4. Bölüm KAVGA

77 9 3
                                    

MULTİDE METE VAR...

Tanıdığım incecik mis kokulu parmaklar yanaklarımda gezinirken o cennetten çıkma sesini duyuyordum annemin " Defne, Defnee. Kalk kuzum, okula geç kalıcaksın. Hadi bitanem. " gözlerimi hafifçe açıp annemin ellerini tutup öptüm " Kalktım sultanım. " dedim
ve yatağımda doğruldum. " Zeynep ve süpriz biri içerde seni bekliyolar, bence çok bekletme yavrum." kim ki yaa"Kim geldi?" hafifçe tebessüm ettikten sonra "Aslında 2 kişiler. . . " aklıma birileri geliyo ama yok artık! Olabilir mi acaba? Niye olmasın? " Alaaaah " deyip kaymış tipimi umursamadan salona uçtum. Uçarken az kalsın merdivenlerden uçuyordum ama neyse. Salona girdiğimde beklediğim kişileri görünce gülüp üstlerine doğru atıldım.Tahmin ettiğim gibi Melek ve Buğra gelmişlerdi. Çok mutluydum. " Kuzişlerim mi gelmiş benim? Özlettiniz yahu. " dedim ve hemen sarıldık. Melek bizden 2 yaş büyük olmasına rağmen bizden daha küçükmüş gibi neşeli ve hareketli bi kızdır. Ama dıştan bakınca oldukça sıkıcı ve soğuk gözükür. Buğra ise aynı yaşta olmamıza rağmen gayet olgun ve ağır abidir. Ayrıca bana sürekli abilik taslaması hoşuma giderken bi yandan da aşırı derecede abartıp sinirimi bozuyordu. Melek ve Buğra nın zevkleri ve düşünceleri çoğu zaman aynı olsada anlaşamazlardı. Bunlar gerçekten kardeş mi diye düşündüğüm zamanlar da olmuştur. Konuşmalarımızın ardından kuzişlerim eniştemin işi dolayısıyla buraya taşınmış olduklarını ve benimle aynı okula geldiklerini öğrenmiştim. "Millet saat geç oluyo hazırlanın . Geç kalmak istemiyorum. " diyen sesin geldiği yere bakınca Mete nin kafasını kapıdan sokmuş sırıttığını gördük. Buğra ve Mete mal mal şakalaşıp konuşmaya başladıktan sonra biz de Melek le gözlerimizi devirip hazırlanmak üzere odama çıktık. Melek bana,Buğra nın sınıfının benimkiyle aynı olmadığını söyledi ama sonra özel olarak rica edip sınıfını değiştirmişler. Melo yla (Melek den melo diye de bahsederiz.)dedikodu yaparken hazırlanmaya başladık. Ben bugün dans stajımız olduğu için diz altı nike taytımı,üstüne de yine nike ın sporcu atletlerinden birini giyip ayağıma atletim ve sportif ceketimle uyum yakalayan airmax lerimi geçirdim. Tepemde doğal bir at kuyruğu yaptım ve hafif pembe bir ruj sürdüm. Melo ise toz pembe bir bluz ve lacivert mini bir etek giymişti. Kalın topuklu sandaletleri ile çok tatlı olmuştu. Melek le ben birbirimize yüz olarak çok benziyorduk. O da benim rujumdan sürdü ve maviş gözlerine 2 dakikada mütüş bi eyeliner çekti. Bi süre birbirimize baktıktan sonra "Selfie?"dedi soru sorarmışcasına. Kıkırdayıp kafamı olumlu anlamda salladım,hemen telefonuna yapışıp yukarıya doğru tuttu. 30 tane çekilmişizdir herhalde. Şekilden şekile girmemizi aşağıdan gelen bağırışlar durdurdu "Oğlum versene lan tişörtümü. Bak elimden bi kaza çıkcak!"Buğra nın sesleriyle aşağı indik. Buğra Mete nin üstüne çıkmış,Mete de ondan kurtulmanın yollarını arıyordu. Biz de Melek le o döver bu döver diye bahse girerken sonunda geldiğimizi fark edip bize baktılar. Buğra karşımızda üstsüz bir şekilde duruyordu. Bu çocuk ne ara bu kadar kas yaptı? Mete bizi görünce Buğra nın tişörtünü verdi. Buğra utanmışcasına hemen tişörtü üzerine geçirdi. Buğra kınarcasına bizi süzüp "Kızlar kıro gibi gözükmek istemiyorum ama kıyafetlerinizin yarısı nerde?!" deyince aklıma Ekin geldi . O da böyle demişti. Eminim ki tanışsalar kanka olurlardı. Melo yla birbirimize bakıp "konuyu deistirelimmm " bakışlarımızı attık. Ben hemen"Zeynep nerde?" diyerek ustaca konuyu değiştirince Melek gülerek beni alkışlamaya başladı. Buğra "Lavaboda."dedi ve Mete muzipçe sırıtıp "Kızı sakın rahatsız etmeyin ! Galiba regl olmuş. Ben şaka yaptım vallaha öldürcek sandım." deyince güldüm. Zeynep içeri girince "okula geç kalıyoruz. Hadii!"dedi ve hepimiz teyzem ve annemle vedalaştık. Hemen sırt çantamı aldım ve çıktık.

Ben,Zeynep ve Melek onun arabasıyla gitmeye karar verip Meleğin arabasına bindik. Yani kızlar kızlarla erkekler erkeklerle okula gitmek için yola çıktık. Okulun bahçesine geldiğimizde herkes her zaman olduğu gibi bize bakıyodu. Alışıyordum artık. Herkes yiyecekmiş gibi bize bakıyorlardı. Kızlardan azıcık da olsa utanmalarını beklerdim ama yok kardeşim yok! Gurur yok! Salyalarını akıta akıta bizimkilere bakıyorlardı. Biz kızlarla bakışıp anlaştıktan sonra ben Buğra nın , Melek Mete nin koluna girince Zeynep yalnız kalınca kıkırdadık. Hepimiz kol kola ilk önce bizim sınıfa uğramak istedik. Ardından da Meleği sınıfına bırakacaktık. Ekin ler her zamanki gibi öğretmen masasına oturmuştu. Geçenlerde Ekin e öpücük atıp giden kız yine yanlarındaydı. Kız oldukca güzeldi ama şuan gözüme çok çirkin geliyordu. Esmer güzeliydi. Iyk neyi güzel be. Sakil sakil konuşma! İçimde anlamlandıramadığım bi kıskandırma hissi oldu. Hemen Buğra ya daha çok yapıştım. Ona aşıkmış gibi bakmaya çalıştım. Ne yapmaya çalıştığımı anlamış olacak ki o da bana gülüyormuş gibi yaptı. Bence gayet iyi rol yapıyorduk. Ayrıca çok inandırıcı gözüküyor. Haketti o! Hafifçe Ekin e yandan bir bakış attığımda ellerini yumruk yapmış bizi izliyordu. Yanındaki esmer kız Ekin in omzuna kolunu koymuş yanlarında oturuyordu. Acaba sevgililer mi? Iyk tencere kapak! Sevgili gibi durmuyorlardı ama kız çok yakındı. Küçük bir kızın annesine olan yakınlığı gibi... Sırama doğru ilerlerken Ekin in bir an olsun benden gözlerini ayırmadığını hissediyordum. Buğra yanıma çantasını koyacakken Ekin 4.5 g hızıyla yanımıza gelip "Burda ben oturuyorum,uza!"dedi ve kuzişimi hafifçe itti "Kırarım elini! Ayrıca bundan sonra ben oturuyorum. Defnemi yalnız bırakmam!"dedi ve beni kendine çekti "Defnen ha? ""Evet Defnem! Nooldu?"ikisi de birbirini parçalayacakmış gibi duruyordu. Eyvahın hemen olaya el atmam lazım! "Hoop hoop nolii?"dedim ortamı yumuşatmaya çalışarak ama tabii kisi olmadı. Mete "Bi problem mi var?" deyip yanımıza gelince Ekin inkiler de geldi. Anlaşıldı. Kavga çanları çalıyo. Melo ve Zeyno Buğra ve meteyi çekiştirmeye başladılar. Ben se sadece izliyorum. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Herkes dünki gibi bizi izliyordu. "Ciddi misiniz yaa? Buğracım Ekin daha önce gelmişti. Boşver,yemiyi ya beni.Hatrım için uzatmayın şu olayı."dedim ve ben de araya girdim. "Sırf senin için uzatmıyorum. Sana gelince sakın onu rahatsız edicek bişey yapma. Belanı si-"ohaa "Öhö öhömm. Yuhh yani Buğra!"dedim ve merakla Ekin e döndüm.Tepki? Yok.Hiç bişey demedi. Alaah allah taş mı yağıyo da banamı gelmedi? Hiç bir tepki vermemişken aradan kısa bi süre geçyikten sonra Ekin yumruğunu sertçe Buğra ya geçirdi. Buğra da ona yumruk atıp tekmeledi. Asu ve Sude yeni gelmişlerdi ve çığlık atmaya başladılar. Sınıftan bi kaç erkekde kavgaya dahil olmuştu. Ortalık harabeye dönmüştü. Yerde bikaç damla da kan vardı. Ayırmaya çalışıyorduk ama arada bşz de dayak yiyorduk. Bu kadar tutkulu bi aşk görmedim vallaha! Son kez ayırmaya çalıştım ama osmanlı tekmesi yedim ve afalladım kimin attığını bi göreydim!"Defne sen karışma!"deyince bi an kendimi kötü hissettim. Şuan benim yğzümden kavga ediyolardı,ben Buğra nın koluna girmeseydim veEkin i kıskandırnasaydı şuan kavgaetmiyo olucaklardı. İçeri müdürün girmesiyle herkes sustu sadece müdürün sesi yankılanıyordu "Ayrılın! Kim başlattı?" deyince herkes bizimkileri gösterdi."Siz ikiniz,odama!" deyince Ekin ve Buğra müdürüm peşinden gitmeye başladılar. Şaşkın ve korkmuş bi şekilde onlara bakıyordum. Çok korkmuştum ya okuldan atılırlarsa? Benim yğzümden! Ekin bana bakıp göz kırptı ve sırıtarak "Korkma Lolacık. "dedi ve çıktılar. Korktuğumu nerden anlamıştı? Ben duygularını dışa vuran bi insan değilimdir ki.

HöküzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin