Herkese sevgiler ve kocaman öpücükler ❤
***
Onların masalı da her masalda olduğu gibi kimsenin bilmediği, zamanın henüz ölçülemediği çağlarda, çok uzak diyarlarda, çok büyük, güzel ve mutlu bir ülkede başlamış. Bu ülkenin Kralı o kadar iyiliksever, o kadar merhametli bir insanmış ki, her gün halkını ziyaret eder, onların sorunlarına çözüm bulurmuş.
Kral, Kraliçesini deli gibi sever, aynı sevgiyi halkına da gösterirmiş. Adil bir kralmış ve ülkesine her zaman önem verirmiş. Diğer ülkelerin kralları gibi, kendi sefahati için vergileri yükseltmez, aksine halkının mutlu olması için her şeyi yaparmış. Herkesi tek tek dinler, fakir bir çiftçiyle zengin bir lorda aynı şekilde davranırmış.
Aynı zamanda çok yiğit bir kahramanmış. Savaşlarda en ön saflarda yer alır, ordularını en akılcı şekilde yönetirmiş. Kraliçesinin de yardımıyla, ülkesini her zaman korur ve kollarmış.
***
Merve, Haldun Türkoğlu'nun teklifini neden kabul ettiğini bilmiyordu. Muhtemelen o sıralarda beyni, gün içinde yaşadığı gerilimden dolayı kısa bir şekerleme yapıyordu ve adam da ona iş teklif etmek için tam olarak o anı seçmişti. Ne diyebilirdi ki, adam işini biliyordu. Bu kadar başarılı olmasına şaşmamak gerekti.
Gözlüklerini parmağının ucuyla geriye ittirdi ve vücuduna mükemmel bir şekilde oturan siyah eteğini düzeltti. Hemen ardından derin bir nefes alarak Türkoğlu Holding binasına giriş yaptı. Türkoğlu Holding birçok şirketten oluşuyordu ve her birinin başında Haldun Türkoğlu'nun oğullarından birisi vardı. En büyük Türkoğlu kardeş Yekta, son derece popüler ve kaliteli arabaları kendi fabrikalarında üreten TurkMotors'un başındaydı. Ayrıca diğer ünlü markalara yedek parça üretimi de yapıyorlardı. Onun küçüğü Kaya Gemicilik Şirketi TurkCraft'ı yönetiyordu. Üç numara Duman ar-ge konusunda çığır açan ve teknolojiye öncülük yapan TurkTech'te zekasıyla efsane olmuş bir yöneticiydi. Ve nihayet en küçükleri Eren tüm dünyada bağımsız bir medya kuruluşu olarak hiçbir kuruma ya da devlete hesap vermeyen TurkMedya'yı en üst sıralara taşımakla meşguldü.
Merve'nin sorumlu olacağı şirket, gemi taşımacılığı yapan TurkCraft idi. Bu da demek oluyordu ki Kaya denen o kişiliksiz pislikle birlikte çalışacaktı. Bu konuyu düşünmemeye çalışarak giriş yaptığı binayı incelemeye başladı. Holding oldukça yüksek bir gökdelenin tamamına sahipti ve her yerinden zenginlik akıyordu. İç tasarıma hâkim beyaz mermer ışıltılı, minik taşlarla süslenmişti. Böylelikle bir gökkuşağının içinde yürüyormuş hissi uyandırıyordu. Girişte oldukça büyük bir boşluk vardı ve boşluğun tam ortasındaki oval biçimli masada güler yüzlü danışmanlar oturuyordu. Tavandan sarkan modern tasarımlı avizeler ortamın oldukça şaşalı görünmesine katkıda bulunuyordu.
"Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?" Merve, danışmadaki sevimli kıza bakıp gülümseyince kıza da ona sıcak bir şekilde karşılık verdi.
"Merhaba, TurkCraft şirketine çıkmam gerekiyor ancak nasıl gidebileceğimi bilmiyorum." Merve'nin nazik sesini duyunca gülümseyişini genişleten kız ona kırk yedinci kata çıkması gerektiğini söyledi. Merve teşekkür ederek asansörlere doğru ilerlerken şirketin kırk yedinci katta olmasının hoşuna gittiğini düşündü. Küçüklüğünden bu yana tek sayılara zaafı vardı. Bir şekilde uğurlu olduklarına inanıyordu ve bunun için deli yaftası yemesi gerekse bile onlar için değerdi! Ne yapabilirdi ki, kerataları seviyordu.
Kırk yedinci kata geldiğinde yine olağanüstü bir lüksle karşılaşmak nedense Merve'yi hiç şaşırtmamıştı. Türkoğlu Holding buram buram kalite kokuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zehir Zemberek
RomanceSırlar... Maskeler... Ve bir masal... Merve Öztekin, son moda şık takım elbisesi, yıkılmaz görüntüsü ve taviz vermez tavırlarıyla iş dünyasının dişi afeti. Kaya Türkoğlu, Merve'den ölümüne nefret eden, Türkoğlu Holding'in parlak veliahtlarından biri...