Covenant of Love -"Apple Juice"

65 9 2
                                    

Selam 😆

Ya ben ilk bölümleri okuyayım dedim bir baktım karakterin ismini ilk Melina yazmış sonradan Milena'ya çekmişim asdfg

Ne biçim bir düşünce sistemim varsa karakter ismini bile unutmuşum. Ama sizde hiç söylemediniz yahu :-) Neyse iki isimde hoş bence ben karışık kullanayım yine. Ya da siz ikisinden hangisini sevdiyseniz yazın onu kullanayım :-)

Birde akışı beğenip beğenmediğinizi yazsanız da bende ona göre bir yön versem ha?

----------------

Kapıya yaslanmış hala Liam'ın dediğini düşünürken Lou kucağında Lux ile göründü. Yüzü telaşlıydı.

"Melina, bir an valiz bile almadan gittin sandım."

Mutlu olduğumdan ilerleyip Lux'u kucağından aldım ve öpücükler kondurarak koltuğa ilerleyip oturdum. Lou' da karşımdaki koltuğa oturmuştu.

"Odadan çıkarken kart almayı unutmuşum dışarıda kalınca terasa çıkayım dedim."

Lux sargılı olan kolumla uğraşırken cidden tatlı duruyordu.

"Aklıma gelmişti zaten. Liam'a vereyim dedim kartı. Bak Paul'un sana karşı olan nefretini anlamıyorum. Sadece onu fazla takma. Zaten çocuklar tepki verince yönetim bir süreliğine gönderdi onu. Gitme düşüncesi aklından geçmesin bile ki çocuklar izin de vermezler."

Lou cidden iyiydi. Umarım tur sonunda onunla çok samimi iki arkadaş olmuş olurduk.

"Teşekkürler Lou, beni korudun."

Sonuçta odadayken Paul'a tepki vermişti.

Kıkırdayıp ayağa kalktı. 

"İçecek bir şeyler alalım. Sonra da uyuruz zaten geç oldu. Lux'un uyku saati çoktan geçti."

Onu onaylarken bir yandan da saate bakıyordum. Saat on olmuştu ve bir bebek için cidden geçti. Elinde elma suyu ile gelen Lou kahkaha atarak küçük kutulardan birisini bana diğerini de Lux'a uzattı. 

"Ne oldu?"

Bir süre kahkaha atmaya devam ettikten sonra "Harry geldi aklıma. Elma suyunu gördüğünde Lux'dan bile daha bebek oluyor." dedi.

Söylediğine bende kıkırdarken elma suyunu sevmekte haklı olduğunu düşünüyordum Harry'nin. Cidden mükemmel bir içecekti.

Aklına bir şey gelmiş gibi kaşlarını çattı ve sonrasında "Ona da götürsek sevinir aslında." dedi. 

"Götürmemi ister misin?"

Uzanıp kucağımdaki Lux'un eline meyve suyunu tutuşturdu.

"Tatlım, Harry'e meyve suyu götürmeye ne dersin?"

Lux kafasını olumlu anlamda salladı.

"O zaman siz meyve suyu götürün bende kısa bir duş alayım ha?"

Lou'yu onaylayıp tek elimle tuttuğum Lux'u daha da sıkı tuttum ve ayağa kalktım. Diğer kolumu kullanamadığımdan cebime oda kartını tıkıştırmama yardım eden Lou'ya gülümsedim.

"Odası koridorun sonundaki oda. Sağ taraftaki Harry'nin ama odasında yoksa hemen karşısındaki Niall'ın odasındadır." 

Kapıyı açıp dışarı çıkmamıza yardım etti ve el sallayıp kapattı. Elma suyuna bakan Lux'a gülümseyerek koridorun sonundaki odaya doğru ilerledim. Kapının önüne gelmiştik ki Louis'in sesi ile durdum.

"Lux?"

Arkamı dönüp ona baktığımda biraz daha iyi gibiydi. Sanırım terasta durmaktan yorulup odasına geçmek üzereydi.

Lux elindeki meyve suyunu sallayıp bebekçe bir şeyler mırıldanırken onun bu haline kıkırdayan Louis kucağıma uzanıp Lux'u aldı. 

"Bu meyve suyu da ne?"

Cevap vermem gerekiyordu. Tabii onun mükemmel gülümsemesinden kendimi soyutlayabilirsem ki nihayet bunu becerdiğimde "Harry'ye elma suyu götürecektik." dedim.

Tekrar kıkırdarken cebinden oda anahtarı çıkarıp hemen sağımdaki odayı açtı. Demek ki onun odası buradaydı. Lux'u bana uzattığında kucağıma aldım ve merakla ona baktım. Valizin küçük cebinden bir ip çıkarıp Lux'un elindeki meyve suyuna uzandı ve alıp çevresini ip ile doladı. 

"Pekala gelin şimdi?"

Meyve suyunu Harry'nin odasının önüne koyup etrafına baktı ve Harry'nin bizi göremeyeceği bir alanı işaret etti. Biz odanın kapısını net görebilirdik oradan. Yapmak istediğini anladığımda kıkırdayıp oraya ilerledim. Louis'te ipe dolanmış meyve suyunu son kez kontrol edip kapıyı çaldı ve hızla yanımıza geldi. Lux merakla odanın kapısına bakarken Louis kıkırdamasını durdurmaya çalışıyordu. Bende tabii ki onu seyretmekle meşguldüm. Biraz sonra Harry kapıyı açtığında Niall'da yanındaydı. Etrafı tarayıp meyve suyunu görünce Niall kahkaha atarken Harry elini ensesine götürdü. Louis'in eli ağzına kapanmış gülmemeye çalışıyordu. Benim ağzıma kapayacak bir elim bile yoktu. Tek elim zaten sargıdaydı diğerinde ise Lux vardı. Lux heyecanla onları izlerken sonunda Harry meyve suyuna doğru eğildi. Louis ise aynı anda ipi çektiğinden meyve suyu uzaklaşmıştı. Niall bu duruma yüksek sesle kahkaha atarken ben artık kendimi çok fazla zor tutuyordum. Harry tekrar uzanmayı denediğinde Louis yine çekti ve bu sefer Harry'nin kaşları çatılıp etrafı taradı. Ama biz onun yüz halinden dolayı dayanamayıp kahkaha atmaya başlamıştık bile.

"Harold, suratın fazla komik haha"

Harry hariç herkes kahkaha atarken o dudak büzüp yerdeki elma suyunu aldı. Etrafındaki ipi açarken bir yandan da Louis'e ters bakışlar atıyordu.

"Loueh sen tam bir delisin."

Ve sonra meyve suyunu açıp içti. Niall tekrar kahkaha atıp bana doğru geldi ve Lux'u kucağımdan aldı. Bir yandan iyi olmuştu çünkü tek kol ile taşımak yormaya başlamıştı.

"Lou yolladı bunu değil mi?"

Harry'i kafamla onaylayıp gülümsedim.

"Ah sürekli bunu yapıyorlar Melina, ne var yani elma suyu sevmek çok mu saçma?"

Sanırım bunu sürekli yaptıklarından dolayı kırılmaya başlamıştı Harry.

"Ama Lou'nun kötü bir niyeti yoktu sevdiğinden dolayı getirmemi istedi sana."

Daha sonra biraz daha konuştuk ve Lux'un uykusu gelmeye başlayınca izin isteyip odaya ilerledim. Sanırım Louis ile ilk defa ortak bir şey yapmış olmuştuk.

***

Kucağımdaki Lux'un saçını okşayıp Türk Directioner'ların çığlıklarını dinledim. Yüzümde gülümseme oluşurken çocukların introsu verildi ve çocuklar sırasıyla sahneye doğru koştular. Her hayran gibi benimde kalbim boğazımda atarken Louis'in mükemmel sesi duyuldu.

"Merhaba Türkiye!"

-------

Sonu saçma ve kısa oldu ama vaktim yok özür dilerim :-(




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 17, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

COVENANT OF LOVE(LOUİS TOMLİNSON)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin