4.Bölüm.

1.6K 75 12
                                    

Kabul ediyorum konu değiştirmekte usta olan bir yapım vardı.Ve çok işime yarıyordu.Gözlerinin içine bakıp cevap vermesini bekliyordum.Gözleri çok güzel bakıyordu.Değişik.Gözleri gözlerime değince daha bir güzel gözüküyordu.Ama ben,ben ondan kaçıyordum.Çünkü bu siyah kalpte pembe şey olan aşk olmamalıydı.Ben siyah kalpliydim,oda.Eski Masal olsa ona çoktan kafayı takmıştı.Peşinden koşardı o,ve ne yapar ne eder kalbini çalardı.Ama o eski Masal'dı.Tatlı ve saftı.O tatlı kızı bu kadar canavar yapan neydi,biliyordum.Ama o tatlı kız bir daha gelmemek üzere gitmişti.Her seferinde düşüncelerimi bu konuya nasıl getiriyorum bilmiyorum.Ama Doruk'un gözlerinin içine ne zaman baksam bu oluyordu.Çünkü  o sürtüklerin bakışları gibi bakıyordu bana.Benden nefret ediyordu.Ama neden?Aman Tanrım neden?!Cevap vermesine izin vermedim.

''Benden neden bu kadar nefret ediyorsun?''Sesim o kadar güçsüz çıkmıştı ki.Üstelik titriyordumda.Bıkmıştım.Zaten benden nefret eden bir sürü insan vardı.Ama daha yeni tanışmıştık,nasıl böyle olabilirdi?Kafamı yere eğdim.Sesim çıkmıyordu zaten.Her an ağlayabilirdim.Gözleri beni güçsüzleştiriyordu.Hemde çok.Ama olmaz.Şu iki gün içerinde yeterince ağlamıştım zaten.İçime gelen cesaretle ona tekrar baktım.Dalmış olacak ki kafasını salladı.

''Senden nefret etmiyorum aptal ben sen miyim?O tişörtü giymemeliydin sadece.''

Hadi ama gerçekten mi?Ne kadar salaksın Masal.Cidden aptalım cidden.Bu tişörtü dolabının en arkasında bulmuştum ve en küçüğüydü.Demekki geçmişle ilgili onunda kötü anıları vardı.

''Senin yüzünden.Beni eve getirdiğin gibi hemen duşa girmeseydin.Hem cidden bu tişörtü ben aşağıda uyurken üstümde görmedin mi?Bir dakika ya.Aşağıya inmedin dimi?'' Tek nefeste hepsini söylemiştim.Sorumsuza bak ya.Biri evinde kalıyor,inip bir göz at yani.Tamam iyi biri değildi.Ama kızlara karşı hep iyi olduğunu biliyordum.Bir saniye değildi.Bana iyi değildi.

''Odamda işlerim vardı.Aşağıya indiğimde balkondaydın.Ne yapayım?Merak etme ilgisiz değilim.Ha birde koltukta yatmanı istemem seni gıcık etmek içindi ama hemen kabul ettin şaşırdım doğrusu.Ayrıca aklından bu saatte eve gitmek geçiyorsa seni şu koltuğa bağlarım.Başımın belaya girmesini istemiyorum.Çık yukarı.''Vay canına cidden konuşurken ağzımın suyu akacak gibi hissettim.Ben bu çocuğun dudaklarına bakarsam başka dünyalara gidiyordum,gözlerine bakarsamda geçmişe.En iyisi burnuna bakmalıydım evet.

''Koltuktan sonra yatakta yatmak iyi gelir.Senin koltukta yatıcak olman ne kötü.''Diyip 32 diş sırıttım.Ona ilk defa böyle gülüyordum.Gözleri bir değişik bakmıştı.Bunun üzerine koşa koşa yukarı çıktım.Yukarısı onun odasından ibaretti resmen ve her yer Doruk kokuyordu.Erkeksi kokusunu içime çektim.Onu sevmiyordum ama kokusu çok hoşuma gidiyordu.

''Kokumu çok mu seviyorsun?''Duyduğum sesle irkildim.Arkamı döndüm.

''Burada ne işin var?''Dedim.Hayır yanımda yatmayacaktı.Yatmazdı.Filmde değiliz yani.

''Koltukta yatacağımı düşünmen büyük saçmalık.Kendime yer yatağı hazırlayabilirim.Ve şunu bilki odamdan başka yerde uyuyamam,yani aynı odada kalacağız.''

Dedikten sonra kahkaha attı cidden rezil olmuştum.Gözlerimi devirdim yatağa uzandım.

''Naparsan yap.'' Dedikten sonra gözlerimi kapattım.Sesleri dinledikten yaklaşık 15 dakika sonra gözlerimi açtım.O kadar komikti ki kıkırdadım.Yaptığı yatağa sığmamıştı bile.Üstünü ve pantalonunu çıkarmıştı.Buna diğer kızlar gibi tepki vermezdim.Yani şuan kendi evimde olsam bende iç çamaşırlarımla uyuyor olurdum.Bir hırsız gelse,''gel beni becer'' demiş gibi olurdum kesinlikle.Ama üşüyerek uyumak en büyük fantezimdi.Bir kaç dakika sonra tekrar gözlerimi kapattım.Gördüğüm rüyayla tekrar uyandım.Uyandığımda hıçkıra hıçkıra ağlıyordum ve hiç bir şey hissetmiyordum.Biraz sonra Doruk başıma dikilip bana sarıldı.

''Bırak beni!Hepsi senin yüzünden oldu.Anlamıyorsun.Bilmiyorsun işte!''Dahada sıktığını hissettim.çenesini saçlarıma dayadı.Hıçkırıklarımı duyunca çenemi kaldırdı.Ufak bir öpücük kondurdu.Gözlerini yummuştu.Yanaklarından süzülen yaşı görünce hiç şaşırmamıştım.Ne zaman ağlasam ağlıyordu.Ve benden kaçmıyordu.Kimsenin yanında ağlamaması gerekirdi.Yoksa hayatı biterdi.Onun hayatı kötü biri olmaktı ve iyi biri olamazdı bundan sonra.Ve ağlarsa hayatını elinden alırlardı.Ama belki beni bir daha hiç görmeyecek,neden ağlıyordu?Bunları düşünürken hala aynı şekildeydik.O da bunu farketmiş olmalı ki çekildi.

''Naptım sana?'' O kadar masum sormuştu ki.Bu canavar gibi çocuğun bu hali beni korkutuyordu.Şu an farkettim ki o kötünün iyisiydi.Bense kötü olmaya çalışan bir kız.Herkesin orasını burasını yakmasına rağmen biri karşısında ağlayınca gözlerini yumuyor olmalıydı.Ya da kaçıyordur.Ama benden kaçmıyordu ve bu onu daha çok göreceğim anlamına geliyordu.Benden hala cevap bekliyordu.Burnuna baktım.Gözlerine bakmak yok Masal.Aşık olamazsın.

''Geçmiş.Bugün beni denize atarak geçmişimi hatırlattın.''Şaşırmıştı.

''Bunun rüyanla ne alakası var?''Tabii nerden anlayabilirdi ki.

''Ben boğuluyordum seni gerizekalı.Ve sen gidiyordun.O suyun içinde dakikalarca kaldım.Ama pes etmedim.Şu hayatta en çok pes etmek isteyen ben.Ağzımı açıp suyun içime girmesine izin vermedim.Neden yaptım bilmiyorum ama vermedim.Ölmeliydim,beni kurtarmamalıydın.Nefesimi tutmaktan ölürdüm işte zaten.''Alnını alnıma dayadı ikimizde hala ağlıyorduk.Aniden omuzlarımdan tutup beni sarstı.

''Geçmişi hatırlama Duman.Sen artık orada yaşamıyorsun!''

DUMAN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin