Gece'nin Kızı #Wattys2016

Bölüm 8: Sonsuz Orman

Medya: sadece tema amaçlı konuldu
****
Cara'yla birlikte kamelyaya gittik. Bitki dersi çok garip geçmişti. Bay Sim yanlışlıkla zehirli bir bitki yemişti ve revire yatırılmıştı.

Cara'yla karşı karşı oturduk. Sıkıntıdan elimde bir su balonu yaratıp onla oynamaya başladım.

O sıra birinin beni izlemesini hissettim,başımı sağ yanıma doğru çevirdim.

Alex gözünü kırpmadan bana bakıyordu. Kendi kendine bir şeyler söylüyordu. Son bir kez daha bana bakıp,arkasını dönüp gitti. Bende omzumu silkip su balonumla oynamaya devam ettim.

***

"Korkmuyorum tamam mı?! Sadece oradaki canlılar benim uyumamı engeller diye korkuyorum. Önemli olan uyku yani. Yoksa korkmuyorum." diye bağırdı Peter, onlarca kez dediği şeyleri tekrarlayarak.

"Aynen Peter. Korkmuyorsun. O yuzden Sonsuz Orman diyince titriyorsun." dedi Carl.

"Uykum için endişeliyim ben!"

"He he aynen. Korkuyorum demiyorda..."

"Carl kes sesini! Korkmuyorum!"

"Korkuyorsun!"

"Hayır yok oyle bir şey!"

"O zaman Sonsuz Ormana girmeye ne dersin?"

"Üzgünüm. Kurallara aykırı!"

"Ne olmuş? Sanki hiç kuralları çiğnemedin."

"Tamam be gidiyoruz!" dedi bi anlık gaza gelmeyle Peter.

"Okul bitince. Buluşuyoruz. O zaman gidicez. Şimdi gidersek dikkat çekebiliriz. Herkes yurda giderken aradan sıvışırız."

"İyi guzel gaza geldiniz falanda. Tek gitmenize izin vermiyorum. Bende geliyorum." dedi Felix.

"Bana uyar." dedi Peter.

"O zaman bende geliyorum!" dedim.

Cara da bana destek oldu. "Bende geliyorum!"

Selly de "Sonsuz Ormanı hep merak etmişimdir. Bende geliyorum." dedi.

Erkekler birbirine bakıp güldü ve aynı anda ciddileşip "Hayır." dediler.

"Sizi götüremeyiz. Orada ne olacağını bilmiyoruz. Zaten siz isteseniz bile sizi vazgeçirebiliriz, Carl ile." dedi Felix.

"Öyle bir şey olmayacak! Bizim üzerimizde ruh kontrolü yapamazsınız!"dedim sinirle. Resmen bizi küçümsüyorlardı!

"Size bunu unutturabilirim. Sizin iyiliğiniz için."

Yanımdan geçen kızı durdurdum ve elinde ki defterden bir kağıt aldım. Birde kalem ödünç aldım.

Hemen kamelyada ki masaya gidip notu yazmaya başladım. Grup ne yapacağımı merakla izliyordu.

"Eğer Sonsuz Orman'a gitmezsen bilki Felix ve Carl'ın işidir. Öyle bir şey olursa onlarla bir daha asla konuşma!"

Yazdığım notu Felix'e doğru tuttum.

"Eğer öyle bir şey yaparsan bu not bana yeterince yardımcı olur bence." dedim. Arkadan kızlar beni alkışlıyordu.

Felix oflayıp Carl ve Peter'a baktı. Pes etmiş gibiydi.

"Peşimizden ayrılırsanız sizi bulup ben öldürürüm."

Kızlara beşlik çakıp Cara'yla akademinin içine yürüdük. Çan az sonra çalardı. Kütüphane kulesinin hemen üstünde olan çan her yerden çok rahat duyulabiliyordu. Zaten kocaman bir şeydi.