More Than Orange

;) 17 (;

Bisikletini bahçeye bırakıp sevdiğinin, sevdiği evine koştu.
Kapının açılmasını bekleyemeyecek kadar sabırsızdı.
Anahtarı ile kapıyı açtı anahtarı öpüp cebine attı.
Onun evinin anahtarını öperken sanki onu öpüyormuşçasına mutlu oluyordu.

Mutfağa baktı ilkin, orada yoktu.
Odasına koştu.
Odasında da yoktu ve banyoda da.
Tekrar evin girişine gelip ayakkabılarını kontrol etti.
Çoktan gitmişti.
Bir parça hayal kırıklığına uğradı.
Ama onun için hazırladığı sürpriz bu küçük hayal kırıklığını hemen silebilecek kadar büyüktü.

Bisikletine atlayıp okula sürdü.
Sınıfa ulaştığında onu sırasında buldu fakat yalnız değildi. Yanında
yine, kendine artık rakip gördüğü, Jongdae ve zaman zaman KyungSoo'nun etrafında gördüğü o küçük, sevimli kız vardı.
Sırasına ilerleyecekken Saera'nın kolunu tutması ile durdu.
Bundan nasıl kurtulacağını bilmiyordu.
Ama bunu da halledecekti.

" Oppa konuşabilir miyiz?

Jongin, etrafındakilere gülümseyen KyungSoo'ya bir kez daha baktı.
Gülümsemesi kalbine, önündeki zorlukları aşması için cesaret veriyordu.
Saera'nın kendisini sürüklemisine izin verdi bir kez daha.

" Oppa pazar günü birlikte öğle yemeği yiyeceğiz değil mi?"

Jongin, önceden hazırladığı bahanelerden birini sundu, heyecanla cevap bekleyen kıza.

" Üzgünüm Saera. Ailem bana sürpriz bir plan yapmış. Ben de dün öğrendim.
Bir kaç günlüğüne şehir dışında olacağız. "

" Ama oppa.."

" Gerçekten üzgünüm Saera."

" Anlıyorum. Ailenle planların varsa yapacak bir şey yok."

" Sanırım sınıflarımıza gitmeliyiz, ders başlamak üzere. "

Jongin, yüzü düşen kızın itirazsız, yalanını kabul etmesi ile rahatladı.
Yalandı çünkü ailesinin değil kendisinin planıydı.
Ailesi ile değil KyungSoo ile iki günlüğüne tatile gidecekti.
Babasına çalıştığı şirketten tatil primi verilmişti.
Jongin bu primi kendisi ve KyungSoo için kullanmak istemiş bunun için de saatlerce babasına dil dökmüştü.
Babasından izin koparmak için önceki akşam KyungSoo'da kalmaktan bile vazgeçmişti.
Kendi ailesini ikna ettiyse de KyungSoo'nun ailesini nasıl ikna edeceğini bilemiyordu.
Mevsim kıştı ve henüz ara tatile girilmemişti yani okul devam ediyordu.
Ailelere göre ikisi de hala çocuktu.
Jeju'da iki günlük tatil izni.
Jongin KyungSoo ile o tatili yaşamak için ne gerekiyorsa yapacaktı.

Keyifle sırasına oturdu.
Kolunu KyungSoo'nun omzuna attı.
Sehun Jongin'in keyfine asit dökmeye hazırdı.

" Keyiflisin?!"

" Evet. Olmamalı mıyım? "

" Hayır da. Kuşları uçarken izlemek hoşuna gidiyor galiba."

" Hahaha. . Kuş avına çıktım.
Kesinlikle kafesleyeceğim uçmaya çalışanı."

" Öyle yeteneklerin var mı? "

"Elbette. "

" Mal beyinli, o zaman neden uçmadan önce kafeslemedin?"