COVENANT OF LOVE(LOUİS TOMLİNSON)

Covenant Of Love -"Please don't tell him, Liam."

Selam :)

Sizden rica ediyorum kitabı önerin arkadaşlar çünkü Harry ve Zayn fanfiction fazlayken diğerlerininki az ve bence böyle olmamalı. :-(

--------------

Yatakta uyuyan Lou ve Lux'un üzerini örtüp gri renk örtüsü olan yatağa oturdum. Otele gireli iki saatten fazla olmuştu ve Lux huysuzlaşıp annesi ile uyumak istemişti. Uçak kendisini de yormuş olacak ki Lou'da uyuya kalmıştı. Şuan için aynı odada kalıyorduk ve iki yatak vardı. Yataklar gri ve çiçek desenliydi. Otel ev gibi olduğundan banyo da yatak odasında ve diğer tarafta ise oturma odası vardı. Baya genişti anlayacağınız. Ekip zaten fazla olduğundan otelin ilk iki katı ekibe yani bize özel tutulmuştu. 

Çalan telefonum ile hızla çantama ilerleyip açtım. Ama Lou uyanmıştı bile zil sesine. Üzgünüm işareti yapıp ekrana bakmadan açtığım telefonu dinledim.

"Milena?"

Ses Liam'a aitti. 

Lou bana gülümseyip tekrar uzanırken oturma odasına doğru ilerledim.

"Efendim?"

"Ne yapıyorsun bakalım?"

"Lou ve Lux uyuyor bende oturuyordum. Ya sen? Fanlar otel girişinde baya yordu sizi."

Kahkaha attı. Türkiye'ye ilk defa geldiklerinden fanlar baya sevinmişti.

"Buraya gelmek iyi oldu bence. Biliyorsun daha önce hiç gelmemiştik. Konsere de daha iki gün var. Fanlar baya sabırsızlar."

Onu onayladım.

"Pekala aslında seni arama sebebim bir şey konuşmak istememdi. Müsaitsen eğer odama gelebilir misin? Yani ben gelirdim ama Lou ve Lux uyuyormuş, onu da geçtim zaten konuşmak istediğim konu için yalnız kalsak iyi olur."

Kalbim hızlanırken bir şeyi yanlış mı yaptığımı düşünüyordum.

"Ben bir şey mi yaptım?"

"Yo hayır. Öyle bir şey değil sakin ol."

"Peki, oda numaran kaç?"

İçim yinede huzursuzdu.

"Hemen karşınızdaki oda.Hatta kapım açık şuan senin çıkmanı bekliyorum."

Direk kapıya yöneldim ve açtım. Karşı kapıya yaslanmıştı ve beni görünce gülümseyip telefonu kapattı. Bende telefonu kapatıp cebime koyduktan sonra gülümseyip ilerledim. Odasına girdiğimde kapıyı kapatıp koltuğu işaret etti. Kendisi de yatağın üstüne oturdu.

"Bir şey içmek ister misin?"

İçimdeki merak duygusu kendini fazla belli ederken kafamı olumsuz anlamda salladım. Yine de beni dinlemeyip ayağa kalktı ve mini buz dolabından iki kola çıkardı. Birisini bana uzattığında konuya çabuk geçmek adına aldım.

"Teşekkürler."

Kolasını açıp yudumladı. Daha sonra yanındaki masaya bıraktı ve gözlerini bana dikti.

"Pekala, soracağım şey için henüz fazla samimi olmayabiliriz ama yine de merak ediyorum."

Kalbim artık atmayıp maraton koşarken "Sor lütfen." dedim.

İçimden ne olur Louis'e olan ilgimi sormasın diye de dua ediyordum.

"Louis'e karşı..."

Sözü bitmeden yerimden fırlamıştım bile. Korkum o kadar fazlaydı ki. Yani her fan onlara aşıktı ama bana bunu direk sorduğuna göre bunun fan aşkından büyük olduğunu anlamış olmalıydı. Bu kadar mı çok belli ediyordum yani?