Amnezi

Christian

Klara sabah uyandığında kendini düne göre çok daha iyi hissediyordu,bugün ilk işi olarak Oscar'ın yaşayıp yaşamadığını öğrenmeyi düşünüyordu ama dışarıda bir kere daha rastlarsa onu bu sefer sağ bırakmayacak Jody'nin olduğunu da aklından çıkarmıyordu.Klara Oscar'ı nerede araması gerektiğini bilmiyordu,telefonu kayıp ve Oscar'a ulaşacağı başka bir şeyi yoktu.Biraz düşünerek Oscar'ın cüzdanında gördüğü Grand New York Hotel'in kapı kartı aklına geldi,eğer yaşıyorsa oraya uğramış olabilirdi ya da ondan haberi olan birileri olabilirdi.
Yanına compact marka silahı da alarak evden çıktı yine tanınmamak için kapşonlu bir hırka giymişti,evinin bulunduğu tenha sokaktan caddeye geçtiğinde bir taksiye bindi ve Oscar'ın oteline gitti.
Otelin kapısından girdiğinde Veronica gülümseyerek "size nasıl yardımcı olabilirim bayan ?" dedi.
-Aa Oscar Green son 1 gün içinde buraya uğradı mı ?
-Evet dün öğle saatlerinde otele geldi ve odasından daha çıkmadı.
Vurulan birisi nasıl hastaneye yatmadan direk otele gelebilirdi ? Ama yine de Oscar'ın yaşadığını öğrenince Klara çok sevinmişti.
-Oda numarasını öğrenebilir miyim ?
-37.kat 3708 numara efendim.
-Teşekkürler Bayan...
-Parker efendim Veronica Parker.
-Teşekkürler Bayan Parker.
Klara asansöre bini tarif edilen odanın kapısını tıklattığında kapı çok geçmeden açıldı,kapıyı açan göğüsü sarılmış Oscar'dı.Klara Oscar'ı görünce sevinçle bağırarak sarılmıştı.
-Tanrım yaşıyorsun Oscar,öldün diye çok tedirgin olmuştum ama yaşıyorsun işte.
Oscar'ın sarılmasıyla göğüsündeki yara acımıştı ama sesini çıkarmayıp o da Klara'ya sarıldı.
-Nerelerdeydin Klara ? O adamlar kimdi ?
Klara içeri geçerek anlatmaya başladı,Klara anlattıkça Oscar sinir küpüne dönmeye başlamıştı.
-O lanet orospu çocuğunu gördüğüm yerde öldüreceğim !
Oscar odanın içinde dolanmaya başlamıştı.Klara Oscar'ın toplanmış yatağının üstünde oturarak "ne yapacağız ?" dedi.
-Bilmiyorum onu nerede bulabiliriz ki ?
-Laboratuvarından kaçtığım ve geri döneceğimi bildiği için orada olma ihtimali çok düşük.
-Ama ikinci bir laboratuvardan bahsettin,oranın yerini bilmiyorsun demekki oraya gidebilir.
-Peki orayı nasıl bulacağız ?
-İlk laboratuvardaki işlerin tamamen bitmesini göze alamaz, yani orada elbet birkaç çalışan vardır.
Oscar'ın bu düşünceleri Klara'ya mantıklı gelmişti.Vakit kaybetmeden Jody'den kurtulmak istiyorlardı.
Oscar ve Klara,otelin otoparkında duran Fiesta'ya binerek,Jody'nin laboratuvarına gittiler,aracı arka sokağa park edip laboratuvarı sokağın köşesinden izlemeye başladılar,laboratuvarda hareketlilik yoktu.
Oscar ve Klara'nın üstünde neredeyse bir cephanelik vardı,ikili hızlı adımlarla laboratuvarın kapısına geldiler.
Oscar kapıyı kontrol ettiğinde kapının kilitli olmadığını gördü,yavaşça kapıyı aralarken Klara Oscar'ın omzuna dokundu.
-Sence bir gariplik yok mu ?
-Ne gibi bir gariplik ?
-Böyle bir laboratuvarın kapısı neden kilitli olmaz ?
Klara bu sözü söyledikten sonra Oscar istemsizce kapıyı biraz daha araladı ve arka arkaya hızlıca gelen sesler duyuldu.
-Koş Klara !
Oscar ve Klara sokağın köşesine gelmeden laboratuvar büyük bir gürültü ile havaya uçtu.
Klara ve Oscar patlamanın etkisiyle havaya savrulmuşlardı.
Klara güçlükle ayağa kalkarken Oscar'ın kafasının yaralandığını ve kanadığını gördü.
-İyi misin ?
Oscar güçlükle konuşmaya başladı.
-Hiç olmadığım kadar iyiyim.
Klara yanmakta olan ve yerinde sadece duvarların kaldığı laboratuvara bakmaya başladı.
-Gitsek iyi olacak Oscar,hadi polisler çok geçmeden burada olurlar.
Klara zorlanarak ayağa kalkıp Oscar'ın da kalkmasına yardım etti,Oscar arkada olduğu için deri ceketinin arkası yanmıştı.
Sendeleyerek arabaya bindiklerinde ıssız sokakta insanlar belirmişti,uzaktan patlayan laboratuvara bakıyorlardı.
Klara arabayı evine sürdü,eve geldiklerinde Oscar kanepeye uzanmış Klara ise ilk yardım malzemelerini Oscar'ın başına getirmişti.
-2 günde bu kadar macera sence normal mi ?
-Normal Oscar ama 2 günde bu kadar ölümle burun buruna olmak hiç normal değil.
-Artık sorunlarımız ciddiye binmeye başladı Klara, Jody bizi bulmadan önce bir şekilde onu bulup işini bitirmeliyiz.
Klara onaylarcasına kafasını sallarken bir yandan da ilk yardım çantasından çıkardığı bezle Oscar'ın yaralarını temizliyordu.
-Jody'i tanıdığın kadarıyla bana anlatır mısın Klara ?
Klara Oscar'a bakıp biraz sustuktan sonra konuşmaya başladı.
-Jody de en az Luke Dusty gibi titiz bir adamdır,benim ve diğer pişiricilerin aksine Jody'nin adamları vardır,genelde çok sinirli bir adamdır çok kez Dusty ile işlerinin bozulduğunu duymuştum ama laboratuvarların yerleri belirli bir hizada olduğu için Dusty ona çalışmasına ikna etmiş olmalı, her ne kadar Dusty saygın bir iş adamı olarak bilinse de aynı zamanda çok karanlık bir adamdı.
Oscar düşünmeye başladı,Dusty ölmüştü ama onun için çalışan Jody ölmemişti ve Dusty'nin ölümünün bu kadar basit olması da çok enteresandı.Klara'nın verdiği cevaplar pek dişe dokunur cevaplar değildi Jody'nin izini sürmek şuanlık imkanızdı ve aynı zamanda Oscar'ın geçmişe yönelik araştırmaları da bitmişti uzun süredir ipucu bulamamıştı.
-Biraz viski ister misin Oscar ?
-Ah çok iyi olur Klara.

Saat öğleden sonra ikiyi gösterirken Oscar'ın telefonu çaldı,arayan Aaron'dı.
-Aaron ?
-Hey Oscar acilen laboratuvara gelmen lazım galiba senin hakkında birkaç şey buldum.
-Nasıl yani ? Hemen geliyorum.
Oscar Klara'ya durumu anlattıktan sonra sırtı yanmış deri ceketini çıkarıp Fiesta ile laboratuvara gitti,kapının önündeki güvenlik Oscar'ı Aaron'ın ofisine çıkardı.
-Dostum bu halin ne ?
-Uzun hikaye Aaron,ne buldun ?
-Cüzdanını Oscar.
-Ne ? nerede ?
-Senden kan tahlili aldığım zamanda depoda düşürmüş olmalısın,dikkat çekmemek için senden orada kan alınmıştı,ama cüzdanından başka bir şey bulamadık.
Aaron siyah deri cüzdanı Oscar'a uzattı,Oscar bu cüzdanı da diğer her şey gibi hatırlamıyordu ama açtığında kimlik kartını gördü,içinde bir miktar para,Chicago otobüs kartları,ve bir telefon numarasının yazılı olduğu bir kağıt buldu.
-Onu arayacak mısın ?
-Elbette,elimde bundan başka hiç bir ipucu yok.
Oscar kağıttaki numarayı çevirdi,telefonu oldukça sert sesli bir adam açtı.
-Alo.
-Kiminle görüşüyorum acaba ?
-Ben Christian Near,sen kimsin ?
-Ee ben Oscar Green acaba si...
-Oscar ? seni çok aradım nerelerdeydin ?
-Bir yerlerde buluşma şansımız var mı ? sanırım konuşmamız gerekecek.
- Şu anda müsaitim,seninle tanıştığımız yerde buluşalım.
-Tanıştığımız yer ?
-Hatırlamıyorum deme sakın !
-Mesaj atarsan sevinirim her şeyi anlatacağım.
Oscar telefonu kapadı ve bir taksiye atladı,mesaj gelen adrese geldiğinde oldukça şık bir kafeyle karşılaştı,kafenin girişi çiçeklerle doluydu ve duvarlarda asılı ilginç tablolar vardı.
-Oscar Green demek geldin.
Oscar arkasını döndüğünde uzun boylu,sert görünümlü siyahi bir adamla karşılaştı.
-Sen Christian olmalısın.
-Ne demek bu ? burayı da hatırlayamadın,hafızanı filan mı kaybettin ?
-Tam anlamıyla öyle oldu acaba seninle nasıl tanıştığımı bana anlatır mısın ?
Adam sert yüzünü biraz yumuşattı.
-Tabi benimle gel,her şeyi anlatayım.
Christian bir ara sokağa yöneldi,Oscar da onu takip etti,biraz sonra siyah bir chevrolet kamyonetin yanına geldiler.
-Acaba içeriden çantamı bana verir misin ?
Oscar kamyonetin arka kapısını açıp içeride Chtistian'ın çantasını aradı ama kamyonette çanta filan yoktu.
-Chtistian burada çan....
Oscar sözünü bitiremeden kafasında büyük bir acı hissetti ve ardından yere yığıldı.
Oscar Green gözlerini tekrar açtığında hava kızıllaşmıştı,yerde kamyonete bağlı oturduğunu fark etti,elleri bağlıydı ve en ilginci bir çöldeydi.
-Demek kendine geldin.
bu sözleri söyleyen sert bakışı ile henüz tanışmadığı Christian'dı,ağzında sigara ve elinde bir kürek vardı.
-Bu çöl senin mezarın olacak Oscar Green ! Seni her yerde aradım ama sen kendin ayağıma kadar geldin.
Adam sert yüzüne bıyık altı bir gülüş eklemişti.