More Than Orange

;) 9 (;

Beynine örs gibi inen alarmın sesi ile gözlerini aralamaya çalıştı.
Göğsündeki ağırlık yatakta doğrulmasını engelliyordu.
Gözlerini ovdu , görüşü netleşince masadaki saate odaklandı.
Okula iki saat vardı.
Göğsündeki saçlarla oynadı.
Sabahları kabaran saçları ile oldukça sevimli görünüyordu.
Ona sarıldı.
Günlerdir içindeki tarifsiz boşluğun dolduğunu hissediyordu.
Aklına önceki gün söylediği sözler geldi.

' Elbet bir gün bir karın ve ondan çocukların olacak.
Onlar varken yine bana portakal soyabilecek misin?
Canım portakal çektiğinde onları bırakıp bana portakal soymaya gelebilecek misin?'

Bu konuyu zihninde hala sonuçlandırabilmiş değildi.
Nasıl yapacağını da bilmiyordu.
İki haftadır her gün onu görmesine rağmen onsuz uyandığı her sabah ile içinde bir boşluk oluşmuştu.
Ve bu sabah o boşluğun kollarındaki ile dolması durumu daha karmaşık hale getiriyordu.
Yumuşak kabarık saçlarda elini gezdirdi.
Onları daha da kabarttı.
Kesin uyandığında azar işitecekti.

Yatağın yanındaki komidinin üzerinde telefonunun titreşimi ile diğerinin uyandırmadan uzanıp aldı.
Saera günaydın mesajı atmıştı.
Daha bir çok mesajı vardı ve hepsi Saera'dandı.
İyi geceler , özledimler, uyudun mu, müsaitsen konuşalım mı benzeri mrsajlarla dolmuştu mesaj kutusu.
Nasıl olsa okulda görüşüyorlardı bir de telefonda görüşmeye ne gerek vardı ki?
Jongin mesaj yazmaktan da nefret ediyordu.
Bu yüzden KyungSoo'ya dahi mesaj pek atmazdı.
Ya arar konuşur ya da ses kaydı atardı.
Ama Saera'ya ses kaydı göndermek istemiyordu.
Bu fazlasıyla birisine ait hissettiriyordu.
Saera ile çıkıyor olsa bile ona aitlik ya da sahiplik duygusu beslemiyordu.
Ama sürekli onun üstüne düşmesi hoşuna gitmiyor da değildi.

Kollarındaki gencin kımıldanması ile düşüncelerinden sıyrıldı.

" Sen ne zaman uyandın?
Alarmım çaldı mı?"

Jongin, yarı aralık gözlerle kendisine görmeye çalışan uyku mahmuru KyungSoo'nun burnuna işaret parmağı ile bastırdı.

" On dakika önce alarmınla uyandım bebeğim. "

KyungSoo, bu hareketle Jongin'in göğsüne düştü.
Jongin ona bir kez daha ama daha sıkı sarıldı.
KyungSoo boğuk sesi ile söylendi.

"Yaaahhh Jongin. Boğuluyorum."

" Banane özlemişim birlikte uyanmayı."

" Özleseydin gelirdin."

" Neden dün akşam beni uyandırmadın?"

" Denemedim mi sanıyorsun?
Kütük gibi yatıyordun.
Üzerinde zıpladım bile.
Hiç etkisi olmadı. "

" Hiç hatırlamıyorum. "

" Dün telefonuna sürekli bildirim geliyordu. O kızdan. "

" Okulda görüyorum zaten bir de telefonda görüşmenin mantığını henüz anlamadım. "

" Kızlar ilgi ister, sahiplenilmek ister, sevdiği kendisinin olsun ister."

" Waaaayyy. Bakıyorum da iyi biliyorsun bu konuları."

" Seven her kalp bunları ister Jongin.
Sadece kızlar değil.
Hadi kalk duş alıp kahvaltı yapalım.
Ancak yetişiriz okula."