bölüm 23

1.7K 74 1
                                    

Bölüm 23

Arkadaşlar geciktiğinin farkındayım ama kafamı toplayamıyordum. Özür dilerim. Gerçekten üzgünüm. Siz yinele yorum ve vote sayısını artırın. Son bir bölümümüz kaldı. Aşkımlar bebeğimler canımlar sizi seviyorum. 24. bölüm final!

Beni belimden kavrayıp koltuğa yatırdı. Elini tuttum.

“justin insanlar ölürken beyaz bir ışık görürmüş sanırım ben o ışığı görüyorum.” gözlerimi önümde herhangi bir noktaya sabitleyerek konuştum.

“seni asla bırakmayacağım. Gitmene izin vermeyeceğim. “ romantik sözleri karşısında tüm odunluğumla cevap verdim.

“kadere hiç kimse karşı gelemez. Bunu değiştiremezsin.” başını öne eğerek cevap verdi.

“seni seviyorum tanrım lütfen onu bana bağışla.” kendi kendine söylenip tanrıya dua ederken sinirle konuştum.

“ölmüyorum sakin ol. Şaka yaptım. Bu kadar endişeleneceğini bilmiyordum.” elleri ile yüzünü kapattı ve derin nefesler aldı. Sırtını okşadım.

“seni asla bırakmayacağım.” kafasını saçlarıma  gömdü ve kokumu içine çekti.

“sende beni bağlayan bir şeyler var. Senin canını yakıyorum canımı yakıyorsun ama yine de sensiz olmuyor. Yapamıyorum.” ellerime saçlarına atıp karıştırdım.

“bazen çok sinir bozucu olabiliyorsun. Bunun hesabını iyileştiğinde soracağım” ellerimi hızla saçlarımdan çekip kucağımda birleştirdim. Ondan uzaklaşmama izin vermeyerek beni kendine çekti ve omzuna yatırdı. Yanağına masum bir öpücük bıraktım.

“seni seviyorum.” gözlerini kapattı ve ellerini omzumda sabitledi. Ardından onun kokusuyla uykuya daldım. Sabah küçük bir öpücükle gözlerimi araladım.

“gidiyorum.” gözlerimi ovuşturarak kalktım.

“nereye justin?” bana yaklaşıp cevapladı.

“tahsilat bizim depoda olacak. Sen gelmiyorsun. Biraz dinlen. Çok yorgunsun.” son kez masum bir öpücük bıraktıktan sonra gidişini izledim.

justin in ağzından

 İçeri girdim ve paula nın yanına oturdum.

“sonunda gelebildin evlat” iğnelemesine kulak asmadım. Sessiz kalıp silahlara göz attım.

“winona ile aranızda geçenleri biliyorum. “ tüm dikkatimi ona verdim.

“kim anlattı sana bunları?” gözlerini üzerimde sabitleyerek konuştu.

“dün sabah hasta hanede winona dan dan öğrendim. “ sinirimi kontrol etmeyi denedim.

“biz bu meseleyi hallettik.” kaşlarını çattı ve tükürüklerini havaya saçarak konuştu.

“o kız farklı şeyler biliyor justin. Çok tehlikeli.” ellerimi saçlarımın arasına atıp çekiştirdim.

“söyleyeceğim şu ki kendine dikkat et” son söylediklerinin etkisiyle vücuduma dağılan şok dalgasını umursamayıp ona döndüm.

“sen ne demek istiyorsun?” yeniden tekrar etti.

“farklı bir amacı var ve senin üzerinden oynuyor.” başımı çevirip yan tarafa baktığımda yaklaşan David i görmem çok zor olmadı. Sallanarak gelip karşıdaki sandalyeye oturdu.

“tahsilat için buradayız.” bakışlarımı onda sabitledim.

“para nerede?” adamlarına işaret verdi ve parayı alıp saydım.

“para tamam.” paulaya onayı verdim ve silahlara doğru yürüdüm. David de aynı şekilde silahları kontrol edip emin olduktan sonra elini uzattı.

“tahsilat tamamlandı.” elini sıkıp parayı aldım ve pualaya uzattım. Elini omzuma koydu ve arabasına doğru yürüdü. Arabama doğru yürüdüm ve evime doğru sürdüm. Aşağı kata indim ve bilardo masasına oturup sopayı elime aldım. Beni rahatlatıyordu. Çalan telefonumla birlikte küfürcümü içimde tutamaya bıraktım.

“siktir” winona nın aradığını gördüm ve telefonu elime aldım.

“efendim.” kısılmış sesiyle cevap verdi.

“justin tahsilat nasıldı?” merakla sorduğu soruya cevap verdim.

“hallettik. Bana gel evdeyim.” cevabını beklemeden telefonu kapattım ve toplara odaklandım. Geçen kısa bir süreden sonra kapıyı açtım ve onu içeri aldım. Boynuma doladığı kollarını ittirdim.

“benden ne saklıyorsun?” şaşkınlıkla konuştu.

“hiçbir şey” onu kollarından tutup kendime çektim.

“benden bir şeyler saklıyorsun biliyorum. Martin o gün sana ne anlattı?” başını hayır anlamında iki yana salladı.

“senden bir şey saklamıyorum.” ellerimi daha da sıkılaştırarak konuştum.

“bunu öğrendiğimde seni yaşatmayacağım. Bundan emin olabilirsin. “ onu bıraktım ve kapıdan gelenlere göz attım. Bunlar martin in adamlarıydı. winona yı  bırakıp oraya doğru yürüdüm. Konuşacağım sırada yüzüme yediğim yumrukla geriledim. Yumruk yaptığım elimi hızla adamın suratına indirdim. winona nın artan çığlıklarını bir kenara attım ve ellerimi yakasında birleştirdim. 

“patronun leşini burada arama.” diğer adamın karnıma ardı ardına indirdiği tekmelerle kendimi yerde buldum. Ayağını göğsümün üzerine koydu ve bastırdı.

“sevgilini almaya gelmiştim aldım ve gidiyorum.” kesik nefeslerim arasında winona nın kapıdan çıktığını gördüm ve ayaklandım. Lanet olsun onu kaçırdılar ve ben sadece uzaktan izlemekle yetindim. 

Arkadaşlar bana kızgın olabilirsiniz ama lütfen kararlarıma saygılı olun. sizi çok seviyorum ama farklı önceliklerim var emin olun beklediğinizden istediğinizden düşündüğünüzden çok farklı bir final olacak ve akıllarda kalacak. okuyan yorum yapan voteleyen herkese çok teşekkür ediyorum. Son olarak sizi her şeyden çok seviyorum. Hikayenin ikinci kitabını ise okullar kapandıktan sonra yazacağım. O zaman kadar takip edecek misiniz bilmiyorum ama devam etmeyi düşünüyorum. Öpücükler…

Yasa Dışı(Justin Bieber fan fiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin