Hayat harikalar diyarı değil. Acıtır Acıtır.
Anne olamayacağim bir defa daha yüzüme çarptı.
Üzüldüm belki biraz ama insanlar da haklı benim gibi biri hiçbirşeyi hakketmez.
Anne olmak kim bilir ne kadar güzel sana ve sevdiğin adama benzeyen bir bebek.
Bana çok uzak bunlar.
Yataktan kalktım ve evi incelemeye başladım.
Güzel bir ev meleğin seçimleri güzel.
Özellikle Pembe çiçekler dikkatimi çekti her yerde pembe bir gül,menekşe var çok güzeller.
Salona geldiğimde burada bembe değildi.
Siyah ve bordo hakim çok güzel heryer bir mimar olduğu her halinden belli.
Melek evi çiziyor dekore ediyor.
Abim de şirketinde ev için uygun olan asansörü tasarlıyor.
Bir mimar bir mühendis aşkı ne kadar güzel...
Sesli bir şekilde düşünüyordum.
Berk olsaydı benim eşimde bir avukat olucaktı.
"Vay demek sevdiğin adam avukat olucakti".
Duyduğum sesle arakamı döndüm. Sahi bu adam kimdi?
Neden abimle bu kadar yakın.
ve bu evde...
Dedemin yanına bugün gitmeliyim diye aklıma not edip adama döndüm.
"Evet " dedim yüzü soldu;
"Aşk kaybetmektir ve sevenler kaybeder tıpkı senin gibi"
"Sen çok mu kaybettin hayırdır" ifadesiz bir şekilde bana yaklaştı çok yakındık ".
Bende kaybettim ama senin gibi göz yaşı dökmedim.
"Çünkü benim benim"
Son sözü söyleyemedi belli ki acı çekmiş.
Ama hiç belli etmiyor.
Acı çeken insanların bazıları çok güçlü olur derler çok doğru.
Abim ve melek geldi.
Melek bir açıklama yapmak istediğini söyledi:
Neydi şimdi bu?Gamze ve Emir sizi buraya neden çağırdık haberiniz yok.
Biliyorum çok kızıcaksınız ama ama sizin evlenmeniz gerek..
Bu söz üzerine deli oldum ne diyordu bu kadın.
Yenge falan dinlemeyeceksin haldeydim.
Emire baktım bana nefretle bakıyordu;Neden bu adamın bakışları kalbimi harekete geçiriyor.
Kim olsa öyle bakardı bana zaten herkez bana nefretle bakmıyor mu?
Sadece bir adamda takılı kaldım diye yapabilecek hiç bir şeyim yok.
Ani bir şekilde koltuktan fırladım ve abime baktım;
Sakın bir daha benim hakkımda karar vermeyin.
Sakın ben yarın akşam izmire dönüyorum haberin olsun.
Gamze kendine gel diye ikaz etti abim.
Ne sanıyordu bu insanlar kendilerini.
Benden sonra Emir de ayağa kalktı; benden önce dışarı çıktı.
Ah kim takıntılı bir kadını ister
Ah Be Gamze kim ister.
Seni Berk bile istemedi.
Evlilik, aşk,huzur,mutlulukbana uzak.
Adamın gözünde bana karşı hep bir nefret vardı.
Neler oluyor neden hayat bu kadar zor.
Zaten adam niyetini belirtti:
Bana ne demişti "Aşk kaybetmektir ve sevenler kaybeder tıpkı senin gibi " aynen öyle aşk kaybetmektir. Pskologlara tehşiş koyacak kadınlarız biz delilik hoşumuza gidiyor.
Psikolog olmak istiyordum lise sıralarında.
Bu söz oradan işte.
Evden çıktım tam bir saattir parkta son ses müzik dinliyorum.
Eskiden de bu parkta müzik dinlerdim.
Ama o zaman eksik değildim.
Yerli yersiz aklıma geliyorsun özlüyorum ne yapacağımı bilemiyorum.
Adın geçiyor Yüreğimin orta yerinden sonrası malum her yer sen kokuyor be "Adam"
Sevmek bazen çok canını yakar ama vazgeçmezsin.
Bu aşk mı bilmiyorum.
Yoksa 17 yaşım mı?
Hani Aşkın yaşı 17'dir ya.
Ahhh ne kadar komik.
Aklım ve kalbim çelişki içinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Bebeğimiz
RomancePapatyaları hep çok sevmiştim. Hâlâ severim. Emire baktığımda elimi tutmuştu. Ben bu bahçedeki tüm papatyalara senin adını vermiştim. Ve ne zaman gelsem buraya onlara hep senden bahsetmiştim. Kirpik uçlarından öpeceğimi söylemiştim onlara. Öpüp saçl...