Belaya Batmak

21.7K 6 0
                                    

Klara sarı Chevrolet kamyonetinde olan biteni Oscar'a anlatmıştı.12 Eylül 2016 sabahı yani bulundukları tarihten 9 gün önce Oscar, Rose Tattoo'ya Tod adında tanındık bir meth aracısı ile gelmiş ve bu aracı, Oscar'ın kısa bir süreliğine Klara ile çalışmasına vesile olmuştu.Oscar New York'a yabancı olduğu için aracı değil Klara ile mutfak kısmında yani meth pişirme kısmında yer alıyordu.Oscar Klara ile 4 gün çalışmış bu süre zarfında meth pişirmesinde Klara'ya yardım etmişti.
Birlikte çalışmalarının 4. gününde ellerinde kırmızı fosfat kalmamış ve Klara ile rakip meth pişiricisi Jody adında bir adamın mekanına gece gizlice sızmışlardı ama Jody'nin adamları tarafından fark edilip çatışmaya girmişlerdi.Oscar 2 kişiyi vurmuş,Klara ise Jody'i gözünden yaralamıştı,kırmızı fosfat alamadan geri kaçarken yollarına çıkan iki kişiyi de Oscar alt etmişti,o gece başları büyük belaya giren ikilinin yolları ayrılmış ve Klara bu işe bir süre son vermeye karar vermişti,o günden sonra ilk kez bugün buluşmuşlardı.
Oscar bu hikayeyi dinledikten sonra uzun bir süre sessiz kalıp kamyonetin camından yaprakları dökülmeye yeni başlamış ağaçlara baktı ve sessizliğini bir soru ile bozdu.
-Yanında geldiğim şu Tod.. onu nerede bulabilirim ?
-Sanırım hiç bir yerde Oscar. Klara bu sözden sonra yüzünü direksiyona çevirdi.
-Ne demek hiç bir yerde ?
-Çünkü Tod bugün dövmecide vurduğum Küba'lı herifti.İşlerden elimi ayağımı çektiğimi söylediğimde kristallerime el koymuştu.
Oscar ilk kez ümitsizliğe kapıldı o adam olmadan geriye yönelik araştırmalarına nasıl devam edecekti ?
-Peki ya kim bu Tod ?
-O Tucson adındaki bir alıcının aracısıydı,yaklaşık 3 yıldır onla pişirdiğim kristalleri Tucson'a iletirdim.
-Tucson'ı tanıyan biri ya da adresini bulabileceğimiz bir arkadaşın var mı ?
-Hayır Tucson ulaşılmazdır,belki adı bile bu değildir,işini temiz yapar kimse ile bizzat kendisi görüşmez.
-Peki ya Jody ?
-O da rakip kristal pişiricisiydi Tucson onla da alışveriş yapardı ama sanırım onu öldürdüm ama bir ihtimal ölmediyse ya Tucson ya da o bizi kesin öldürecek.
Oscar başını kamyonetin koltuğuna yasladı ve derin bir nefes aldı.Onları arayan Tucson adında kimliği belirsiz bir alıcı,ölmemesi durumunda intikam için her an silahını ensesinde hissedebilecekleri bir pişirici ve onların peşine düşmüş New York polisi vardı,belkide bilmediği bir sürü daha belaya bulaşmıştı ama nasıl bilebilirdi,her şey burada tıkanmıştı dibine kadar belaya batmışlardı.
Saat öğle vaktine yaklaşırken Klara kamyonetini çalıştırdı,barakada buldukları tüm silahları almışlardı.
Ormanın çıkışına geldiklerinde buradan sonrasını taksiyle gitmeye karar verdiler silahları kamyonetten aldıkları bir çantaya koyup ana yolun kenarına indiler,gelen ilk taksiyi durdurup bindiklerinde Oscar'ın telefonu çaldı,arayan Aaron'dı.
-Dostum neler bulabildin ?
-Aaron yaptığın her şey için teşekkürler ama başım büyük belada ,sanırım artık benimle görüşmesen senin için daha iyi olacak.
-Dur dur dur ! neler oldu bilmiyorum ama birazdan sana laboratuvarın adresini mesaj atacağım oraya gel konuşalım,en azından neler olduğunu bilmeye hakkım var.
Oscar bunu istemesede kabul etti.Klara 20 dakika sonra yine tenha bir sokakta indi.Oscar'ı arayabilmesi için numarasını aldı ve eski,camları parmaklıklı bir binaya girdi.
Oscar taksiciye Aaron'ın attığı adrese gitmesini söyledi.Adrese vardığında çok yüksek,tamamı cam ve Polo Araştırma Laboratuvarı yazılı tabelası olan gösterişli binadan içeri girdi,girişte bekleyen güvenlik Oscar'ı Aaron'ın çalışma ofisine çıkardı.
İçeride birden çok masa ve üzerlerinde cam kutuların içinde farklı maddeler vardı.Aaron Oscar'ı görünce yanına geldi üstünde beyaz önlük vardı.
Oscar Aaron'ın geldiğini görse de dikkatini hemen yanında duran cam kutunun içinde duran kocaman bir tuz parçasını andıran ama üstünden birçok ince kablonun geçtiği madde çekti.
Aaron bunu fark etmiş olmalıydı ki açıklama yapmaya başladı.
-Bu mercury fulminat Oscar,civa ve siyanat anyonlarından elde ettiğimiz sürtünmeye duyarlı patlayıcı bir
bir madde.Henüz kendi başlarına bunlar tepkimeye giremese de biz bunu kablolarda oluşan elektrik akımı ile sağlıyoruz,ilk denemelerimizde sürtünme ile küçük çaplı bir patlama meydana getirebildik, ilerleyen zamanlarda bunu daha da geliştirmeyi amaçlıyoruz.
Bu madde Oscar'ın daha da dikkatini çekmişti ama böyle silah potansiyeline sahip bir madde neden kimya laboratuvarımda üretiliyordu anlayamamıştı.
-Evet gelelim senin meselene Oscar hadi odamda konuşalım.
Oscar olan biteni Aaron'a anlatmıştı,Aaron bir süre eli çenesinde düşündükten sonra söze girdi.
-Bak Oscar benim hayatımı kurtardın,ama başındaki belarla da karartabilirsin, -Oscar bu sözün nereye gideceğini tahmin edebiliyordu- ama yine de misafirim olarak bir süre daha kalmanı istiyorum başında çok bela olabilir ama sen o ilacın etkisindeyken tehlikeli biriydin artık iyi birisin.
Bu söz Oscar'ın beklediği gibi bitmemişti,Aaron neden bu kadar kendisine yardım etmekte ısrarcıydı ?
Oscar'ın aklında birden bir düşünce belirdi,belki de kanında dolaşan maddenin kaynağını öğrendiğinde Aaron onu çalışmalarıda kullanacaktı,aslında Oscar'a yardım etmiyor belkide onu kullanıyordu.Amaü belkide gerçekten de sadece hayatını kurtardığı için kendisine yardım ediyordu kim bilir ?
Biraz sonra Oscar'ın telefonu çaldı,arayan Klara'ydı.
-Oscar hemen taksiden indiğim yere gelmelisin galiba birşey buldum.
Oscar aceleyle masadan kalkıp Aaron'a sonra görüşeceklerini söyleyerek odadan çıktı,bir taksiye atlayıp Klara'nın indiği camları parmaklıklı eski binanın önünde indi,Klara biraz sonra dış kapıyı kapıyı açarak kendisini takip etmesini söyledi,2.katta binanın aksine oldukça lüks bir daireye girdiler,burası Klara'nın evi olmalıydı.Dairenin duvarlarında Pink Floyd posterleri,çeşitli dövme modelleri ve Prag şehrinin çeşitli tabloları vardı.
-Hey Klara burası güvenli mi ?
-Burası benim asıl evim aslında kimse buraya daha önce gelmemişti yani oldukça güvendeyiz.
Klara dairenin ortasında duran yuvarlak masaya oturdu, masanın üstünde barakadan aldıkları silahlar ve New York şehrinin ayrıntılı bir haritası,haritada keçeli kalemle işaretlenmiş bölgeler vardı.
-Şimdi beni dikkatli dinle Oscar,burası benim kristal laboratuvarım, -Klara parmaklarıyla işaretlediği yerleri gösteriyordu. - burası Jody'nin,burası diğer pişirici Ryan'ın ve burası da Tucson'ın son iş yaptığı pişirici Serena'nın kristal laboratuvarı.Burada dikkatini çeken bir yer var mı ?
Oscar haritaya bir göz attı.
-Bunlar sanki eşit uzaklıkta.
-Evet adresleri kalemle birleştirince ortaya bir kare çıkıyor.
Oscar kalemi eline alarak adresleri birleştirdi ortaya simetrik olmasa da simetriğe yakın bir kare çıktı.
-Bundan çıkaracağım sonuç ne Klara ?
-New York'ta sadece 4 kristal pişiricisi yok Oscar,biliyoruz ki Tucson çok titiz davranan bir alıcı,burada da tirizliğini konuşturmuş.Ama bundan sonra nasıl bir sonuç çıkaracağımı açıkcası bende bilemedim.
Oscar haritaya bakarak karenin köşelerinden merkeze çizgiler çekti ve birleşme noktasını işaretledi.
-Adresimiz burası.
-Sen neden bahsediyorsun Oscar ?
-Dediğin gibi Tucson titiz bir manyaksa,malları bu noktalara eşit uzaklıkta,dikkat çekmeyecek bir yerde toplar,yanılmıyorsam teslimatlar pişiricilerden aracı ile alınıp bu noktaya yapılıyor demektir.
-Zekice !
-Gece bu adrese bir bakalım eğer bir şeyler bulursak ben aradığım cevapları bulurum sen ise Tucson adlı manyaktan kurtulursun.
Oscar ve Klara akşam saat 9 a kadar ayrıntılı bir plan yaptılar,ikisi de bu beladan kurtulmaya niyetliydi.
Klara sandalyesinden kalkıp masadaki 9 mm glocku beline soktu,ceplerinede 3 yedek şarjör koydu.Oscar'da eagle marka silahı ve yedek şarjörlerini aldı,ne kadar bu silahı kullanmak istemese de kendini savunmak zorunda kalabilirdi ayrıca lisedeyken babasıyla ava gittiği için silah kullanmayı iyi biliyordu,geri kalan silahları evde bırakmaya karar verdiler.
Dışarı çıktıklarına Klara Ford marka eski model bir Mustang'a yöneldi.
-Onu çalmayacaksın deği mi ?
-Hayır onu zaten çaldım.
Klara bu sözünden sonra gülmeye başladı.
Arabaya bindikten sonra işaretledikleri adrese gittiler,tamda adrese uyan yerde büyük direklerle aydınlatılan eski bir depo ,etrafında açık büyük bir otopark vardı.
-Adresimiz bu olmalı Klara.
Klara otomobili yolun kenarına park etti,etrafta kimse gözükmüyordu.Hızlı adımlarla deponun önüne geldiler,Oscar deponun yanında bulunan merdivenleri işaret etti,merdiven deponun çatısına çıkıyordu merdivenlerden çıkarken altta bir kapı açılma sesi sonra konuşma sesleri duyuldu.Klara fısıldayarak konuşmaya başladı.
-Durma Oscar onları sonra hallederiz.
Çatıya ulaştıklarında deponun içine açılan kapının kilitli olmadığını fark ettiler,Oscar kapıyı yavaşça açarak araladı içeriden ses gelmiyordu,önce Oscar ardından Klara sessizce içeri girdi,içerisi boş ve oldukça büyüktü tam karşılarında bir kapı daha vardı,bu oda karanlık,oldukça soğuk ve sessizdi.
Yavaş adımlarla ilerlemeye başladılar,kapıya yaklaştıklarında uzaktan gelen konuşmalar duydular ama net değildi ve anlaşılmıyordu.
Oscar kapı kolunu yavaşça çevirdi ve açtı,karşılarında uzun bir koridor vardı ve koridorda kimse gözükmüyordu,koridor oldukça uzundu ve ileride sağ ve sola ayrılıyordu,Oscar'ın kapıyı açmasıyla konuşmalar biraz daha net gelmeye başladı ama hala belirsizdi,Oscar dikkatle nereden geldiği belli olmayan konuşmaları dinlemeye başladı ve Tucson kelimesini konuşmalardan seçebildi.
-Artık doğru yerde olduğumuza kesin eminim Klara.

AmneziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin