KŞ -14- KALP İŞTE...

33 6 0
                                    


DÜZENLENMİŞTİR

Uyandığımda yatağımdaydım.
Rüya mı görmüştüm yoksa?..Ne olmuştu nasıl olmuştu?
Dünü hatırladıkça sırıtma geliyordu.Çok güzeldi ilk kez ona çok yakındım ilk kez böyle heyecanlanmıştım.
Keşke gece hiç bitmeseydi.
Hemen çok sevdiğim camıma çıktım ve Can oradamı diye bakındım normalde bu saatte sigara içerdi camda.
Ama yoktu yüzüm soldu.
Neden onu görmek istedim ki?
Veya neden artık ona sinirli bir şekilde gıcık olmuyordum bana yaptıkları ve yaşattıkları hiç hoş şeyler değildi oysa ki.
Ama yinede kızamıyordum.
Onunla yüz yüze gelmek ister miydim?  Yüz yüze gelirsek ne yapabilirdim? Bunları düşünürken bile yüzümün kızardığına eminim.
Dün ilk kez onu böyle korumacı ve böyle sahiplenici yaklaşımını hissetmiştim.Ben onun gıcık,sinir bozucu, beni umursamayan, fikrimi önemsemeyen,bana kötü şeyler yapabilecek, bir öyle bir böyle tip olarak tanıyordum. 

Ama dün herşey o kadar farklıydı ki şokundan çıkmıyordum.Bana sarıldı ağlama dedi omuzuna yatırdı elini belime sardı korkmamam için.Dün çok iyi birisine dönüşüvermişti...
Bunlarla kendimi mutlu etmeye çalışsam da bir yandan güvenmiyordum. Güvenmeyi herşeyden çok istiyor ama yapamıyordum işte...
Belkide ağladım diyeydi tüm o iyi niyeti veya yine grurumu kıracak bir şaka da yapmış olabilirdi.

Tabi yaa dün bana yaptıklarının hepsi bu gün gündeme gelecekti ben nasıl kandım. Ödeşme...Ödeşme buydu.
Şuan beynim hayatının errorunu
veriyor çünkü herşeyin farkına şuan varıyorum.

Ben kendime ondan etkilendiğimi kabullendirdim her şeyden önce ve bunu dün belli etmiş olabilir miydim? 

Tabiki belli ettirdin ağlarken ona sarıldın ve sana sarılmasına izin verip başını omuzuna yatırıp denizi izledin daha ne olacaktı?

Diyen iç sesime dibine kadar hak verdim.Can bu şakayı yapabilecek kadar seviyesiz değildir umarım böyle ödeşme olmaz ki bu duygularımı incitmek olur benden böyle öc almış olmaz çünkü bununla bağlantısı yok yaptığı şey çok farklı hemde aramız biraz daha iyiye giderken bunu yapması çok can acıtıcı olurdu.Şimdilik...En azından şimdilik ona güvenmekten başka çarem yoktu.umarım düşündüğüm en çokta korktuğum şeyi yapmamıştır...

Yatağımdan doğrulup lavaboya ilerledim işlerimi hallettikten sonra üstümü giyinme başladım.
Saçlarımı her zamanki gibi salık bıraktım.Okula gitmek istemiyordum.Kalbim kötü atıyordu.

Şoför beni bekliyordu.
Hızla yanına gittim.Okula varmayı bekliyordum.
Okula vardığımda herkes bana bakıyordu.Ne olduğunu anlamadan içeri girdim.Herkes bana bakıp bir şeyler fısıldıyordu.
Sınıfa girdim.Dila Tuğba ve Berna yanıma geldiler koşarak.

"Ne yaptın sen kızım?"dedi Dila sinirli bir şekilde

"Off herkese yayılmış!"dedi Tuğba Üzgün bir biçimde.

Berna ise sadece bana acıyormuş gibi bakmayı tercih etmişti.

Birden Aslı geldi yanıma "Senin sürtük olduğunu başından beri biliyordum zaten!"

Dediğinde sabrımı taşıran son damlaydı ve yakasına yapıştım.

"Beni kendinle karıştırma.Ayrıca ne olduğunu biri bana açıklayabilir mi? "Diye bağırdığımda.Dila yanıma geldi.
Bu videoyu kim yaptı bilmiyorum ama birkaç kişinin telefonuna mesaj gelmiş bende dahil.Herkes birbirine gösteriyordu sonra konuşulmaya başladı.

Videoyu izlediğimde montaj yapıldığı çok belliydi burada birden ağlayarak Can'a sarılıyordum ve başımı omzuna koyup denizi izliyordum.

Gördüklerime inanamadım ben bunu Can'dan beklemezken aslında bu kadar aşağılık beş para etmez bir yüzsüzden başka birşey olmadığını fark ettiğimde artık herşey için çok geçti...

Gözlerimdeki yaşı tutamayıp koşarak lavaboya alt kata iniyordum ki birisine çarptığımı fark ettim.
Kafamı kaldırdığımda Can ile karşılaşınca hemen üzerimi silkeledim. Ondan iğreniyordum.
O ise sırıtıyordu küçümsermişçesine.

"Senin bu kadar düşük seviyeli davranacağın aklımın ucundan bile geçmezdi!"

Dedim ve suratına biraz baktıktan sonra"Yazık!"dedim kırılgan bir ses tonu ve ifadeyle  ve hemen lavaboya girip hıçkıra hıçkıra ağlarken elimi yüzümü yıkadım.

Dila koşarak yanıma geldi ve beni sakinleştirmeye çalıştı....Birdaha böyle ağır bir olayın üzerine kimseye güvenemeyecektim ve bu hayal kırıklığı ben hatırladıkça kalbime saplanacaktı. Çünkü ben ilk kez bir erkeğe güvenmek istemiştim ama işte güvenmeyi becerememiştim bile.
Bunu unutmak ne kadar zamanımı alır bilmiyorum ama unutacağımı da sanmıyorum.

İşte ben bunları yaşadıkça İzmir'i tekrar tekrar özlüyorum...

🔲🔲🔲🔲🔲🔲🔲🔲🔲🔲🔲🔲🔲🔲
II AY SONRA

Yine her zamanki gibi duygusuz uyanmıştım.
En son izmirde de böyle uyanmıştım,son günümde.

İki aydır Can ile ne konuşuyor nede görüşüyordum o benimle konuşuyordu hatta uğraşıyordu hatta açıklama yapacağını bile söylemişti.Ama ben ona onu bir kez sileceğimi söyledim ve o gün Can benim için bitmişti.
Bugün karne alacaktık lise 3 üde böyle devirmiştik.
Okula çok sade bir şekilde gidecektim.

Hiç süslenmeye veya abartıya gerek yoktu.Bu okul benim için önemli bile deyildi ki ne hazırlanıp süslenecektim ben bu okulda okumak için okuyordum keyifle gitmiyordum zaten.

Kalktım ve banyoya girip işlerimi hallettim.saçlarımı doğal bıraktım ve üzerime pileli sade etek üzerine beyaz düz t-shırt giydim(medya)

Şoförün her sabah annemlerden buraya gelmesi rahatsız ediyordu ve artık servisle gidiyordum okula.Dila ile kahvaltı masasına oturduk.Can'ı görmemek için artık kalın perdemi hiç açmıyordum ciddi anlamda istemiyordum onu...
Kimi kandırıyorum?
Bal gibide istiyordum ama sadece bana zarar veriyordu ve ondan zarar görmek istemiyordum çünkü ona karşı içimde bir şey vardı ve değer verdiğin birinden zarar görmek çok koyuyordu...

Dila parmağını gözümün önünde şıklattı. Daldığımın farkına varıp düzeldim.

"Kalk hadi geç kalacağız."

"Tamam geliyorum."

Dedikten sonra çantamı aldım ve kapıdan çıkıp servise ilerledim.
Can artık servis ile gelmiyordu.
Zaten o zaman servisle gelmesinin sebebi arabasının tamirde olmasıymış. Aman gelmesin zaten böyle daha iyi.Onunla yüz yüze gelmemeye çalışıyorum zaten.

Onu unutmaya çalışıyorum ama unutamayacağımı da biliyorum buna rağmen uğraşmam büyük saçmalık.
O benim bu düşünce ve hislerimden habersiz kopmalık hayatına devam ediyor ama içimdeki bir acı ona verdiğim değer karşısında onun bana yaptıklarını hatırladığımda her yerime dağılıyordu.

Ona değer vermek benim suçum muydu?
Kalp işte otada konuyor bokada...

Demeyeceğim çünkü benim kalbim ulaşılması imkansız bir kalbin üstüne değmeye çalışarak yorulmayı tercih ediyordu...

KOYU ŞİFRE (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin