Yeni bölümü çok geç yazdım, farkındayım ve cidden çok üzgünüm. Bir kaç aksilik oldu telefonum bozuldu, işlerim çıktı falan. Neysee sizi sıkmak istemiyorum, işte yeni bölüm!! Multimedya; Melissa ve Lily -sarışın olan Lily- Bölümle ilgili yorumlarınızı bekliyorum -ah keşke uzuncana yorumlar olsa :D- sizi çok seviyorum, iyi okumalar :* ♥
----------------------------------------------------------------------------------------
Nefes kesen performanslarını gözümü bile kırpmadan izledim. Jurinin yorumları bitip, sahneye James çıktığında -James Arthur'dan bahsediyorum- onunda müthiş performansını izleyip, backstage'e ilerledim.
Aman Tanrım! Kapıda ne çok kız vardı orada içeri girmek için çığlık atan! Kenarda bekleyip nasıl içeri gireceğimi düşünürken içlerinden biri ilgimi çekti. Kız "George, lütfen duy beni. Senin gelecekteki karınım!" diye ağlıyordu. Onun yanına gidip
- George Shelley içinmi ağlıyorsun?
Dedim.
+ Evet.
Derken, diş tellerini düzeltti.
- Onu seviyorsun ha...
Kaç numara olduğunu tahmin edemediğim ama en ileri seviye hangisi ise onun üzerine bahse gireceğim gözlüğü ile içime düşecek gibi bana baktığı sırada backstage kapısı açıldı ve George oradan çıktı. Çığlıklar kulağımı delebilecek kadar çok çoğalmıştı.
George, onlara gülümsedikten sonra bana baktı ve el salladı.
+ Hey, Melissa! Buraya gel.
O kilolu, gözlüklü kız bana her an saldıracak gibi bakıyordu. O an onun yanından hızla geçtim.
+ Jane'i gördünmü?
Ah! Yinemi Jane! Gözlerimi devirdim ve
- Hayır. Onun koruması gibi durmuyorum değil mi?
Dedim. Bu arada içeri girmiş yürüyorduk. Burada her saniye bir koşuşturma vardı.
+ Tamam, komutan. Bağırma.
Diye şakaya vurdu, şebek.
- Ah, bu sizin soyunma odanızmı?
İçeri girmeye kalkıştığımda, George beni kolumdan tutup durdurdu.
+ Hey, hey! Oraya girmen...Pek...Şey...Yani...
+ George, ne geveliyorsun?
O sırada Jaymi'de yanımıza geldi.
+ Hey, Melissa! Nasılsın? Bence oraya girmen pek uygun olmaz. Hadi gelsene seni biriyle tanıştıracağım.
Jaymi ve George iki kolumdanda tutmuş, beni çekiştiriyorlardı. Ne saklıyordu bunlar?!
- Siz ne saklıyorsunuz?
Kolumu, onlardan çekip beni engellemelerine izin vermeden kapıyı açtım ve neden engellediklerinin sebebini anladım.
Ah! Sonunda Josh ve adının Lily olduğunu sandığım sarışın öpüşmeyi bırakıp, beni görmüşlerdi!
+ M-Melissa...
Ah! Birde adımı söylüyordu! Pis. Pis Josh. Demek sevgisi bu kadarmış. Ondan nefret ediyorum! Nefret ediyorum! Onuda, o sarışın sürtüğüde dövmek istiyorum! Offff! Neden bunları sesli söyleyemiyorum ki!?
- Senden nefret ediyorum. Senden nefret ediyorum. Sendende, o mükkemmel saçlarındanda, güzel gözlerindende nefret ediyorum!
Gitmek için yeltenmiştim ki, Josh beni kolumdan tuttu. "Bırak" diye cırladığımda, kolumu hızla çektim ve koşar adım oradan uzaklaştım. Eve gidip, yatağıma gömülmek iyi bir fikir gibi duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
J Factor
FanfictionGeorge Shelley fanı şanslı bir kızın hayatı.. Arkadaşı Nathan, onun züppelerle dolu okulu ve birde okuluna yeni gelen 2 tatlı çocuk.