beni bu kadar sevdiğini belli etme dedi -ya seni ne sevicem bıraksana beni mermerde uyumayı yeylerdim dedim -iyi o halde kalkta bi kahvaltı edelim sonrada o çok istediğin mermere oturursun dedi mermere baskı yaparak ve iğneleyici bi sesle -tamam dedim sesizce o bu hallerimi ondan korktuğum için okduğunu düşünsede ben bunu fırtına öncesi sessizliğim olarak tanımlıyodum o şuan beni melek görebilirdi fakat işim bittiğinde kimle uğraşdığını anlıyacaktı o***** çocuğu kalkıp arkasından yürümeye başladım bi anda bi araba cayırdaması duyduğum da otomatikman yüzümde bi gülümseme oluşurken egedeyse kaşlarını çatma eylemi oluşmuştu birileri ki seslerden çıkarttığıma göre bu bizim tayfaydı kapıyı yumruklayıp kapıyı açmaya çalışıyodular -burdayım kurtarın be- dememe kalmadan ege benim ağzımı kapamıştı ama bu bir fayda sağlamamış ve beni duymuşlardı bi kaç omuz darbesinden sonra kapı açılmıştı ege beni kilere doğre sürükleyip kapıyı kapatmıştı bizi bulmamaları için saklanıyodu salah birden bire durup elini ısırdığımda şaşırmanında verdiği bi şokla elini çekmişti ve kolunuda gevşetmişti bundan istifade edip onun malum yerine arkaya doğru tekme atmıştım ve hızlıca ordan çıkmıştım bizimkileri evi ararken bulmuştum ve gidip hemen öyküye sarıldım oda bana sarılmıştı -iyimisin kardeşim dedi öykü ağlamaklı bi sesle öyküydü bu işte ne kadar sert ve kırılmaz gibi görünsede sevdiklerine katşı o kadar kırılgandıki onlara bi şey olsa ölürdü -iyiyim canım dedim canlarda etrafımız toplanmış bize bakıyodu öyküden ayrılır ayrılmaz bize kötü bakışlar atan ki en fazlada bena sanırım egeyi bulduk bizim çocuklar bunu benzetmeden gidip canı ve öykünün ve benimde abim olarak gördüğüm bulutu sakinleştirmeye çalıştım can -lan sende hiçmi gurur yok diye bağırdı birden zaten ikisini birden tutmak zorken bulut -bırak allahsen benzetelim şu piçide anlasın kardeşimize dokunmak neymiş dedi bağırarak bulutta canda eleyi korkutucu görünüyodular -niye gurusuz oluyım lan sevmek suçmu diye bağırdı egede birden bire beni itip hızlı bi şekilde egeye yumruk atan cana baktım düşmemiştim ama canımı yaktığıda bi gerçekti -YETEEER YETER AMK BIKTIM dedim ve ağlayarak dışarı çıktım son gördüğümse artık ne kadar bağırdıysam bana öküzün trene baktığı gibi bakan üç insan ve son yumruğunu egeye indirip öykünün ve bulutunda olduğu bir topluluğun arkamdan gelmesiydi biraz rahatlamalı ve insan içine çıkmalıydım yoksa gebere bilirdim -dur sana kızım ağlama lan siktir et bunun içinmi düşüyo bu yaşlar dedi öykü göz yaşlarımı sildim ve ina buruk bi gülümseme atıp sarıldım beni arabasına doğru çekti ve oturtu o cayırdama sesinin ökünün arabasından geldiğini anlamıştım eyer söz konusu sevdikleriyse kendini hiçe sayan biriydi ve bu nekadar iyiydi bilemiyorum ben birazdaha sakinleştikten sonra -eve gidiyoruz tatlım dedi -hayır evemeve gitmiyoruz yada evet ilk önce eve gidip eşyaları alalım sonrada doğruca kampa hadiii dedim neşeli olmaya çalışarak iyi bi oyuncuydum -eminmisin ilk defa çiğnemiyoruz kuralları dedi alaycıl bi sesle öykü -emin ol daha kesin konuşamazdım dedim ve yola çıktık canlar az çok anlamışlardı beni o yüzden zaten sadece ece gelmişti yanıma aslında kamp alanına gider gitmez başıma üsüşürlersi ya o ayrı bunları düşünürken eve gelmiştik ben içeri girip hazırlanmaya başladım .....
***Meriç***
Selinide alıp hızlıca masadan kalkmıştım hayır belki kızlar bilmiyodu ama bizimkiler yani egehan yağız ve oğuz(tanıtmayı unutmuşum ecenin üstüne düştüğü çocuk) bişeyler anlamışlardı hayır sanki ben bu sürtükleri çok beyeniyodum annemin ölümünden sonra babam çok dağıtmıştı ve toparlamasıda hayli zor olmuştu tabi bu sırada holdingde çöküşe geçmişti ve batmamamız için bi ortaklık olmuştu sonrada biz büyüyünce işi sağlama almak için selin yani ortağımızın kızıyla çıkmaya başlamıştık yani kısacası zorunlu olmasam bırak kardeşlerimi çöpümü bile bırakmazdımda işte ben bunları düşünürken o nefret eddiğim ağzınını yayarak konuşan yılışıga yani seline baktım-aşkıııımm şu grupdann neffret ediyorum ya biz niye bunlarlayızki sürekli sanki dedi allahallah sanane abi az kalmıştı zaten birazdaha holding temize geçicekti ve ortaklıkta biticekti tabi ortaklık biter bitmez bende şu salaktan kurtulucaktım ama kardeşlerime laf söylemesi işte buna dayanamazdım-sane ha sanane kardeşim onlar lan benim sanamı sorucam diye bağırdım -özürdilerim hayatım dedi yemin ederim hayattan soğudum aq ......
Arkadaşlar tuğçeyi derin olarak düşünürseniz sevinirim artık hikayemizde bolca okunan bi kişi olucağınıda bildiririm eveet nasıl oldu ayrıca yağızı beyenenler ve şimdiden sevmeye başlayanlar ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalim
Novela Juvenilİnsan hayatını kendi seçemez ailesinide fakat o seçemediğimiz hayatı kendimiz yönetebiliriz. Hayatımız ayleyle başlar, arkadaşlarla güzelleşir,aşkla tamamlanır bunu başaramayanlar,sonsuzluğu yalnız tadar... ¤Peki herşey bi oyunsa ¤¤O zaman bu oyun h...