bölüm 20

1.7K 80 4
                                    

Bölüm 20

Hala yeni bölüm bekleyen birileri var mı acaba? Diye sormadan edemeyeceğim. Her şeye rağmen yine bölüm yazdım. Bölümleri eskisi gibi yazamıyorum. Çünkü siz eskisi gibi beni seven ve destekleyen okurlarım değilsiniz. Her zaman söylüyorum sizi çok seviyorum. Vote sayısını artırın. Yorum da yazın. Yorum yazarsanız o doğrultuda final ve olaylar konusunda açıklık getireceğim.Ayrıca artık 20. bölüme geldik. Bazı şeyler kesinleşsin istedim. Aklımda farklı şeyler var umarım beğenirsiniz. Okuyan olağan üstü yorumlar yapan destek olan herkese çok teşekkürler...

son olarak içinizdse iyi shop yapan veya vakti varsa video yapabilecek olna var mı? hikaye için lütfen.

winona: sky ferreria

paula: daniel craig

martin:chris hemsworth 

güzel gangster müziği bilenler mesaj atsın multimeida bölümüne koyacağım:)

iyi okumlar:))

Ona şaşkınlıkla bakarken yeniden konuşmaya başladı.

“justin aslında paula nın oğlu. Paula yasak bir ilişki yaşadı. Bu ilişkiden bir oğlu olduğunu öğrendi ve sırf onu tehlikeden uzak tutmak için Hector e verdi. Justin Hector u gerçek babası olarak biliyor. Ama öyle değil. Büyük bir karmaşa ve inanmak çok zor farkındayım ama doğru olan bu!”  söyledikleri karşısında yüzüm şekilden şekille girerken onun yüzü tepkisizdi.

“doğruyu söylediğini nerden bileceğim?” ona sorgular gözlerle baktım.

“inanmak zorundasın. “ ellerimi havaya kaldırıp konuştum.

“justin e ne olacak?” meraklı sorularıma sabırla cevap verdi.

“bunu ona sen söyleyeceksin. Unuttun mu? Sen benim varisimsin!” son söyledikleriyle yeniden içim korkuyla kaplanmıştı.

“ ya benim hakkımda bildiklerin? Onları justin e anlatmayacaksın değil mi?” bunu bilen tek bir kişinin olması bile can yakıyordu. Sırrımı onunla en büyük düşmanımla paylaşamazdım.

“bilmem sence?” benimle oynamasına karşılık olarak tüm küfürlerimi sıraladım.

“sen adi şerefsiz bir piçsin. Senin gibi biriyle aynı havayı soluduğum için kendimden utanıyorum. Pezevenk!”

Ardı ardına sıraladığım küfürlerimi Justin in sesi böldü. Sanırım iğne onun üzerinde fazla etkili olmamış ve uyanmıştı. Tanrım lütfen konuşulanları duymamış olsun!

“martin seni o gün gömdüğüm bok çukurundan çıkıp geldin ve hayatımı mahvediyorsun. “ martin yakasına yapıştıktan sonra tükürüklerini havaya saçarak konuştu.

“o gün bize polise sen ihbar ettin değil mi?” bu sinirle elinden kurtulamayacağımı düşünerek etrafıma bakındım. Fazla yüksek olmayan pencereden aşağı atlamak için hareket edeceğim sırada silahını bana doğrulttu ve ateş etti. Bacağımdaki acıyla olduğum yere çöktüm.

“konuş lan şerefsiz hayatımı bok ettin! Konuş!” sinirle martin e yumruklarını sıralamaya devam ederken olduğum yerden onları izliyor ve bacağımdaki lanet acıyla baş etmeyi deniyordum. Sonunda konuşacak aralık yakaladığında bağırdı.

“ anlatacağım!” justin onu sandalyeye fırlattı ve geri çekildi.

“dökül!” son emrini verdikten sonra martin elinin tersi ile yüzündeki kanları sildi. İçimden ona anlatmaması için dua ederken sinirle haykırdım.

“justin çok acıyor dayanamıyorum.” yeniden gözlerinin rengi değiştiğinde bana yapacakları gözümü korkutmuyordu. Bacağıma doğru yeniden acımasızca ateş etti ve çığlığımın boş odada yankılanıp kulaklarımı doldurmasına sebep oldu.

“tahsilatın olduğunu David in adamlarından öğrendim. O gün sizin çatıştıklarınız polis değil benim adamlarımdı. “ nefes almadan öksürmeye devam ederken justin kendi kendine mırıldandı.

“tahsilatı engellemek için yaptın.” kendi kendine mırıldanırken bana anlattıklarını justin e anlatmadığı için tanrıya şükrettim.

“evet, winona ile aradakileri biliyorum. Birbirinizden nefret ettiğinizi de biliyorum. Bu yüzden sizi birbirinize düşürmek için aynı günde aynı saatte aynı yere çağırdım. Sizi birbirinize düşürmek için. İşte şimdi ölebilirim.” justin sinirle bir sağa bir sola giderken gözlerimi açık tutmak için kendimle savaşıyordum.

“ ve sizi yeniden birbirinize düşürdüm. O gün beni ateşe attığınızda kurtuldum ve buradayım. Bunun intikamını bir şekilde alçağımı ve beni koruyan adamlarımın olduğunu bilmeliydin justin. Senden son kez intikamımı aldım ve huzurla cehennemin dibine yol alabilirim.” justin sinirle tüm kurşunları üzerine boşaltırken bacağımdan akan kanlara baktım. Sonunda tüm şarjörü boşalttı ve cebinden bir mermi daha çıkartı.

“işte bu son” diyerek bana doğrulttu ve gözlerinden akan yaşları sildi. Hiçbir şey söylemeden onu izlemeye devam ediyordum. Bu benim kaderim ve kaderime razıyım.

Yasa Dışı(Justin Bieber fan fiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin