Quanttum: Part 22

298 6 0
                                    

Dedemin tavırları, söylediği sözler babamın da ağırına gitmişti besbelliydi adamın halinden, o yaşına kadar saygısızlık yapmadığı babasına o an da ses etmedi, sadece, baba çocuk arkadaşıyla gelmiş biz eve gidelim sığmayız şimdi buraya yarın yine geliriz dedi, bunun bahane olduğu belliydi, yoksa koca eve 1 yatak fazla sersekte sığardık, annem, babam,ben ve atakan eve vardık, annem sağolsun ben atakanla üniversite okudugum şehirdeyken onla beraberken odamı temizlemiş, ancak yangının izleri yine belliydi boyanması lazımdı odanın, atakanla ben bizim odaya geçtik, annem yatmadan yanımıza geldi elinde o baş belası kitap vardı, kitabı verdi, oğlum odanda bulduk dışındaki sayfası kararmış ama kitap sağlam odanın köşesindeydi dedi, ama içi sağlam garip şekiller arapça yazılar var ne kitabı bu dedi, atakan da ben de şok olduk o yangından çıkması imkansızdı kitabın, hemen kitabı annemin elinden aldım, diyecek hiçbirşey bulamadım, kitap elimde anneme bakarken bir taraftan ne söylesem diye düsünüyordum, o sırada atakan imdadıma yetişti, benim büyük dedemden kalma bir günlük dedi, incelemesi için verdim dedi, ilk defa işe yaradı şerefsiz, nedense kitabı görünce atakan'ın gözleri iyice parlamıştı, zaten olmayan güvenim onun gözlerindeki kitaba karşı olan hayranlığı gördükçe daha da azaldı, yüzüğüne hayran gollumdan farkı yoktu adamın, belki kitap işimize yarardı, onları yok etmek, daha doğrusu öldürmek için daha kuvvetli şeyler olabilirdi içinde, annem iyi geceler diledikten sonra çıktı odadan, biz hemen kitabın içini açıp sayfalarını incelemeye başladık, gayet sağlamdı, bu da onların işimiydi hiçbir zaman öğrenemedim zaten bu kadar eski bir kitabın bu zamana kadar gelmesi de zor birşeydi demek ki birileri kitaba birşey olmasını istemiyordu, dikkatimi çeken şey atakan'ın direk bana bahsettiği sayfayı açmasıydı, kitaba elimi koydum, bilader dedim aklından ne geçiyorsa sonra yap, buraya beni bunlardan kurtarmaya geldik, benim işimi hallet sonra kitabını da al ne yapıcaksan yap, onlara mı katılırsın, namaza mı başlarsın bilmem, ama bu kez beni karıştırma dedim, direk bul şu sayfayı cagırıp öldürelim dedim, şu an korkunc geliyor, ancak zaten hergünü korkunc ve onlarla gecen biri onlardan kurtulmak için her türlü şeyi yapardı zaten, bir taraftan izliyordum atakan'ı kitabı incelerken, 28. sayfayı açtı, şekiller vardı yine büyük bir boy aynası, mumlar, fakat bu sefer hepsinden farklı olarak hepimizin günlük hayatta kullandıgı *** da vardı, atakan kagıtlara sayfadakileri yazmaya başlamıştı, artık onlardan kurtulmayı normal hayatıma, 3 ay önceki mutluluguma dönmeyi dört gözle bekliyorudum.

salona gittim, annemle babamın odalarında uyuduğunu düşünerek, çekmeceden mumları aldım, mutfaktan *** ları aldım, annemin odamdan kaldırdığı boy aynasını tekrardan koliden çıkarıp odama arkaürürken annem kalktı, artık en ufak şeyde iyimiyim diye beni kontrol ediyorlardı, napıyosun oğlum niye uyumadın dedi, artık iyiyim anne, aynamı falan geri koyacağım diyordum iyi olcağımı umarak, böyle bir bahane bulmuştum o anda, tamam da oğlum gece gece derdin neydi dedi, aynamı falan geri asınca daha iyi hissedecegimi söyledim, halbuki hiç alakası yoktu aynalardan korkuyordum halen de korkarım yaşadıklarımdan sonra, tamam oğlum nasıl iyi hissediyorsan öyle yap dedi, iyi geceler diyip yattı tekrardan, bütün malzemeler odamdaydı, yanımda ne kadar güvenmesem de atakan malzemeleri düzenliyordu, aynayı yüzü tavana bakacak şekilde koydu, üzerine mumlardan *** şekli yaptı, isimlerini ikimiz de biliyorduk zaten, kitaptakakileri yazdığı kağıdın yarısını bana verdi, aynı anda okumaya başlayalım dedi, diğer kağıda da yine o sayfadan yazdığı bazı şeyleri mumda yakıp, mutfaktan aldıgım *** larla karıstırıp aynanın üzerine serpecekti, ışık açık kalsın mı dedim, sadece mumun ışık verebileceğini başka türlü başarıya ulaşamayacağımızı söyledi tilki kılıklı, belki de yalan söylüyordu, kendini belki de karanlıkta iyi hissediyordu bilmiyorum, kapattım ışıgı oturdum, bir taraftan yangından kalma siyahlıklara bakıyordum, onları gördükce kendime verdigim cesaret azalıyodu, ama herşeye ragmen iyi şeyler düsünüyordum, onlardan kurtulacaktım, bu düsüncelerle otururken atakan hadi dedi artık başlıyoruz

QuanttumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin