29.

1.9K 81 4
                                    

Yine gözlerime yenik düşüp uyumuştum.
Emir yatağa kadar taşımıştı beni.
Yalnız sabah uyandığımda bir eksik vardı ki Emir yatakta yoktu.
Hızlıca yerimden kalkıp kapıya doğru koştum.
Evin her yerine baktım yoktu.
İçimi bir korku kapladı beni yalnız bırakıp nereye gidebilir ki.
Bahçeye çıktığımda orada da yoktu.
Bağırdım hiç bir ses duymadım.
Beni bırakıp nereye gitmişti.
Hafiften bir korku sardı beni.
Gerçekten hic bi yerde yoktu adam.
İçeri girdim ama hala bir korku vardı.
Sabahın köründe beni tek başıma bırakıp nereye gitmişti beyefendi.
Sessizce içeri girdim kapıyı sıkıca kapattım.
Televizyon karşına geçip televizyonu açtım.
Ürküyordum.
Bilmediğim bir yerdeydim sonuçta.
Biraz televizyonun sesini açtım.
Çünkü sessizlik beni içine çekecek gibi hissediyordum.
Kaç dakika yada saat geçti bilmiyorum.
Ama kapı tıklandı.
Yavaşça yerimden kalkıp kapıya doğru yürüdüm içimde bir korku vardı..
"Ah be Emir " söylenerek daha çok yaklaştım kapıya.
Ecelin faydası yoktu ki.
"Kimsin" biz türkler böyle insanlardık.
İnsanlara kimsin dediğimizde verilen evet cevabı ile kapıyı açardık.
Ses gelmeyince daha da telaşlanmıştım.
Yanımda ne telefon var ne birşey.
Ve kapıyı açmam için hala çalıyordu.
Kapıyı açmak istemesem de açtım.
Karşımda sırıtan bir adet Emir korktuğu mu bildiği halde beni bu hale sokmuştu.
Ah be adam seni süründüreceğim.
Beyefendi hazretleri sabah enerjik uyanmıştı çok belli elinde üzerinde hala duman çıkan iki ekmek vardı.
Sinirlerim halt safada iken kahkaha atarak içeri girdi.
"Emir seni gebertirim bir daha sakın bana böyle oyun oynama" gerçekten çok korkmuştum.
Onun benim ile birlikte olması bana ayrı bir enerji veriyordu.
"Cidden seni bırakıp gideceğimi mi düşündün " evet öyle düşündüm yalan değil üstelik bu adam bana dün gece evlilik teklifi etmişken.
Bana çocuklarımın annesi ol derken korkmuştum kaybetmekten onun gibi birini kaybetmek istemiyordum.
"Çok korktum Emir seni kaybetmekten sensiz kalmaktan beni bırakmandan çok korktum" korkuyordum deli gibi Emir oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi burnum sızlıyor derler ya insanlar şuan onu yaşıyordum. Elini belime attı beni kendine çekti.
Yavaş yavaş sanki bir bebeği gaz çıkarması için okşar gibi sırtımı okşuyordu.
Bense onun göğsünde başım ağlıyordum.
Benim yüzüm gülsün diye hayatından vazgeçen adamdı Emir beni ne kadar sevdiğini bilsemde onu kaybetmek beni delirtirdi...
Ve ben bu sefer hayata tutunamazdım.
Yarım kalmak ne demekmiş o zaman yarım kalırdım.
"Şşş bir daha ağlamak yok kadın sen gülüyorsun ve ben ortadoğu da çocukların yaşayabileceğine inanıyorum. Ben seni ağlarken tanımadım ki sen o merdivenlerden kahkaha ile çıkıyordun. Ben seni defalarca ağlarken görmüş olabilirim beni sevmediğin zaman bile bir gün bile göz yaşların o adama akarken sana kızmadım.
Ben senin akan bir damla göz yaşın için kendimi parçalara ayırmak istedim. Sen gülerken yeni adım atmayı öğrenen konuştuğunda etrafına neşe saçan bir çocuk olurdum yalnız bir köşede.
Herkes her kadın soğuk nevale derdi ama bir tek sana sıcağım bir tek başını koydun bu omuza bu kalp bir tek senin için defalarca parçalansa bile senin için defalarca ayağa kalktı sen ağlayacak kadın değilsin hadi sil incilerini Gamzem hadi..."
Emirin her sözü beni bin kez daha yerin dibine sokmuştu onunla olmadığım zamanlarda ne kadar da aptal biriymişim.
"Seni seviyorum Emir bak ben ilk kez itiraf ediyorum belki ama yemin ederim sana karşı duygularım var" elini dudaklarımın üstüne koydu
"Biliyorum Gamze o ilk sekreter ile odada iken beni kıskandığını ama benim sekreter ile senin düşündüğün pozisyonda olmadığımızı gördüğün zaman bana aşık olacağını biliyordum. Rumeysa ile ilk dost olduğunuzda biliyordum. Ona beni sevdiğini söylediğini bile biliyordum" aramızda düşman gibi gözüken bir ajan vardı ah be Rümeysa bak gör ikinize de ödeteceğim.
Abi kardeş beni keklediler....








Yeni bölüm hadi iyi okumalar sizi seviyorum...

Bizim Bebeğimiz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin