Arkamı döndüm,evet çığlık atmıştım. O şey de neydi öyle? Arkama baktıktan kısa bir süre sonra kaybolmuştu. Etrafıma bakındım. Sanırım evden çıkmalıydım. Kapıya doğru yöneldim. Sanırım kafam biraz geç dank etmişti. Kapı kendi kendine kilitlendi. Çaresizce bahçe kapısına koştum. Aynı şe ora içinde geçerliydi , kilitliydi. Cama doğru koştum. Kaldıramıyordum... Elime bir sandalye aldım ve tam camı kırmaya yönelmişken birden duvara yapıştım! "Lanet... Olsun" Kilitli olan kapı birden açıldı ve içeri daha bu sabah tanıştığım bahçe komşum girdi. "Aa neler oluyor burada, komşum?" ses tonu alaycıydı ve yüzünde yapmacık bir şaşkınlık vardı. Sabahki olay aklıma geldi.
***
SABAH
Eşyalar kamyonetten çıkıyordu, ah kafamı kurcalayan bir,şey vardı. An... Acaba ne yapıyordu. Tam bunları düşünürken bir kadın tiksinç bir sesle "Merhaba" dedi. "Merhaba" dedim yapmacık bir ifadeyle çünkü ondan pek hoşlanmamıştım nedenini bilmiyorum. "Sen bu eve taşınan yeni genç olmalısın." dedi. "Evet , sizde yeni komşum olmalısınız" dedim. "Ah evet .Ben Ellen Elkins. Siz burada tek başınıza mı kalacaksınız yoksa evli misiniz?" dedi. "Tek kalacağım bayan Elkins." dedim. "Güzel..." diye mırıldandı. "Efendim??" dedim."Ha yok bir şey tatlım gitmem gerek." diyerek oradan uzaklaştı. Benden bir kaç adım uzaklıktayken bana dönüp omuz üstünden baktı.Bende gizlice bakıyordum . Gözleri birdenbire simsiyah oldu. Ve "İşin bitecek" dermiş gibi gülümsedi.
***
ŞİMDİ
İşte bunlar olmuştu. " Sen.." dedim dişlerimin arasından . " Evet ben !" dedi ve güldü. Nasıl biriydi bu? "Senin nasıl böyle özel güçlerin var anlamıyorum, nasıl yapıyorsun? Ne tür bir yaratıksın sen?!" dedim hırlayarak. Yüzündeki alaycı ifade hala duruyordu. "Biraz safsın galiba ya da aptal..?" dedi. Bana doğru yaklaştı " Tam bir orospu çocuğusun" dedim. Yüzündeki alaycı ifade silinmiş yerine öfkeli olanı gelmişti. Ellerini gösterdi bana. Tırnakları ne kadar uzundu... Sonra tam önümde durdu ve tırnaklarını koluma batırdı. Acıyla bağırdım. Tişörtüm yırtılmış kolumda kocaman bir yara açılmıştı şimdi. Acımı ona belli etmemek için -nasıl olacaksa bu- alaycı bir ifade takınarak " Tatlım o tişört 200 dolar." dedim. "Ucuzmuş, senin gibi." dedi ve suratına iğrenç gülümsemesi yerleşti. " Gerçekten ... Sen nesin?" dedim , korkmuştum."Demin dediğin gibi yaratık gibiyim. Ellen Elkins'e yazık olacak..." dedi. Anlamamıştım. "Seni öldüreceğim ve o da katil damgası yiyecek. Ve onunla ve seninle işim bitmiş olacak. Bir taşta iki kuş!" diye bağırdı. "Yani ..Sen aslında-" dedim ama cümlemi tamamlayamadım. "İblis" diye tamamladı Andrea. Onu gördüğüme o kadar sevinmiştim ki... İblis denen şey arkasına döndü. Andrea garip bir şeyler söylemeye başladı. Ve Ellen Elkins çığlık attı. Ve kadının içinden gri dumana benzeyen bir şey çıktı. Ellen "Neden buradayım?" dedi.Ellen gittiğinde, Andrea ile dışarı çıktık ve her şeyi anlatmasını istedim. "Sell aslına bakarsan ben onlar için çalışıyordum. Onun gibi bir şey.." dedi. "İblis için mi çalışıyordun yani?" dedim. "Ben onlar için birçok insan öldürdüm." dedi. Ağzım açık kalmıştı.Ciddi görünüyordu. "Ama ben onlardan biri olmaktan vazgeçtim. Bu yüzden de en yakınım olan seni öldürmeye çalışıyorlar." dedi. Daha fazla onu dinlemek istemiyordum. O bir katildi. İblis için çalışan bir katil... " An, tamam gerek yok anlatma. Ben katil biriyle arkadaş olmak istemiyorum." dedim ve masadan kalktım zaten restorantta bizden başka kimse yoktu ve saat oldukça geçti."Selly." dedi ciddi bir tavırla. Durdum ama arkama bakmadım. " Başın belada...!" dedi.