Veee sonunda yeni bölüm geldi. Söz bir daha bu kadar geciktirmeyeceğim. Umarım hikayemi unutmamışsınızdır. Önceki bölüme hatırlamak için göz atabilirsiniz bence. Bu hikayeyi yeni sezon gibi şey yapın. Multimedya; Melissa & George. Bölüm şarkısı var. Yorumlarınızı bekliyor, sizi seviyoruuum :D ♥
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Parkta bir süre bekledikten sonra kafamda yanan ampul ile ayağa kalktım ve evin yolunu tuttum. Yedek anahtarım vardı şu an son istediğim yüzleşmekti.
Kapıyı açar açmaz görüş alanıma ağlayan annem ve onu teselli etmeye çalışan... Dominic vardı. George, ayakta kitaplığa yaslanmış şekilde duruyordu. Beni ilk gören George oldu. Sonra Dominic ve sonra annem. Sevinçten daha fazla ağlamaya başladı ve yanıma koşturup, boğar derecede sarıldı.
- Çok korktum. Başına bir şey geldi sandım.
Hıçkırıyordu. Bense... Sadece fazla donuktum.
- Yorgunum.
- Peki. Sen odana çık dinlen.
Odama koşar adımlarla çıktım ve kendimi yatağıma attım. George'da ki ifadesizlik beni öldürüyordu. Ben ona ne yapmıştım ki? Elimim tersiyle göz yaşlarımı sildim ve yatakta doğruldum. Hep erkek çocuğu gibi büyümüştüm... Hep erkek kankalarım olurdu ve bu sevgi - aşk işleri çok saçma gelirdi ama ya şimdi? Çok değişmiştim. Kafamı dağıtmak için telefonu elime aldım. Whatsapp'ıma gelen mesajlara baktım.
Marcie Rose'dan 2 mesaj... ÖNEMSİZ.
Alison Grace'den 1 mesaj... ÖNEMSİZ.
Kellan Hummers' dan 3 mesaj... AH! İŞTE BU ÖNEMLİ.
● Sana 2 muhteşem haberim var, M.
● Sıkı dur!
● Tekrar ingiltereye, Bristole taşınıyoruz!!
Bugün yüzümü güldüren tek mesaj buydu. Küçükken Nathan, ben ve Kellan kendimizi 'Muhteşem üçlü' ilan etmiştik. Ve o 4 yıl önce taşınmıştı. Koridordan gelen ayak sesleri üzerine telefonumu bıraktım.
Kapı açıldı. Gelen... George'du.
- Kapı çalmayı öğrenemedin mi?
Diye çıkıştım.
- Aynı odada kaldığımızdada kapı mı çalacağım yani?
Efendim? Gözlerimi devirdim.
- Neden bahsediyorsun sen?
- Bizim ev bu kadar büyük değil diyorum.
- Sizin evde kalacağımızı nerden çıkardın?
George'ların evi cidden çok büyük değildi. Tek katlıydı ve birde çatı katı vardı. George, çatı katında kalıyordu.
- Annen bu evi satıyor ve müjde! Yarın evleniyorlar. Ne kadar muhteşem değil mi?
Yüzünü buruşturdu. Sanki benim suçum gibi! Bir dakika. Evi satmak mı? Ben bu evde büyümüştüm ve bu evi satmak söz konusu bile olamazdı!
- Evi satmak mı? Üzgünüm ama bu ev satılmayacak. Zaten düğün vaktine kadar onu vaz geçiririm.
Omuz silkti.
- Bol şans o zaman. Çünkü yarı evleniyorlar.
Dedi ve odadan çıktı. Beni karmaşıklığa sürükledi ve gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
J Factor
FanfictionGeorge Shelley fanı şanslı bir kızın hayatı.. Arkadaşı Nathan, onun züppelerle dolu okulu ve birde okuluna yeni gelen 2 tatlı çocuk.