22. Bölüm

2.5K 159 18
                                    

Merdivenlerden hızlıca inerken diğer taraftan da bornozumun önünü kapatmaya çalışıyordum. Mutfağa girdiğimde Dustin bana şaşkın bir şekilde baktı.

Bir süre durumu anlayabilmesi için ona dik dik baktım ama işe yaramıyordu. "Sanırım bir şeye kızmışsın." 

Sonunda anladın! 

Masum konuşması beni biraz yumuşatmıştı ama yine de kendimi toparlayıp asıl konunun bu olmadığı gerçeğini kendime hatırlattım. 

"Biliyorsun sana hiç kızgın yüzümü göstermedim ama artık ortaya çıkıyor gibi." Kollarımı birleştirdim ve derin bir nefes alıp kendimi rahatlatmaya çalıştım. "2 gün önce yaptığımız konuşmayı hatırlıyor musun? Hani şu benim odamdaki banyonun bozuk olduğu ve tamir etmesi için birini bulmamız gerektiği konuşma."

"Evet hatırlıyorum... Yaşlı değilim o kadar kolay unutmuyorum."

"Pekala... O zaman söz verdiğin gibi tamirciyi araman gerektiğini hatırlıyor musun?" Konuşmak için ağzını açtı daha sonra sadece başını hayır anlamında iki yana sallamak ile yetindi.

"Unutmuşum." Söyleyişine kıkırdadım ve kendime bir çatal alarak masaya geçtim. "Şimdi birini çağıracağım böylelikle hemen duş alabilirsin."

El salladım ve güldüm. "Zahmet etme seninkini kullandım." Kaşlarını kaldırdığında yeniden suratına bakıp gülmemek için kendimi tuttum ve ağzıma bir lokma attım. "Uzun süre kirli kaldım ve bir gün için bile olsa artık banyo yapmadan yaşayamam."

Başını salladı ve duvara yaslandı. "Yine de arayacağım.. çünkü unutabilirim."

"Ah hah... Az önce yaşlı olmadığını bu yüzden kolay unutmadığını söyleyen adam değil mi bu?" 

Güldü. "Şu sıralar aklımda sadece işim var."

"Tabii ki öyle." dedim ve sonra sesimin yargılayıcı çıkmamış olduğunu umdum. "En azından iyi bir şeyler çekebildin mi?"

"Evet biraz... Bilmiyorum sanırım fotoğrafçılık yeteneklerim azalıyor... Bu beni korkutuyor." Yerimden kalktım ve yanına gittim. "Nedenini bilmiyorum... Eskisi kadar ilgi çekici şeyler çekemiyorum."

"Ne zamandır böyle?" diye sorduğumda bir süre düşündü.

"Birkaç haftadır."

"Yani bu demek oluyor ki hasta olduğun için falan değil... Belki de aklın sürekli başka bir şeydedir."

Omzunu silkti ve "Belki de." dedikten sonra benden uzaklaştı.

"Gidiyorum... Uyumaya... Evet uyumaya, sabah görüşürüz." Başını salladığını gördükten sonra mutfaktan çıktım.

Odama girip kapıyı arkamdan kapatıp yaslandım. Ve bir süredir neden tuttuğumu bilmediğim nefesi bıraktım. Sadece birkaç saniye içinde konuşmalarımız garip bir şekilde rahatsız edici oluyordu.

Dolaptan pijamalarımı alıp giydim ve yatağa uzanıp uyumaya çalıştım.

Noel harikaydı ama daha sonra buraya yeniden geldiğimizde Dustin ile garip anlar yaşamaya başlamıştık. Özellikle de akşamları.. her şey farklıydı ve nedenini bilmiyordum.

Sıcak Çikolata (Demi Lovato/Hayran Kurgu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin