Zehir Zemberek - 18

11.5K 1.1K 140
                                    

Herkese sevgiler ve kocaman öpücükler ❤

***

Cadı, arkasında ona hayran kalan bir köy bırakıp Şövalyeye dönmüş.

"Bizi lanetli ormandan geçirebilir misin?"

Şövalye, her ne kadar Cadıdan nefret etse de ülkesi için savaşmak zorunda olduğundan kafasını sallamış. Cadı da kafasını salladıktan sonra Şövalyeye doğru yürümüş. Şövalye sabit gözlerle Cadının ne yapacağını izlemiş. Cadı, adamın tam önünde durarak gözlerine bakmış.

"Kahramanımsın."

Cadının dudaklarından alayla dökülen sözcükler Şövalyeyi, uykusunda rahatsız edilmiş bir ejderha kadar öfkelendirmiş. Cadı yine anlaşılmaz bir şekilde gülümsemiş ve arabasına binmiş.

Maskeli Cadı ve Kara Şövalye böylelikle yeniden yola çıkmışlar.

***

Merve, kalbi küt küt atarken avuç içini göğüs kafesine bastırdı ve gözlerini kapadı. Kaya'nın kükreyerek kapıyı yumruklamasını beklerken heyecanı doruklarda dolaşıyor, usta bir dağcı edasıyla zirveden hiç inmek istemiyordu. Bir süre bekledi, bekledi, bekledi... Ama çıt yoktu. Ne bir böğürme ne bir sinir harbi... Hiçbir şey! Kalbi kulaklarında atan Merve biraz olsun normale döndüğünde kapısını yavaşça açıp göz ucuyla dışarıya baktı. Gördüklerine inanamayınca kapıyı daha fazla açtı. Nihayet sonuna kadar açtığında Kaya'yı duvara yaslanmış, kollarını da göğsünde birleştirmiş olarak yere bakarken buldu. İrkilerek geri çekilecekken adam kafasını kaldırınca ikili göz göze geldiler. Merve aslanın gözlerine bakan ceylan gibi olduğu yerde donakalmıştı. Kaya yavaş ama güçlü adımlarla dibine kadar sokulduğunda nefes almayı bile unutacak durumdaydı. Kaya buğulanmış gözleriyle ona bakıp ellerini kaldırarak şefkatle yanağına dokundu. Yara izi olan tarafa değil, pürüzsüz olan kısma temas etmişti. Merve kalbinin gümbürtüyle çalışması nedeniyle neredeyse başka bir şey duyamayacak seviyeye gelmişti ki Kaya'nın ağzından dökülenleri duydu.

"Merve..." Adamın sesi, en sevgilinin ismini söyleyen bir aşık gibi çıkmıştı. Neredeyse tapınır gibi konuşmuştu. Merve keskin bir nefes aldı.

"Hayalin bile o kadar güzel ki." Ona daha çok yaklaşan ve onu kollarının arasına alan Kaya kadının kokusunu içine çekti. Merve'yi duş kabinin içine ittikten sonra arkasından kapıyı kapatıp kızı duvarlardan birisine yasladı. Vücutları tamamen birbirine yapışıktı ve Merve adamın sert göğsünü kendi göğüslerinde hissetmenin verdiği hazzı hayal dahi edemezdi. İçinden bir ses daha fazlasını istediğini haykırsa da çenesini tutmayı başardı. Hayret!

Kaya kızın bacaklarını hafifçe araladı ve kendi bacağını araya kaydırdı. Bu şekilde adamın dizi kadının en hassas bölgesine çok yakın duruyor, üst bacaklarının iç tarafına olan teması ise Merve'nin dizlerinin titremesine neden oluyordu. Kaya ellerini, kadının gevşeyen bornozunun içine kaydırıp bir göğsünü nazikçe tuttu. Ardından baş parmağıyla hafifçe okşamaya başlayınca Merve'nin ağzından istemsiz bir inilti döküldü. Aynı anda tüm bedenini bir ateş dalgası sarmış, ihtiyacı artmıştı. Neye ihtiyacı olduğundan çok emin değildi ama hemen dibindeki bu adamın o ihtiyacını karşılayabileceğini biliyordu. Kaya gülümseyerek ellerini kızın ellerinin üzerine koydu ve parmaklarını birbirine geçirdi. Yavaşça yukarıya kaldırırken dudaklarına doğru eğilmişti. Ellerini başının tam üstüne sabitleyerek bacağını biraz daha yukarı doğru kaldırdı ve o en hassas noktaya tüy gibi bir dokunuşla temas etti. Aynı anda da dudaklarını kızın dudaklarına kapamıştı. Merve içinde yüzdüğü haz denizinin tadını çıkarırken adamın sıcak dudaklarını, kendi dudaklarında hissetti. Aynı şekilde dilinin teması da nefes kesiciydi. Tam kendinden geçmek üzereyken Kaya dudaklarını boynuna kaydırınca hayata tutunan birkaç savaşçı beyin hücresi de son nefeslerini verdi. Merve de son nefesini vermese iyiydi. Gözlerini yavaşça kapayarak dudaklarını ısırdı. Kaya ise dudaklarıyla onu keşfetmeye devam ediyor, Merve'nin ateşini daha da harlıyordu.

Zehir ZemberekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin