öfke

102 8 7
                                    

Aradan saatler geçmişti. Arya iç çekerek ağlayıp, tek kelime etmiyordu. Bi kaç kez seslendim ama cevap alamadım. Yavaşca yanına yaklaşıp, omzuna dokunmuştum adını seslenerek.

" Dokunma bana! " dedi sinirli bi ses tonunda. Bi anda ayağı fırladı ve odaya dogru yöneldi, bende peşinden gidiyordum.

"Ne yapıyorsun? "
"Çık odadan! "
"Arya iyimisin? "
"Sana odadan çık dedim Aslı!"

Aradan çok geçmeden elinde bir kutu
ile çıktı dışarı öfkeliydi. Merakla ne yapacağını izledim, mutfaga doğru ilerledi elindeki kutuyla birlikte, kapının yanında durup izlemeye başladım onu.

"Senden nefret ediyorum! "
"Beni bırakmayacaktın hani, söz vermiştin bana yalancı!" diye söylenerek, elindeki kutuyu yakmaya başladı. İçinde bir sürü fotograf vardı Akın ve Arya'ya ait olan.

Sessizce izlemek zorunda kalmıştım.
Aslında biliyordum yaptığı şey için pişman olacaktı ama yapma da diyemezdim. biliyordum ki, Arya yapacağı şeyden vazgeçmezdi.

Sessiz ve derdini kimseye anlatamayan biriydi o. Ama yinede tepki vermemiş sayılmazmıydı duyduklarına ve olanlara rağmen...

Akın'ın ölü bedeninin ambulansa taşındığını görünce, oradan uzaklaşmıştı. Fazla dayanamayıp titreyen ve halsiz bacaklarının esiri olup oturmuştu bir merdivene. Elinin tersiyle göz yaşlarını sildi kafasını kaldırdı ve anlamsızca bakmaya başladı, sesi çıkmıyordu kafamı çevirdiğimde karşıdan gelen kadınların söylediklerine odaklanmış olduğunu fark ettim.

"Nejla'nın oğlu intihar etmiş."
"Nasıl olmuş peki?"
"Kendini asmış diyorlar."
"Yazık olmuş, gencecikti yavrum."

"Ne! Ne diyor bu kadınlar aslı?" yalan hepsi, "inanmıyosun bu olanlara demi? Akın yapmaz bırakmaz beni yalan söylüyolar" diyerek, ağlamaya başlamıştı Arya. Kendime doğru çekip sarıldım sakinleştirmek için eve gelene kadar susmamıştı hiç sesi çıkmıyordu ama gözleri konuşuyordu adeta.

Ağlamaktan yorgun düşerek uykuya daldı. "Canım benim nasıl dayana bilirdi ki bu acıya? Bizimkileri arayıp Arya'larda kalacağımı, merak etmemelerini söyledim. Saatlerdir uyuyordu. Gece yarısı olmuştu bile. bende yorulmuştum kanepeye uzandım, çok gecmeden gözlerim kapanmıştı. Uyandığımda Arya yerinde yoktu.

Korkuyla kapıya yöneldim, banyoya baktım Arya yoktu seslenerek aramaya devam ettim cevap gelmiyordu tam oturma odasına girmiştim ki, Arya'nın koltukta yattığını gördüm seslendim ama tepki yoktu.

"Hayır Arya yapamazsın bunu!" koşarak çetin amcalara haber verdim ambulansı arayıp hastaneye götürdüler. Aradan saatler geçti hala gelmemişlerdi.

"Hey zil çaldı gelen Arya olmalı dedi kardeşi tekin." koşarak kapıyı açtı gelenler çetin amcalardı. Arya çok halsiz gözüküyordu. Çetin amca ve Nuray teyze girmişti koluna, yavaşça yatağa yatırdılar. Midesini yıkamışlar içtiği ilaçlardan zehirlenmiş bilerek içtiği ilaçlar...

"Ah Arya ne yapıyorsun sen?"

"Annemlere sakın Akın'dan bahsetme aslı."

"Tamam Arya ama kendine gel artık yaşadıkların kolay değil biliyorum ama böyle yaparak bir yere varamazsın."

"Aslı rahat bırak beni yalnız kalmak istiyorum."

"Tamam Arya kendini toparla daha sonra gidelim Nejla teyzenin yanına."

"Hayır şimdi çık odadan!"

Mutfakta bişeyler hazırlarken Arya'nın ağlama seslerini duyuyordum en yakın arkadaşımın bu kadar üzülmesi içimi parçalıyordu doğrusu ama elimden de bişe gelmiyordu.

Aradan iki gün geçmişti. Arya sürekli Akın'dan nefret ettiğini söylüyor, odasında gizli gizli ağlıyordu. Ağzından çıkan her söz kalbinin aksini anlatıyordu adeta.

Çok kızgındı Akın'a kimseye bir şey anlatmıyordu. Kendiside bir şey bilmiyordu. Taki o güne kadar, Akın'ın kardeşi Efe aradan bir hafta geçtikten sonra Arya'ya mesaj atmıştı.
Arya mesajı görünce göz yaşlarını tutamamıştı. Mesaja yenge diye başlamıştı Efe. Hala yenge diyordu Arya ağlamaklı boğuk bir sesle okuyordu. mesajda yazanlar etkilemiş olucaktı ki Arya'yı dayanamamıştı...

Sessiz FelaketHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin