Beklenmeyen

1.1K 3 1
                                    

22 Eylül sabahı Oscar kaldığı otelde erken bir saatte uyandı,hafıza kaybının elde ettiği bilgilere göre en az 11.günüydü,hazırlanıp Klara'nın evine gitti.Klara hala uyanmamış olacakki kapıyı açmadı,Oscar biraz daha zile bastığında kapı aralandı.Klara uykulu bir ses tonu ile "Oscar" dedi.
Oscar içeri geçti dünkü olaylardan sonra son dakika haberi geçilmemişti,sabah haberlerinde dünkü karmaşadan sık sık bahsedilmesi muhtemeldi.Klara televizyonu açtığında "Ünlü iş adamı Luke Dusty evinde öldürüldü" başlığını gördüler,haberde başka ayrıntı yoktu bu da suçluları tespit edemediklerini gösteriyordu.Bir başka kanalda ise depoda çıkan olayları gösteriyordu,haberde depoda 7 kişinin öldüğü ve suçluların yakalanamadığından bahsediyordu.
-Hey Klara dikkatini bir şey çekti mi ?
-Ne gibi bir şey ?
-Hiç kristalden bahsetmediler ?
Klara oturduğu koltuktan ayağa kalktı.
-Nasıl yani kristaller hala o depoda mı ? polisler onu bulmamış olamazlar ?
-Belki dediğin gibidir belki de sevkiyatı yapmışlardır.
-Belkide gizli bir bölmede filandır.
-Olabilir Klara,ama istersen bir bakalım.
-Polisler Tod yüzünden peşimde,param da bitmek üzere,yani bakmaktan bir zarar gelmez.
Klara bu sözü söylerken Oscar'ın dikkatini duvarda asılı siyah zincire tutturulmuş metal bir para çekmişti.
Klara bunu fark edince parayı duvardan alıp konuşmaya başladı.
-Bu Çek Cumhuriyeti kronu Oscar,yıllar önce Prag'a seyahat etmiştim ve oradan hatıra olarak kalan bir para bu,ama benden sana hatıra olarak bunu takman da hoş olabilirdi.
Klara bu sözünden sonra tebessüm etmişti.
-Peki öyleyse,bu benim için güzel bir hediye Klara.
Oscar siyah zincire bağlanmış metal parayı boynuna astı,bu Klara'dan aldığı ilk hediyeydi.
Yarım saat sonra kahvaltı yapıp evden çıkmışlardı,Klara üstüne tanınmamak için kapşonlu hırka giymişti,hırka kuzu kürkünü andıran ilgi çekici bir hırkaydı.
Aşağı indiklerinde Klara Oscar'a beklemesini söyledi ve koşarak ara sokağa girdi,biraz sonra siyah bir Fiesta ile evin önüne geldi.
-Atla Oscar ,sahibi burada değil işimiz bitince bırakırız,ruhu bile duymaz.
Klara Oscar'ı yine şaşırtmıştı,çok ilginç bir insandı.
Eski depoya yaklaşırken NYPD'nin çektiği sarı polis şeritleri deponun etrafını sarmıştı.Klara deponun önüne park etti ve depoya son girdikleri gibi çatıdan girdiler,içerisi hala soğuk ve sessizdi,kan izleri kurumuş ve her yere dağılmıştı.Depoyu üst kattan başlayarak alt katlara olmak üzere ayrıntıyla aramaya başladılar ama polis her yasal olmayan şeye el koymuş ve almıştı,Henry'nin odasındaki silahlara da NYPD el koymuştu.
En alt kata geldiklerinde garaj kapısının önünde durdular,kapı otoparka açılıyordu.
-Klara,pişirip Tod'a teslim ettiğin kristaller tek seferde ne kadardı ?
-Hmm, haftalık teslimat yapıyorduk tek seferde 12 torba kristali Tod'a teslim ediyordum.Torbalar hassas terazi ile tartılıyordu ve her torba yarım kiloydu.
-Yani 4 pişiriciden ortalama 24 kilo kristal Tod'a teslim ediliyordu,bu demek olur ki Tod bunları teslim alıp araba ile buraya getiriyordu,48 torbayı kapıdan tek tek taşımak yerine bir seferde boşaltıyor olmalılar,hem daha kolay hem de dışarıdan taşırken görülme olasılığı daha az.
-Yani ?
Oscar garaj kapısını göstererek konuşmaya başladı.
-Araç bu kapıdan girip tek seferde bagajdan malları boşaltıyor olmalı yani aradığımız şey burada bir yerde olmalı.
Oscar bulundukları zemin katı inceleyerek ilerlemeye başladı biraz sonra köşede duran ahşap masa dikkatini çekti,masanın çekmecesi vardı ama kilitliydi,Klara asker bıçağı ile kilidi biraz uğraşla açmıştı,çekmece kablolarla doluydu ve kabloların bir ucunda düğme vardı.Klara hiç düşünmeden düğmeye bastı,biraz sonra büyük bir hareketlilik ile zeminde bir rampa oluştu,rampa bir arabanın geçebileceği büyüklükteydi,alınan kristaller burada tutuluyor olmalıydı.Klara ve Oscar rampadan indiklerinde birçok rafın bulunduğu geniş bir odaya indiler,raflarda yaklaşık olarak 4 düzine meth vardı.
-Bu kadar az olması normal mi ?
-Normal Oscar , Jody ve ben ayrılınca işler zarara uğramış olmalı.
-Hadi o zaman Klara torbaları hızlıca arabaya yükleyelim.
Oscar torbaları toplarken Klara arabayı rampaya park etmişti. 48 torba kristali kısa bir sürede Fiesta'ya yüklediler ve depodan ayrıldılar,48 torba azımsanmayacak miktardaydı ama normal zamanda stokta bunun kat kat fazlası olmalıydı.
-Hey Klara elimizdekilerin bize kazandıracağı para ne kadar eder ?
-Tucson satsaydı yaklaşık olarak 1.2 milyon dolar ederdi.
-1.2 milyon mu ?
-Evet ama mallar artık bizim elimizde ,bu kadar malı tek seferde ve iyi fiyata satmamız mümkün değil ayrıca çok riskli belki bu kadar malı 3 ayda bile zor satarız.
Oscar bu durumdan rahatsız olmuştu.
Klara arabayı bir süre sonra ıssız bir sokağa park etti.
-Burası neresi ?
-Benim laboratuvarım Oscar,malları saklamak için başka yer aklıma gelmedi.
Klara arabadan inip eski,garajı olan bir eve yöneldi,cebinden çıkardığı anahtar ile garajın kapısını açtı ve tekrar arabaya binip garaja sürdü,içeride hiç eşya yoktu.
-Laboratuvarıma göz atmak ister misin ?
Oscar başını evet anlamında bir kez salladı.Klara içerideki merdivenlerden alt kata indi,ve içerideki masalarda birçok beherglas,balon tüp,ayırma hunileri,erlen,küçük pişirme fırınları ve soğutma dolapları vardı,duvarlarda gaz maskeleri asılıydı ve ortada büyükçe bir kazan duruyordu.
-Hey Oscar hiç el yapımı bira içtin mi ?
-Hayır,neden ?
Klara kazanın arkasında duran küçük buz dolabından iki tane mat renkli cam şişe çıkardı.
-Klara Rose birasından bir tatmalısın.
Oscar gülerek biranın birini alıp kapağını açtı ve bir yudum aldı.
-Biraz ağır ama gayet güzel,bu kadar şeyi nasıl yapabiliyorsun ?
-Araştırarak Oscar,ayrıca 3 yıl bir pişiricinin yanında çalıştım.
Klara ve Oscar 1 saat sonra arabadaki kristalleri soğutuculara yükleyip evden çıktılar,arabayla sokağın köşesinde dönmeden siyah bir Cadillac önlerini kesti, arkasından ise başka bir Cadillac geldi,arabadan hafif makineli silahlarla 3 adam indi ve silahlarını Fiesta'ya doğrultarak araca yöneldiler,Klara geri kaçmayı düşündü ama çok gitmeden ateş altında kalacaklarını biliyordu.
Adamlar arabanın kapılarını açarak Klara ve Oscar'ı dışarı çıkardı.
-Siz kimsiniz be ?
-Klara Rose sen misin ?
-Evet.
-Sen benimle geliyorsun.
Adam Klara'yı kollarından çekerek öndeki Cadillac'a bindirdi,Oscar ise diğer iki adamın silahlarının namlusunun ucunda dışarıda bekliyordu,arabadan bir erkeğin bağırışları geliyordu.
Yaklaşık 2 dakika sonra Cadillac'ın kapısı açıldı ve içeriden uzun boylu,saçları arkadan bağlanmış ve gözünde bandaj olan bir adam indi,adam elindeki silahı Oscar'a doğrultarak ateş etti,mermi tam Oscar'ın göğsüne gelmişti.
Oscar saniyeler içinde yere yığılmıştı,arabadan Klara'nın bağırışları duyuldu ve onu vuran adamın komutu ile korumalar arabalara binip uzaklaştılar.
Oscar kendinde değil gibiydi göğsünde büyük bir acı hissediyordu,çok geçmeden gözleri yavaş yavaş kapandı.

Siyah Cadillac'ın içinde Oscar'dan aklını alamayan Klara'yı bir bağırış sesi kendine getirdi.
-Yaptıklarının yanına kalacağını sanmıyordun değil mi seni küçük sürtük !
-Nasıl ölmedin bilmiyorum Jody ama bu yaptıklarına pişman olacaksın !
Jody elleriyle Klara'nın çenesini tuttu ve bağırmaya başladı.
-Bu durumda böyle konuşman beni çok etkiledi Klara Rose ! Ama o güzel gözlerini çıkarttığımda böyle konuşabilecek misin merak ediyorum.
Klara'nın içini endişe kaplamıştı, hem Jody intikam için geri gelmişti hem de Oscar'ı vurmuştu.Artık Klara için de bir çıkış yolu kalmamıştı.

AmneziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin