Noel sabahı o kadar da iyi değildi çünkü babam geleceğimi bilmiyordu ve o yüzden hiçbir hazırlık yapmamıştı. Ama yine de birlikte çok güzel bir kahvaltı yaptık.
Ceketimi, şapkamı ve eldivenlerimi giyip dışarı çıkmak için hazırlandığımda babam soran gözlerle yanıma geldi.
"Bir yere mi gidiyorsun?" Gülümsedim ve başımı salladım.
"Sadece biraz yürüyüş yapacağım bir saate kalmaz dönerim." Bir süre cebinde bir şey aradı ve daha sonra bana uzattı.
"Özel olarak paketlemedim ama sana bir hediyem var. Yani artık bunu yanında bulundursan iyi edersin." Gülümsedim ve elimdeki yeni iPhone'a baktım.
"Teşekkür ederim baba." Ona sarıldım ve telefonu çantama koydum. "Dediğim gibi fazla kalmam dışarıda, hemen dönerim."
Başını salladı ve beni kapıya kadar götürdükten sonra tekrar içeri girdi. Tekrar evimde olmanın mutluluğu ile hızlı hızlı yürüyüp parka geldim.
Etraftaki ağaçları ve hayvanları izliyordum. Kar yağışı o kadar yavaşlamıştı ki yere düşmeden havada kayboluyorlardı.
Bir banka oturdum ve arkama güzelce yaslandım. Ne kadar huzur dolu bir manzaraydı önümdeki öyle.. Herkes bugün Noel olduğu için ailesi ile birlikte olduğundan parkta kimse yoktu.
Gözlerimi kapattım ve kendimi güzel hayallerin görüntülerine bıraktım. Ama bu kısa sürmüştü.
Yüzümün önünde bir şey olduğunu hissettim ve gözlerimi açtım. Tahmin edin ne vardı? Bir fincan sıcak çikolata!
Gülümseyerek fincanı elime aldım ve Dustin'in arkamdan çıkarak yanıma oturmasını izledim. Büyük bir yudum aldım ve yeniden ona baktım.
"Sen gitmeden önce hiçbir şey söylemediğim için özür dilerim. Çıldırmıştım." Omuz siktim ve elimdekini içmeye devam ettim.
"Bir şey demeni beklemiyordum zaten o yüzden bana özür borçlu değilsin. Bunlar daha çok benim hatam. Evine girmeden ve tüm bunları almadan önce soyadımı söylemeliydim."
"Hayır bunu sır olarak saklamakta haklıydın... Senin yerinde olsam ben de aynısını yapardım. O yüzden sen de bana özür borçlu değilsin." Başımı salladım ve bir yudum daha aldım.
"Babam ile yaşıyorum." dedim çünkü ne düşündüğünü biliyordum. "Senin evinden ayrıldıktan sonra onun yanına gittim ve.. konuşup her şeyi çözdük. Meğersem uzun süredir beni arıyormuş ve annemden boşanmış."
"Görüyorum... Bu gerçekten harika Demi." Bacak bacak üstüne attım ve böylelikle ona daha çok dönebildim.
"Az önce yalan söylediğim için özür dilememe izin vermeyen biri olarak oldukça üzgün görünüyorsun."
"Hayır iyiyim ben." Direk savunmaya geçmesine karşılık güldüm.
"İnsanlar yalan söylediğinde anlarım Dustin... Neler oluyor?" O sıkıntıyla nefes alırken ben sıcak çikolatamı içmeye devam ediyordum.
"Şey... Etrafımda senin olman hoşuma gidiyordu... Evde artık yapayalnız değildim sen varken." Fincanı bankın köşesine koyarken ona bakıp gülümsedim.
Bunu cidden söylemiş miydi?
"İstersen kalabilirim. Ama yine de arada babam ile görüşebilmek istiyorum."
"Gerçekten sırf yalnızlık çekmeyeyim diye benimle New York'a gelip kalır mısın?"
"Yalnızlık nasıl bir his biliyorum. Hiç eğlenceli değil. New Jersey'e sık sık gelip ailelerimizi ziyaret edeceğimizin sözünü verirsen seninle kalırım." Başını salladı ve gülümsedi.
"Anlaştık." Ben de gülümsemesine karşılık verdim ve geri kalan tüm sıcak çikolatayı bir yudumda bitirdim. "Peki bize gelip akşam yemeği yemek ister misin yoksa babanla mı olmak istersin?"
"Umm... Ailen hala beni orada ister mi emin değilim." Güldü.
"Lilly seni çok özlüyor ve ayrıca yeni topuklularına bayıldı." Ben de güldüm. "Ve fotoğraf albümü de harikaydı. Daha önce hiç kimse böyle bir şey vermemişti bana."
"Sen bir fotoğrafçısın ve şu ana kadar hiç kimse senin fotoğraflarını çekip albüm oluşturmadı mı yani?" Başını hayır anlamında iki yana salladı. "O zaman rica ederim."
Elimi tuttu ve birlikte evine doğru yürümeye başladık. Yıllardır sokaklarda yaşamamın ardından tekrar mutlu olduğuma inanamıyordum.
Her şey bir sıcak çikolata ile başladı ve ben New York'da Dustin ile yaşamaya başladığımda da devam edecek.
Yürürken başımı omzuna koydum ve sonunda ne kadar mutlu olduğumu düşünerek kendi kendime gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıcak Çikolata (Demi Lovato/Hayran Kurgu)
FanfictionSıcak çikolatayı kim sevmez ki? Özellikle de soğuk kış günlerinde... Ama bu sıradan içecek nasıl bir insanın hayatını değiştirebilecek kadar önemli hale gelebilir? Kendini sokaklarda bulan bir kızın hayatını yeniden ısıtan bir sıcak çikolatadan b...