KŞ -18- BENİMSİN

32 3 0
                                    

Konuşup birşey söylemesini istiyordum beni bu kadar çabuk unutmuş olamaz çünkü biliyorum ki o gece bana güvenmişti sığınmak istermişçesine uyumuştu kucağımda.

"Ben bir daha güvenmeyeceğime söz verdim."

"Açıklaman beni ne kadar ikna eder bilmiyorum ama..."dedi ve ağlayarak cümlesini bitirdi.

"Lütfen etmesin yeterince kırıldım ben."dedi hıçkırarak.

Yeşil gözlerinden kırgınlık akıyordu.Ne yapmıştım ben ne bok yiyecektim şimdi.Aslı orospusu yüzünden ne hale getirmiştim masum seven birisini.

"Bak amacım gerçekten seni üzmek değildi.Allah belamı versin ki böyle olacağını bilsem başından yapmazdım böyle bir şerefsizliği ama sana zarar gelmesin istedim Aslı'nın seni herkese kötülemesini uydurmasını ve başına iş açmak için adam tutmasını istemedim ama hepsini hallettim Aslı şu anda cezasını çekiyor."

"Can ben ben bir kere o güveni eksilttim şimdi nasıl geri kazanacaksın? "

"Hiç içimden gelmiyor affetmek."dedi soğuk bir ses tonuyla gözlerimin içine bakarak.

"Bu kadar mı nefret ediyorsun?"dedim saçlarımın arasından sinirle parmaklarımı geçirirken.Daha çok ağlamaya başladı.

"Ben...Ben seninle olmayı istiyorum!"

Diye bağırdı.Her ne kadar ümidimi kaybetmesemde cümlesi bitmemişti.

"Ama olmaz..."dedi çaresizce. Yapabileceğim bir şey yoktu.Ben ona herşeyi açıklamış ve af dilemiştim.Kalbinin iyileşmesini beklemekten başka çarem yoktu...

-İpek'ten devam-

Can da yanıma çömeldi ve yüzümü ona bakacak şekilde elleriyle kavradı.
İkna etmek için çabalıyordu her ne kadar ikna olmak istesemde aynı hataya düşmek istemiyordum.

Can bana herşeyi açıkladığında Aslı'yı öldürmek istedim.

Can bana son kez sordu.

"Bu kadar mı nefret ediyorsun?"dedi sinirle parmaklarını saçlarından geçirirken.

Göz yaşlarımı tutamadım haykırmak istiyordum.

"Ben...Ben seninle olmayı istiyorum!"diye bağırdım ve itiraf ettim.Söylemek istediklerim bu kadar değildi.Şu lanet olası gurur denen sey var ya işte o...Tek sebep oydu söyleyeceğim şeye.

"Ama olmaz..."Dedim çaresizce.

Can birşey söylemeden yavaşça kalktı ve gitti.Cesaretim yoktu arkama dönüp bakmaya.
Ağlayarak sakince dalgalanan denizi izliyordum.
Can dan uzak durmaya dayanamıyorken onu reddetmiştim.
Ne yapmıştım ben bu güvenmem gereken tek konuydu tamam bir kere yapmıştı ama bir daha yapmayacağını düşünüyordum.
Gitmeden yetişmeliydim ona.

Olabildiğince koşmaya başladım.
Can görüş açıma girdiğinde bağırmaya başladım.

"Can."

Arkasına döndü sigara içiyordu bana baktı şaşkınca ne yaptığımı anşlamaya çalışıyormuşçasına.
Nefes nefese kalmıştım.Boğulacağım zannettim bir an ama Can'ı bir kere daha kaybetmeye niyetim yoktu.

Cana yaklaştığımda koşmaya devam ettim ve yanına gitmemle kucağına atlayıp bacaklarımı belime dolamam bir oldu.Can bunu bekliyormuşçasına tek eliyle tuttu beni. Kafamı boynuna gömdüm nefes nefeseydim.

Kafamı kaldırıp Can'a baktım.
Birden dudaklarıma yapıştı.
Geri çekilmedim ama karşılık da vermiyordum daha önce hiç öpüşmemiştim ne yapayım?
Can dudaklarımdan ayrılmadan "Benimsin."diye mırıldandı.
Zaten nefes nefeseydim Can iyice soluklanmamı önlüyordu. Bunu anlamış olacakki geri çekildi.

KOYU ŞİFRE (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin