Peki ya vampir kanını nasıl bulacaktık?
Uyandığımda şaşırtıcı bir şekilde arabadaydım.Motelde falan oluruz diye düşünmüştüm açıkçası. Onlara bir şey söylemeden arabanın camına yapıştım ve dışarıya baktım. Burası tanıdık bir yer değildi. Hayır kesinlikle değildi, buraya ilk defa geliyordum. Nedense canım bugün konuşmak istemiyordu. Vampir avlamak filan bana göre değildi belki de. Ama doğruyu söylemek gerekirse bir yanımda onlarla avlanmak için can atıyordu. Kafamı ön koltuklar arasında bulunan boşluktan uzattım ve yola baktım. Görünüşe bakılırsa bugün onlar da beni takmıyorlardı. Dean telefonla konuşuyordu.
"Bir vampir yuvası biliyorum." diyordu, karşıdaki kadın sesi. Sahi, kimdi bu kadın?
"Tamam Ellen geliyoruz, gelince konuşuruz." dedi Dean ve telefonu kapattı. Daha sonra suratıma baktı ve
" Hey, kalktın mı?" dedi.
" Uyuyormuş gibi mi gözüküyorum?"
"Hayır, bir zombiye." dedi ve gülümsedi. Somurttum ve çaktırmadan arabanın dikiz aynasından kendime baktım. Tanrım! O haklıydı, çok kötü görünüyordum.
" Hey çocuklar belki de bir yerde durup yüzümüzü falan yıkamalıyız ve-"
" Geldik bile." dedi Sam lafımı bölerek.
"Nereye geldik ki?"
Cevap vermeden o bar tarzı yere girdiler. Tabi bende arkalarından gittim.
" Çocuklar..." dedi kadın ve Sam ve Dean'e sarıldı. Sonra arkada kazık gibi duran beni gördü.
"Sen, Selly olmalısın." dedi.
"Evet ben o'yum."
" Bende Ellen Harvelle ve bu da kızım Jo." dedi. Ben kızı göremiyordum. Ellen gülen yüzünü buruşturdu ve Jo diye seslendi. Jo geldiğinde ise tekrardan
" Bu da Jo" dedi. Gülümsedim. Bir şey söylemedim çünkü 'Ellen Harvelle' ismi beynimde yankılanıyordu. Çünkü benim soyadım da Harvelle. Ben Dean'i seven bir kızla akraba olmazdım. Evet sevdiğini çok belli ediyordu. Hem zaten bu beni neden ilgilendiriyor ki?
" Şey, soyadım ne demiştiniz?" dedim. Kadın tek kaşını kaldırdı.
" Harvelle. Neden, ne oldu ki?"
" Hey Sel, senin de soyadın Harvelle değil mi?" dedi.
"Evet,öyle.."
Ellen bir anda " Bu da Ash" dedi. Arkamı döndüm ve tuhaf saçlı bir adam gördüm.
" Ash, bu Selly. Onun soyağacına bakabilir misin?" dedi Sam.
" Tabii " dedi. Ve bilgisayarın başına gittik. Soyağacıma bakarken sohbet ettik.
" Güzel saç stili." dedim ve gülümsedim.
" Önü iş, arkası parti için." dedi. Aslında akıllıcaydı. " Buldum! Jo ve sen kuzensiniz."
Eğer biz Jo ile kuzensek Ellen benim teyzem miydi yani? Ben akrabalarımızla hiç tanışmamıştım. Gerek de duymamıştım.
" Hey Ash, onlara bunu şimdi söylemesek, çünkü bir iş üstündeyiz olur mu?"
" Peki. Benim için sorun değil." dedi.
Dean ve Sam'in yanına gittim,
" Vampir yuvalarını buldunuz mu?"
" Evet,şimdi çıkıyorduk. Hadi." dedi.
Ellen , Jo ve Ash ile vedalaştıktan sonra yola çıktık.