Hayatının %80 i salla götü gitsin sözüyle bağlaşmış bir kızın sırf arkadaşına kız ayarlıyorlar diye sabahlaması normal değil anormaldir biliyorum ama sebeplerim var.
İlk olarak ben oyuncaklarımı bile paylaşmayı sevmeyen bir kızdım ve konu Tuğra olunca sizden bile kıskanıyorum tamam mı?
ikinci olarak eğer o kızla sevgili olursa normal olarak ona zaman ayırmak zorunda kalacaktı ve bu bana ayırdığı sürenin kısalması anlamına gelecekti
Ben buna izin vermezdim.Üçüncü olarak kulağa her ne kadar zalimce bencilce gelse de Tuğra'nın beni bu denli sevmesinden hoşlanıyordum. Ve bana hissettiği duyguları başkasına hissetsin istemiyordum.
Evet bencildim ama bana ait olan benim etrafımda olan tanıdığım hiçbir şeyi paylaşmaya katlanamıyordum. Merkezde olmayı seven biriydim. Girdiğim ortamda dikkat çekmeyi seven biriydim.
Bunun için olsa gerek sabahın köründe kalkmış eşşek gibi duş almış saçımı yapmış birde dolabımla aşk yaşamıştım.
Haydi ama kim sabahın köründe saçını yıkar ki. Ya da kim saçını her gün yıkar?
Ben neden hazırlanıyordum? Yani Tuğra'ya karşılık veremeyeceksem başkasıyla olmasına göz yummalıydım değil mi?
Elimi dolaba atıp ilk gelen şeyi üzerime geçirdim. Beyaz elbise esmer tenimde güzel olmuştu. Şimdi o kızında bedeni güzelse...Tuğra'nın bedene önem verdiğini biliyorum.
O kız kilo almalı! Jeyan kendine gel kızım.
Saate baktığımda 34 dakikamın kaldığını görünce makyajımı da yapıp tamamı ile hazır oldum. Bir kaç dakika sonra kapı çaldı. Tuğra kapıya başının üstünden kolunu yaslamış bıkkınca bana bakıyordu.
"Hazırsan görücüm beni bekliyor. Ah pardon yeni sevgilim" dediğinde alttan alttan ona bakıp sırıttım. Ama sırıtmamın altında o kıza bir bak bak bakalım başka bir şey görebilecek misin iması gizliydi.
Omzundan ittirip dışarı çıktım ve kapıya dönüp kapıyı kilitledim. Arkamı dönmemle sırtımın kapıya yaslanması ve Tuğra'nın da bana yaslanması bir oldu. Kulağıma eğildi ve hayal kırıklığının tohumlarını kalbime özenle tek tek dikti. Her kelimesi, o kelimeleri oluşturan her harf beynime ok gibi saplandı.
"Sen kazandın senden vazgeçiyorum Jeyan"
°•°•°•°•° (burada bitirirdim ama ibnelik olmasın)
Sabah kulağıma fısıldadıklarıyla birlikte bir kelime daha konuşmadık. Şimdi ise karşımda yeni sevgilisini heyecanla bekliyordu. Ben mi? Ah bende onun yüzüne bakmıyordum.
"Hey siz Tuğra ve Jeyan mısınız?" Diyen sesle kafamı çevirdim. Şansıma afilli sokayım. Bu kız güzel lan.
Minik bir yüzü vardı ve çok tatlıydı. Tuğra'ya baktığımda ağzı açık kıza bakıyordu. Ayağa kalkıp kıza elimi uzattım." Ben Jeyan canım" dediğimde gülümseyerek elimi sıktı. "Bende Seda .Çok merak ediyordum seni teyzem hep anlatıyordu. Ah seni dans ederken görmek istiyorum. Çok güzelsin. Bu elbiseyle esmer tenin o kadar güzel ki! Ağ" diye bağırdı. Şaşkın bir şekilde onu izliyordum. Ellerini çenesinin altında dua eder gibi açmış kafasını arkaya atmış hırlıyordu. Ya da her ne yapıyorsa. Tuğra'ya baktığında tek kaşı havada yüzü buruşmuş bu güzel kızın bu hareketleri yapmasına anlam vermeye çalışıyormuş gibi bakıyordu.
Kız bizim bakışlarımızı görünce birden doğruldu. Bir ayağını arkaya atıp ayağının ucuyla yeri oymaya çalışıyormuş gibi yapmaya başladı. Ellerini ise arkasında bağlamıştı. Kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Yerime oturup arkama yaslandım. "Gel otur hadi. Çok tatlısın" dediğimde hemen gülerek yanıma oturup koluma sarıldı ve kafasını omzuma koyup Tuğra'yı süzmeye başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abaddon
Ficção GeralBir ölümün hikayesi "Sen bana' benim canım arkadaşım' derken ben senin toprak rengi gözlerinin altına gömdüm kalbimi. O toprağın trilyon kat altında atan kalbi bulamadı, ulaşamadı kimse. Sen bana ' olmayan abimin yerine koydum seni' derken kalbime y...