5 sene önce
Deha'nın ağzından
Neden her şey sarpasarar ki bir türlü, düzeldi derken. Mutlu olmak veya gram sevgi hissetmek bu kadar zor mu. Her zaman kin ve nefret mi kusmalıyız şu fani dünyaya. İnsan küçük bir gülümsemeden bile kendine, huzur adına pay çıkaramaz mı? Koca mavi gezegende pislik ve kötülükten başka bir şey yokmu?Nefretin yanında sevgide yaratılmış oysa.. Yoksa hatalı olan kendimizmiydİk.
Kötünün içindeki iyiyi fark edemedik mi?
Bu düşüncelerin arasına dalmışken Mert dürttü yine kolumu. Bu çocuk bir gün beni yalnız, huzurlu pencerenin önünde rahat bırakmayacak anlaşılan. Sınıfımızda, karşıdaki ağacı ve okul bahçesini gösteren pencerenin önünde, hiçbir şey yapmadan düşünmeyi ne kadar sevdiğimi biliyor oysa. Huzurlu olmama katlanamıyor bu velet. 3 sene dir sıra arkadaşım nede olsa, deli deliyi ya huyundan ya suyundan derler ya o hesap işte bizimki. Ama yine de kafa dengi iyi çocuktur arkadaşım, tabi sinirlerimi bozmadığı sürece.'' ne var yine , bi huzur bırakmadın''.
Mert'in dalgın biçimde saçma sapan bir bakışının ardından üst dudağının kıvrıldığını gördüm. Anlaşıldı yine bir şey karıştırmışsın Mert bey, her neyse birazdan anlıycaz.
'' bana diyene bak pinedin kuluçkaya yatmış tavuk gibi pencerenin önüne gerçek dünyadan bi habersin.''
göz devirerek
'' sanki sana ne oluyo hayat benim değil mi, istediğim gibi pinerim sanki gerçek dünyada ne var dostum. ''
Tabi Mert buna daha fazla dayanamayarak ilk önce garip bakıp sinsi sinsi, daha sonra pis bi gülüş patlattı. O sırada yandaki sırayı çekip karşıma oturdu. Gözlerini kısarak bakıyordu. Eliyle çenesini ovup sıkıntılı biçimde siyah gözlerini devirdi. Allah hayır etsin şu halini, normalde böyle bi insan değildir ama.
'' Deha niye böyle davranıyorsun''haydaa ne varmış lan benim halimde, pencerenin önünde oturmaktamı suç oldu şimdi. Bunların hepsi manyadı son dönemde, işleri güçleri Deha.
'' Ne var lan benim halimde çık git huzurlu ortamımı bozma, yine saçmalamaya başladın.''
Gözlerini devirerek kafasını sağ tarafa çevirdi. Derin bir iç çekip yüreğinde hissettiği garip bir boşlukla Mert'e dönüp konuşacağı esnada garip bir mide bulantısı eşliğinde, yerinde sarsılmaya başladı. Kafası allak bullak olmuştu.
ahh! başım niye birden tuttu şimdi. Afff midemm. Ölüyorum lan . Dayanamıyorum bu acıya . Yer mi kayıyor , deprem mi oluyor. Kurtarın beni burdan, neden sesim dışarı çıkmıyo, nefes alamıyorum. Gırtlağımı sıkıyor biri. Mert, kafayımı yedin , bana bakmayı bırak kaçalım burdan Mert niye hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorsun, Mert duymuyomusun ,ruhum daralıyor. Bu kahkaha da ne ? Mert bu bir şakaysa ümüğünü sıkarım senin, hareket edemiyorum. Ellerim uyuşuyor, ne oluyor lan bana.
Hiç kimse fark etmiyor mu, kafayımı yediniz siz. Nefes alamıyorum. Kafam çok acıyor. Mert duvarlar yıkılacak kaçsana ne bekliyorsun. Mert niye garip garip bakıyorsun bana. Duymuyor musun lan beni. Allah' ım uzuvlarımı hareket ettiremiyorum. Niye kararmaya başladı sınıf, Mert duvar yıkılacak kaç hocaları çağır. Mert yardım et ölüyorum, nefes alamıyorum. Yine o kahkaha, korkmaya başladım. Mert heryer karardı seni göremiyorum. Oğlum nereye gittin duymuyormusun cevap ver. Bak nefes alamıyorum.
Mert heryer karanlık hareket edemiyorum kafayı yicem, Mert korkuyorum!
Gözlerimin kapanmaya başladığını hissediyorum, sıradan düştüğüm zaman, gözlerim kapanmadan önce tek hatırladığım zifiri karanlıktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgemdeki Yansımam
Mystery / ThrillerBazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin.... Korkarak mı yaşamak daha iyi yoksa ufak bir cesaretle yaşamını tekrardan yazmak mı... Yoksa sadece kendini güçlü zannedip umursamadan devam etmek mi... Hayır hayır! Yoksa kendini kandırmak...