Selin'in ağzından:
Bana yardım etmek istedi.Baya utanmıştım doğrusu.Ama yapacak bi şeyim yoktu mecburdum buna.
Asonsörden inip toplantı odasına girdik.Her şeyi dikkatli dinlemeye çalışıyordum.Ama kafam hep Emre'deydi üstünden 6 ay geçmesine rağmen.Ali'nin beni uyarmaya çalıştığını farkettim.Kafamı toplayıp ona baktım.Bana kaş gözle "İyi misin?" dedi.
"İyiyim ya merak etme."
Onaylarcasına kafasını salladı.
Yeni bir çalışan geleceğini müjdeleyen müdüre ağzımız açık baktık.Yarın bizi tanıştırmaya gelecekmiş.Merak ettim doğrusu.
Toplantı bitince odama girdim.Annemi aradım.Açtı, sesinde kelebekler uçuyordu mutluluktan ;onun mutluluğunu bozacaktım büyük bir bencillikle...
"Anneciğim ben bu akşam bir arkad--..."
"Hayır Selin!Beraberiz!"
"Anne nolur anlar mısın beni?"
"Kızım sözleşmedik mi biz?"
"Ya anlamıyorum ben seni!!Anne ben gayet iyiyim ve arkadaşlarım ile daha da iyi olabilirim."
"İpek olacak mı yanında?"
"Hayır anne ayrıca benim tek arkadaşım İpek değil ki."
"Kimmiş o?"
"Anne Ali ile tanıştım bugün gayet iyi biri."
"Hayır Selin Hanım!Gidemezsiniz!Erkekler anlamaz üzer seni."
"Anne o da yaralı..."
"Sana çok yakışıklı yüzüne iki güldü erkek diye iyi olmaz."
"Anne aldatılmış birisin evet tecrübelisin belki!Ama ben de yaşadım aynı şeyleri!Değil mi yani?"
"Tamam Selin ben senin annenim ve iyi olmanı istiyorum."
"Teşekkür ederim."
Kapı tıklatıldı.Arkamı döndüm telefonu kapatıp.Gelen Ali'ydi.Yüzümde az önceden kalan üzüntüyü çıkartıp,tebessümü taktım.Bir sorun olduğunu anlamıştı,mavi gözleri okyanus olmuştu derinlikten...
"Ne oldu sorun yok değil mi Selin?"
"Yok ya sorun yok."
"Tamam gel o zaman hadi gidelim."
"Geliyorum :)"
Arabasının kapısını açtı.Nereye gittiğimizi sorunca yanıtlamadı sürpriz dedi.Ben acıya o kadar alışmışım ki,nereye gittiğimin bi önemi yoktu.En kötü ne olabilir ki?Ölüm mü?En büyük dileğim...
Arabanın camına kafamı dayadım.Yağmur yağmış olan etrafı izledim.Geceydi ve bu yüzden yine hayat gülmeyecek,gökkuşağı çıkmayacaktı.Her hatırladığımda Emreyi gözlerim doluyor.Ali de farketti bunu.
"Selin,ne oldu kötü giden bir şey varsa söyle."
"Ha yok ya.Öyle işte geçmiş bir çarşaf gibi seriyor önüme gelen geçeni..."
"Hikayen çok anlamlı galiba."
"Öyle."
Ali'nin ağzından:
İstediğim yere gelmiştik.Biraz çamurluydu etraf yağmurdan ötürü.Ben aşağı inmiştim atlayarak.O ise eteği ile korkuyordu inmeye.Yardıma ihtiyacı vardı.Hatta kara kara düşünüyordu...Alt dudağını dişlerinin arasına almıştı...Tekrar yukarı çıktım.O daha farkına varmadan narin bedenini kucağıma aldım.Utandığı belliydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANIYOR İÇİM
FanfictionAma hayat ya işte,biri üzülür biri sevinir;biri aşkını bulurken biri terkedilir... ...YANIYOR İÇİM... "Yanmaya hazır kor"