Zehir Zemberek - 7

15.1K 1.2K 422
                                    

Herkese sevgiler ve kocaman öpücükler ❤

***

Kral, Maskeli Cadıdan haber beklerken bir yandan da nasıl olur da Kara Şövalyeyi ikna ederim diye düşünmekteymiş. Kraliçe, Kralın düşünceli halini görünce üzülmüş ve Kara Şövalye ile kendisi konuşmaya karar vermiş.

Kara Şövalye, karanlık ormandaki şatosunda sinirli bir şekilde dolaşırken Kraliçenin geldiğini haber veren borazanların çaldığını duymuş. Kraliçe şatosuna girdiğinde Kara Şövalye onu bekliyormuş.

"Sana ihtiyacımız var, Kara Şövalye. Bize yardım etmen gerekiyor." Kara Şövalye, Kraliçenin sözü dolaştırmadan konuşması üzerine saygıyla kafasını eğmiş.

"Özür dilerim, Kraliçem ama Maskeli Cadı ile yan yana gelemem." Kraliçe, adamın kararlı siluetine bakarak yumuşak bir şekilde konuşmaya devam etmiş.

"Belki de bunu, Maskeli Cadı ile sorunun ne ise onu çözmek için kullanabilirsin." Kara Şövalye, bu sözler üzerine kaşlarını çatmış. Kraliçenin haklı olabileceğini fark ederek bir süre düşünmüş. Ardından kafasını sallayarak cevap vermiş.

"Pekâlâ, yapacağım."

***

Kaya yemek masasına geri döndüğünde yüzünde anlamsız bir gülümseme vardı. Masadaki herkes ona şüpheli gözlerle bakarken gülümsemesini genişleterek yerine oturdu. Bu hareketinden yaklaşık beş saniye sonra içeriye giren Eren abisini görünce sırıttı.

"Lavabodaki işini halledebildin mi, abiciğim?" Kaya oturduğu sandalyenin arkasında duran Eren'a dönmeden cevap verdi.

"Hallettim, sevgili kardeşim. Halledeceğim başka mevzular da var ama onları yarına saklıyorum." Kaya'nın sesi, bahsettiği başka mevzuların Eren'i tıpkı bir birleşim kümesi gibi kapsayacağını açıkça ortaya koyuyordu.

"Çocuklar, lütfen birbirinizle iyi geçinin." Annelerinin uyarısıyla ona dönerek sevgiyle bakan kardeşlerin eski kavgacı hallerine dönmeleri uzun sürmemişti. Eren abisinin sandalyesine arkadan yaklaşıp, eğilerek kulağına fısıldadı.

"Öpüştünüz mü?" Kaya hiç istifini bozmadan kolunu kaldırıp dirseğini Eren'in karnına geçirdi. Eren acı dolu bir nefes alırken, Kaya yaz günlerinde uyumasına engel olan sinir bozucu bir sivrisineği ezmiş gibi mesuttu.

"Bu çalışmadığım yerden geldi. Daha önce hiç dirseğini kullanmamıştın, Kaya." Eren'in sesi boğuk çıkmıştı. Kaya ona cevap vermek yerine tabağındaki etten bir parça keserek ağzına attı.

"Bundan sonra çalışmadığın yerden daha çok darbe gelecek." Kaya kraliyet mensubu bir prens kadar nazik ve asil görünüyordu. Tabi Eren'a dirsek attığı kısım sayılmazsa. Eren acısına rağmen yerine geçip abisine sırıtarak göz kırptı. Kaya bu çocuk iflah olmaz konulu bir sempozyum düzenleyen bakışlarını kardeşine diktiğinde Merve içeriye girip gülümseyerek Eren'in yanındaki yerine oturdu. Kaya gözlerini kısarak kardeşine sessiz ölüm tehditleri savurdu. Eren daha geniş gülümseyip elini Merve'nin koluna koyduğunda içinde kaynamaya başlayan öfke çoktan taşmıştı.

"Eren!" Bağıran Kaya tüm ailenin dikkatini çekince boğazını temizleyerek halen yüksek olan ama en azından insanların duyma yetilerini olumsuz yönde etkilemeyecek bir sesle konuşmaya devam etti.

"Yarın seninle konuşmam gereken önemli bir konu var. Erkenden ofisime gel!" Eren abisinin söylediklerini duyunca gözleri öyle bir parladı ki, Kaya o an çok büyük bir hata yaptığını ve o noktadan geriye dönüşü olmadığını çok geç de olsa anladı.

"Ah! Anladım! Saçını boyatmak için gideceğin güzellik merkezinin iletişim bilgilerini isteyeceksin, değil mi?" Kaya telaşla, şoka girmiş bir şekilde ona bakan Merve'ye döndü ve kıza, beyni onu bırakıp paralel evrendeki Kaya ile yaşamaya gitmiş gibi bomboş bir ifadeyle bakakaldı. Merve kıkırdarken Kaya beynini yakasından tuttuğu gibi geri getirip yerine oturtarak kardeşine cevap verdi.

Zehir ZemberekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin