X.

106 19 0
                                    

Kafamın içerisindesin yusufçuk.

Damarlarımda geziniyorsun, ciğerlerime çektiğim nefesi çalıyorsun.

Bir a s a l a k gibi, içimde yaşıyorsun.

Seni tutup atamıyorum içimden, atamam. Eğer atarsam, bende ölürüm yusufçuk.

Kanın kanıma karışır ve zehirler.

Ama senin amacın zaten bu değil mi?

Eskiden saçlarımın arasına gizlenirdin. Enseme oturur, orada açtığın bir delikten ince ince düşüncelerimi zehirlerdin.

Çek git diye kısacık kestim saçlarımı, kendi ellerimle.

Ama bu sefer, sinsice süzüldün bedenimin içine.

Senden kurtulamıyorum, saplanıp kaldım.

Her gece, rüyalarımı daha çekilmez kılıyorsun yusufçuk.

Artık her şey için seni suçlamama neden oluyorsun. Çünkü nefretin olayı bu. Eğer benden nefret etmeye başlarsan aynı zamanda her şey için beni suçlamaya başlarsın çünkü kendin yerine bir başkasını suçlamak kolaydır. Kolaydır, çünkü vicdan dediğimiz o fahişeyi susturur. Kolaydır, çünkü geceleri rahat uyumanı sağlar.

Ama ben, rahat uyku nedir bilmem.

Sanrılar görmeme neden oluyorsun. Uğurböceğini kendimden uzaklaştırmama neden oluyorsun. Senin yüzünden kelimelerim y e t e r s i z damgası yiyrek kovuldum, bunu biliyor musun?

Yanımda kimse y o k t u.

Y a p a l y a l n ı z

İ z o l e edilmiş.

Ve bunların hepsi için seni suçluyorum.

Suçluyorum, çünkü beni sürüklediğin bu d e l i ül i k hali herkesten uzaklaşmama neden oluyor. Kendime tahammül edemiyorum, katlanamıyorum.

İstediğin bu muydu yusufçuk?

Yatmadan önce, tutamlar halimde ördüm saçlarımı, benden habersiz, uykumda örme diye. Eğer saçlarını örürsem, kötü dualar mırıldanarak ruhumuda saçlarım gibi bağlayıp yok olmaya sürükleyemezsin. Eğer saçlarımı örürsem bu gece gelemezsin.

Bana bir iyilik yap.

Erken bir yeni yaş hediyesi ver bana ve bu gece gelme.

Gelme.

LibelluleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin