J Factor

Brother (?)

Selaaaam, nasılsınız?? Yeni bölüm geciktiği için üzgünüm. Abimin evlilik telaşı falan yazmamı zorlaştırdı. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur. UZUN YORUM YAPARSANIZ CİDDİ ANLAMDA MUTLU OLURUM. Multimedya; Melissa ve George. Bölüm parçası var açmayı unutmayın :D <3

----------------------------------------------------------------------------------------

Sabah uyandığımda Nathan daha uyuyordu. Dün gece bizde kalmıştıda. Dün eve gittiğimde Josh'la biraz tartışmıştık. Yani evden kovmaya tartışma denilirse. Ama o'da... Off. Galiba fazla tepki vermiştim. Nathan, yanımda uyurken yatakta doğlurup telefonu elime aldım. Mesaj yoktu. Josh'ın numarasını tuşladım, arasam iyi olur yani... Özür dilemeliydim.

+ Günaydın.

- Josh, dün için özür-

+ Sorun değil. Cidden.

- Pekala. Yatıyormusun daha?

+ Seni düşünüyordum. Keşke yanımda olsan. Benimle.

Gözlerimi kapatıp dediklerini hayal ettim. Güzel bi hayaldi.

- Okulda görüşürüz...

Deyip, telefonu kapattım. Nathan uyanmış ve çoktan aşağı inmişti. Annemde bugün bir durgunluk vardı. Pek üstelemedim ama daha sonra soracaktım. Kahvaltıyı ettikten sonra Nathan'la otobüs durağına yürümeye başladık.

+ Josh'la barıştınızmı?

- Küs değildik ki.

Telefonunla oynamaya başladı, Nathan. Gülerek birilerine mesaj yazıyordu.

- Kimle konuşuyorsun?

Telefondan başını kaldırmadan

+ Jane.

Diye mırıldandı.

Jane mi? Jane mi? Hani şu nefret ettiğimiz Jane!?

- Siz ne zamandan beri dost oldunuz?

+ Tatlı bi kız.

Aşık falan mı olmuştu ona? Otobüsten iner inmez Jane, Nathan'ın yanına geldi ve onu götürdü. ben yalnız kaldım. Daha zilin çalmasına 20 dakika vardı. Bankta oturmuş, ders çalışıyordum ki Josh'ın yanağıma kondurduğu öpücük ile kitapları yanıma koydum.

+ Bugün müsaitmisin?

- Evet, noldu?

+ Louis'yle tanıştırmak istiyorum seni.

- Louis... Hani X Factor'da juri üyesi olan, sizin koçunuz olan Louis?

+ Evet! Louis amca.

Ondan bahsederken gözleri ışıldıyordu.

- Çok mutlu olurum.

Diye, gülümsedim.

+ Yalnızsın?

Gözlerimi devirdim ve

- Nathan, Jane ile.

Dedim, üzüntüyle.

+ Biliyormusun, gözlerin çok güzel.

- Benim mi? Ah! Sağol ama öyle olduklarını düşünmüyorum.

Dedim, gözlerimi kapatarak. Eliyle gözlerimi açtı. Bir eli, elimi tutuyordu. Diğeri yüzümü okşuyordu. Romantizmimiz zil çalana kadar devam etmişti ve daha sonra ikimizde sınıfa gittik. Josh'ın, 4. derste gitmesi gerekti şu provalar için ama Jaymi kaldı. Fazla devamsızlığı vardı çünkü. Son ders teneffüsünde Jane, Nathan'ı konuşmaya çağırdı ve ben yine yalnız kaldım. Bahçede tanımadığım bir kızla laflarken telefonum çaldığı için onunla vedalaşıp, ıssız bir yere gittim. Ses feciydi çünkü.