BÖLÜM 4

36 1 0
                                    

Gece eve geldiğim gibi duş alıp yatmıştım. Uyumaya çalışmıştım. Ama kafamda her defasında beni dürten düşenceler uyumama izin vermemişti. Dün gece yaşanılanları düşünerek uyuyamamıştım. Bana yaklaştığını, beni öptüğünü düşünerek yatağın içinde dönüp durdum. O anları aklıma düşürdüğüm her an kalp atışlarıma engel olamıyordum. Tıpkı şu an ki gibi.

Sabah yine erken kalkıp okul için hazırlandım. Evden onu görme umuduyla çıktım. Sınıfa geldiğimde sırası boştu. Belki gelir dedim ama gelmedi. Herhalde borcunu ödemeye gitmiştir. Yoksa gelirdi. Gelmeseydi bile bu zamana kadar beni arardı yada mesaj falan atardı. Yerimde huzursuzca kıpırdadım. Başımı sıraya koydum. Kafamda o kadar düşünce varken kendimi derse veremiyordum. Sıraya koyduğum başımı ders bitene kadar kaldırmadım. İçime bir sıkıntı çökmüştü. Bütün gün burada kalıp ders dinleyemezdim. Bir şekilde Barış' a ulaşmam, sesini duymam lazımdı.
Başımı sıradan kaldırıp çantamı topladım.

" Hazal? Nereye böyle?"

" Eve gidiyorum. Kendimi pek fazla iyi hissetmiyorum da."

Uydurduğum yalana karşı başını salladı.

" Peki. Akşama ararım seni."

" Tamam."

Çantamı sırtıma alıp sınıftan dışarıya çıktım. Merdivenleri hızlı bir şekilde inerek kendimi okulun dışına attım. Cebimde duran telefonumu Barış' ı aramak için elime aldım. Numarayı çevirip telefonu kulağıma doğru götürdüm. Çalıyordu. Çalıyordu ama açmıyordu. Bir kez daha arama düğmesine bastım. Bu sefer de meşguldü. Neden açmıyorsun Barış? Neden sesini duymama izin vermiyorsun ki? Nereye gittiğimi bilmeden yolda ilerlemeye devam ettim. Belki evdedir diye adımlarımı Barış' ın evine doğru yönelttim. Biraz yürüdükten sonra Barışların evine gelmiştim. Zile durmadan bastım ama açan olmadı. Zorlamanın bir anlamı yok. Belki de beni görmek istemiyor. Zaten o akşamda beni eve bırakırken iyi görünmüyordu. Ama bende iyi olduğundan emin olmak istiyorum.
Son bir kez daha zile basıp içeriden birisinin kapıyı açmasını bekledim. Birisinin o kapıyı açmayacağını biliyordum. Vazgeçip geldiğim yöne doğru yürümeye başladım. Bir kaç adım attıktan sonra dönüp camlara baktım. Kıpırdama yoktu. Neredeler acaba? Neredesin Barış!? Önüme döneceğim sırada karşı yolda çöpün yanı da dikilen adam dikkatimi çekti. Birisine çok benziyor. Ama kime...
Zihnim bir anda geçmişe doğru gitti.

" Baba..."

⚪⚪⚪⚪

Boş sokakta yakılanan telefonunu çabuk susturmak için cebinden aceleyle çıkarttı ve cevapladı.

" Barış. Koydun mu parayı? "

" Tamamdır baba. Herşeyi tam da dediğin gibi yaptım. Parmak izi falan bırakmadım."

" Aferin. Bu işten sıyrılıp istediğimize kavuşacağız. Çok az kaldı. Çıktın mı evden?"

" Çıkmak üzereyim."

Gecenin GüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin