11.Bölüm

1.3K 87 17
                                    

Öncelikle geç kaldığı için çok üzgünüm hala okuyucu kaldı mı bilmiyorum ama gene de paylaşıyorum,öpüldünüz.Nasılda seviyorum siziii.Bölüm şarkısına da aşığım bu arada dinleyin mutlaka.Üzgün bir şarkı başlarına pek uymuyor ama sonradan anlayacaksınız neden koyduğumu,bittikçe başa sarıııın.

''Doruk uyaaaaan!'' Diye bağırdım.Ondan sonra kafama yediğim şaplakla neye uğradığımı şaşırdım.

''Göt müsün lan?Kalk canım sıkıldı.'' Şuan çok çocuk gibiydim her ne kadar bu halde olmak istemesen de bugün içimdeki Masal canlanmıştı biraz.En ufak şeyde söneceğini bilsemde.Doruk en sonunda kafasını yastıktan kaldırdı.

''Bunun bedelini çok pis ödetirim bak.Yaptıklarını biriktiriyorum ha.'' 

''Bugünlüğüne küçük salak çocuklar gibi olalım mı?'' Lan cidden bu ben miyim.Dün beni sahiplenmesi çok hoşuma gitmişti,gerçekten ondan mı böyle olmuştum?Doruk'un kahkasını 32 diş gülerek dinledim.

''Zaten hep öylesinde içine atıyorsun,farkında değilsin.'' Gerizekalı.Bende neyin kafasıyla senden bir şey istiyorum ki.İsterken de neyin kafasındaydım.Batı değildi ki.Arkamı dönüp kıyafetlerimi üstüme geçirdim.Koşa koşa aşağıya indim kendimde yapabilirim bir şeyler.Mutfaktaki ekmeği kuru kuru yedikten sonra sigaramı yakıp koltuğa zıpladım.Doruk'ta giyinmiş aşağı iniyordu.

''Ben okula gitmeyeceğim.'' Dedim ve yanına gidip burnunu öptüm.Malım çünkü ben.Beni çok güçsüz görmüştü güçsüzleştiriyordu ama umurumda değildi.

''Böyle bedelini ödemiş sayılmazsın.'' Dediğinde arkamı dönüp ona baktım,gözlerimi devirdikten sonra kapıdan çıktım.

İntikam vakti! Benim intikamlarım öyle planlı olmayacaktı hem eğlenip hem korkutacaktım.En önemlisi  onların yaptıkları gibi kıçımla gülecektim.

Okulun arkasındaki dar sokağa girdiğimde,eteğini giymeyi unutmuş küçük sürtüklerimizden birini yiyişirken buldum.İşime yarar.Gelirken aldığım kar maskesi gibi şeyi kafama geçirince yanlarına koştum.Çocuğu üstünden kaldırıp maskemle beraber öpmeye başladığımda o sürtüğün  bakışlarını seyrediyordum.Çocukta bana karşılık verince,kıçı kırık sürtük ayağını yere vurup giderken çocuktan ayrılıp kızın kolunu tuttum.

''Ne yapıyorsun be!'' Duvara yapıştırıp dizimi karnına yapıştırdıktan sonra maskeyi çıkarıp saçlarımı özgür bıraktım.Bunu gören aptal pörtlemiş gözlerle bakıyordu.Nihayet tanıdın gözüne sıçtığım.Kafasını duvara vurup boğazını hafif sıktım.

''Sen!Benim!Kardeşimi!Öldürdün!''Bu sözden sonra daha çok boynunu sıktım ağlamaya başladığında gülümsedim.

''Lütfen yapma!Özür dilerim pişmanım lütfen!''

''Eğer bir daha birine böyle bir şey yaparsan seni sikmekten beter ederim,amına koyduğum!''Diyip kafasını duvara bir kez daha çarptım.

Sahilde her zaman ki yerimdeydim şimdi.Huzurluydum.Yıllar sonra ilk defa.2. kızımızdan intikamımı da almıştım.Şimdi bizi onların arasına sokan 1 numaralı sürtüğümüz vardı ama ona yapacağım en kötüsü olmalıydı.Çalılıkların arasından inleme duyunca ilk başta takmadım.Ama sonra duyduğum ''Sessiz ol sadece öpüşüyoruz aptal!'' sesiyle dondum.Yutkunamadım.Kulaklarım doğru mu duymuştu o sesi?Yıllardır duymadığım o güzel sesi böyle mi duyacaktım?O olmamasını dua ederek oraya yürüdüm.Çalılıkları aça aça geçtiğimde dondum.

Ne demeliydim?Ne yapmalıydım?Yıllarca duyduğum özlem ne olmalıydı?Onu kardeşçe sevsemde her şeyden kıskanırdım ben onu.Donuyordum.Soğuktum.Kaskatıydım.Ve hissettiğim tek sıcaklık göz yaşlarımdı.

''S-senden nefret ediyorum Batı.'' Dediğimde bana dönen o mavi gözleri gördüm.Ağlamam daha da şiddetlenmişti.Böyle olmamalıydı.Gene karşıma çıkmalıydı ama sımsıkı sarılmalıydı bana sevmeliydi beni,güvenini hissettirmeliydi.

''Masal'' Yutkundum.Tüm hücrelerimle özlemiştim sanki,nasıl da özlemiştim sesini,bakışını.Ama o bizim yerimizde neredeyse bir kızı beceriyordu ve ben buna inanamıyorum,nasıl böyle biri olabilir? Bana yumuşak bakan gözlerini gördüm.Bakmamalıydı öyle.Ayaklarımın çözüldüğünü hissettiğimde koştum orda kalan kaykayım bile umurumda değildi,hiç bir şey umrumda değildi.

Kaç dakikadır koştuğumu bilmiyordum ama dağılmıştım,okulun önündeydim.Telefonumu çıkardım Doruk'u bulduktan sonra aradım.

''Okulun önündeyim gelir misin?''

''İşim var.''Yanımda olmalıydı ihtiyacım vardı.

''Sen gelmezsen ben gelirim!''Diye bağırdıktan sonra telefonu suratına kapattım.Okula daldım.Saçım başım dağılmıştı ama cidden umrumda değildi.Okuldakilerin beni güçsüz görmemesi için genede düzeltmiştim biraz.Doruk'u arka tarafta duvara yapışmış bir şekilde buldum.Yapışmıştı çünkü kız onu yiyordu.Yanına koştum.Kızı ittirdim,kız ilk önce bana sataşacak gibi görünsede Doruk'un yaptığı kaş göz işaretiyle gitti.Doruk'un suratına bakmadan elini tuttum ve koştum.Elini tutuyordum,o da tutuyordu garip hissettiriyordu.İçimdeki boşluk onun gözlerine bakınca kayboluyordu sanki.Ama canım yanıyordu hemde çok Batı,kardeşim,yoksa onu kardeşten fazla mı seviyordum?Ama bana Doruk'un hissettirdiklerini hissettirmedi hiçbir zaman.Doruk'a döndüm susuyordu konuşmuyordu.Sarıldım.Batı yerine ona sarıldım.Kalbimin olmadığı boş tarafı onun kalbi dolduruyordu şimdi.Ağlamalıydım artık,tutamazdım daha fazla.Yağmur yağmaya başladığında içimden şükrettim.Belki farketmezdi ağladığımı.Ondan ayrılıp parmak ucuma çıktım,burnunu burnuma sürttüm dudaklarına baktım,yutkundum.Bu sefer gerçekten onu öpmek istiyordum yağmurda kıçım donarken.Elimi yanaklarına koydum kendime çekip öpmeye başlamıştım.Hiç kimseyi böyle öpmemiştim.Sanki benimmiş gibi.Bu dudakları başka kimsenin öpemediğini düşünürsek dudakları benimdi zaten.Oda karşılık veriyordu.Ama anlamıştı,hep anlardı.Kaç dakika öyleydik bilmiyorum ama en sonunda Doruk ayrıldı.Yoksa ben bırakmayacaktım onu,bırakmazdım.Elimi tutup banka götürdü,oturdu kucağına yattım.Böyle şeyleri sevmiyordu ama kızmıyordu bana.Kızsa ağlardım zaten doluydum,daha çok ağlardım,oda ağlardı çünkü.

''Anlat'' İtiraz yoktu bu kelimeye olamazdı.Donduğumu bile hissedemiyordum,yağmuru izliyordum ama anlattım.Batı'yı,bugünü.

Eğildiğini gördüm gözlerimi yumdum alnımdan öptü.Aramızdaki şey neydi?Birbirimizi sahipleniyorduk ama seviyor muyduk?Elime tutuşturduğu anahtara baktım.

''Eve git,evden çıkma.Lütfen.Masal,yap şunu.'' Kafamı ''Evet'' anlamında salladıktan sonra gitti.Nereyi gittiğini bilmiyordum ama düşünemiyordum,düşünmekte istemiyordum çünkü.Sol tarafım sızlıyordu,içim parçalanmıştı,boynum bükülmüştü.Bir kez daha mı yaşadığım onlarca üzüntüyü yüklenmiştim?Yoksa bu sefer ki daha mı ağır gelmişti?Gücüm yoktu,yoktu.

DUMAN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin