3.Bölüm YÜZSÜZ

95 12 2
                                    

Yüzüme gelen güneş ışığıyla gözlerimi araladım. İnanamıyorum alarm ötmeden kalktım. Elimi telefonumu almak üzere baş ucumdaki komodine uzattım, telefonumu alıp banyoya ilerledim. Elimi ve yüzümü yıkarken saatin kaç olduğunu merak ettim. Pijamamın cebinden telefonumu çıkarıp saate baktığımda okula geç kalmak üzere olduğumu fark ettim ve odama tabiri caizse uçarak girdim , hemen dolabımın kapağını açıp süzdüm. Bu arada da telefonum çaldı, arayan kişi Ekin di "Evet." dedim kısa ve ters bi şekilde. Kahkahasını duydum, küçük ve tatlı bi kahkaha! Ne diyon sen iç ses? Ne tatlısı? Ben kendi kendime savaş verirken Ekin in sesiyle ona odaklandım, " Sana da günaydın.Bu arada kapıdayım hazır mısın ?" Ne! Kapıda mı? Ben telefonda ona cevap yetiştirirken mini siyah şortumu, gri tişörtümü giymiştim. Uyumlu renklerdeki gömleğimi de belime bağlamıştım. Tabii ki de gözlük ve şapka taktım. Sonra zor da olsa siyah diz altı coraplarımı giydim. Yüz lekelerim olmadığı için herhangi bir sey sürmedim sadece mat bordo bır rujla kombinimi tamamladım. Ekin "Bu ne arkadaş? 2 saattir burdayım. İnşallah güzel olmuşsundur da beklediğime değer." dedi ve ardından " pek sanmıyorum ama..." diye mırıldandı. Her ne kadar onu laflarımla nakavt etmek istesemde suratına kapattım. Nihayet hazırdım. Saçlarımın da dağınık bir şekilde belimi örtmesine izin verdim. Koşar adımlarla kapıdan çıkıp ardımdan kilitledim, annemler yine izinli değillerdi. Hemen siyah botlarımı giyecektim ki çantam ve telefonumu içeride unuttuğumun farkına vardım.
Bina nın kapısına çıktığımda Ekin yine cool HAYIR! gıcık bir şekilde beni izleyip sırıtıyordu. Hayırsız a doğru yürürken serin bir rüzgar esti ve saçlarım uçuşmaya başladı. Hani filmlerde çekici kızlar havalı havalı yürürler ya aynı öyleydi. İçimden Allah a binlerce kez teşekkür ederken Ekin in kombinini incelemeye başladım. Hafif dar siyah bir kot ve gri yakası oldukça açık bir tişört giymişti. Kareli kum rengindeki gömleğini de tişörtünün üstüne giymişti. Siyah bir kepi kafasına ters bir şekilde geçirmişti . 1dakka 1 dakka ! B-biz hani çiftler uyumlu giyinip ortalarda mal mal dolaşırlar ya aynı öyle gözüküyorduk. Her neyse. Sonunda yanına geldiğimde " Sonunda!" dedi bende " Nasıl olmuşum? " diye mal ve saçma bi sorduğumda sırıttı "Nısıl ılmışım?"diyerek beni taklit etti ve beni süzüp ıslık çaldı, şaşırdım. "Yarısı nerde?" dedi ve tam bir şey söyleyecekken istem dışı, işaret parmağımı dudaklarına bastırıp "Eyvallah cınım. " dedim ve hemen arkasında duran porche sine atladım , radyoyu açtım. Ben neler yapmıştım böyle! Çok şaşırmış ve benden beklemediği bir hareket olmadığı için donakaldı ve sıratarak kendi koltuğuna yöneldi. Ne yalan söyliyim bende beklemiyordum benden. Sırıta sırıta arabayı çalıştırdı "Sen gerçekten de diğer kızlardan çok farklısın Lolacık." dedi ve göz kırptı. LOLA?! Bunu düşünürken radyoda TOM ODELL / ANOTHER LOVE

çalmaya başladı. Bir anda çığlık attım ve ellerimi çırparak tomcuğuma eşlik ettim. Ekin bana bakıp gülerken ona döndüm ve "Lola derken? " dedim . Kısa bir süreliğine gözlerini yoldan ayırıp bana odakladı "Zamanı gelince anlarsın. " dedi ve göz kırptı. Ne demek zamanı gelince anlarsın? Somurtup arkama yaslandım, kollarımı göğüslerimde birleştirip " Zomono golonco onlorson! Kapalı kutu. Şifreli konuşma benimle!" diye cırlarken sesimi bastırmak adına şarkının sesini sonuna kadar açıp o mükemmel HAYIIR! idare eder cinsten olan sesiyle şarkıya eşlik etti.
Okulun bahçessine geldiğimizde araba dan indik ve okula doğru ilerlemeye başladık . Erkeklerden ıslıklar yükselirken kızların kıskanç bakışlarını far edebiliyordum. Ölümcül bakışlarımı kızlara dikip çarpık bir sırıtış attım. Ekin e bakıp " Madem ki ben Lola yım sen de Buggs Bunny sin okay ? " dedim, sırıtarak " Alttan alttan mesajı da veriyosun yaani." dedi. Bu nasıl bir beyindir yahu? " What didin keko?" deyince bana iyi misin? bakışlarını atıp "Ben ve keko? " hahaha "Egoist!" dedim. Ve tekrar konuşmaya devam ettim "Her neyse ne mesajıymiş yaa?" dedim merakla, " Hani Lola ve Buggs sevgililer ya. Çaktım ben yani , ama utanma seni anlıyorum." diyerek bir kez daha ne kadar kendini beğenmiş olduğunu gördük " Yav he he , öyle bir şeyi kast etmediğimi sende iyi biliyosun . Delirtme beni!" diye çemkirdim . Oh be! Rahatladım.

HöküzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin