• 1st apologies •

382 53 21
                                    


Başkasının yatağında çekilmiş -gerçek olmadığı bariz olan- 'fotoğrafımın' tüm okula yayılmasından bir hafta geçmişti. Aynı zamanda, Luke ile de konuşmadığımız bir hafta.

Kesinlikle berbattı. Koridorda insanlar bana bakarak fısıldaşıyor, ellerinden geldiğince benden uzak duruyorlardı. O 'fotoğraf' gerçek bile değildi, ilk bakışta anlaşılıyordu ama ne yazık ki akranlarım mantıktan yoksun varlıklardı.

Diğerleri umurumda bile değildi. Onlara katlanabilirdim. Ama Güneş'im olmadan hiçbir şey yapamıyordum. Beni çabalamaya devam ettiren yol göstericim benle aynı ortamda bile bulunmuyorken onunla konuşmak imkansızdı.

Eve yürüyordum. Güneş batmıştı, sonbaharın sonları olduğu için günler iyice kısalmıştı. Bundan hoşnuttum. Ayaklarımla yapraklara basarak ilerliyor, her on adımda bir eğilip, şekli bozulmamış yapraklardan birini alıp defterimin arasına yerleştiriyordum.

Ben tüm bunları yaparken, onun beni izlediğinin farkında değildim. Daha sonradan itiraf etmişti, öğrenince çok garip hissetmiştim. Neyse.

"Nerissa?" İsmimi söyleyişini hala hatırlıyorum; biraz sessiz, biraz duygulu ama daha çok pişmanlık ve umut. İsmimi sevmiştim, insanda böyle bir etki yapıyordu.

Arkama dönmüştüm, gözlerimin o parlaklığı görmesini sağlamak adına. Çok özlemiştim, o an aklımdan sadece aramızın düzelmesi geçiyordu.

"Özür dilerim."

"Özür dilerim." Aynı anda ağzımızı terk eden kelimeler karşısında ikimiz de şaşırmıştık. O gülümsemişti, ben ise hala afallamış vaziyetteydim. Yüzümü görünce gülümsemesi daha da genişlemiş, bana doğru bir adım atmıştı.

"Söylediğim kelimelerin hiçbiri senin için değildi, sadece öfke beni altına almıştı. Cidden, üzgünüm. O fotoğrafın da gerçek olmadığını biliyorum. Gel, seni eve bırakalım." Kelimelerinin hiçbirini unutmamıştım. Dedikleri tamı tamına bunlardı. Kalbim titremişti. Eli, elimi kavramıştı. Sessizce yürümüştük.

Bunlar, ilk özürlerimizdi. Tekrardan bizi bir araya getiren, ve ayırmamış olanlardı.

Ama biz asla ayrılamadık. Güneş, Venüs'e küsebilirdi ama onu sistemden atamazdı. Biz de böyleydik işte. Ne olursa olsun, bağlıydık.

------------

ready to run || hemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin