"Merhaba Kadınım;
İlk olarak sana çok teşekkür etmek istiyorum. Annem seni bana yardım etmem için tuttuğundan beri bana çok iyi davrandın. Yeri geldi oturduk konuştuk, yeri geldi gülüştük. Yeri geldi sen ağladın ben dinledim, yeri geldi bana koşabilmenin nasıl bir şey olduğunu anlattın. Ben senin sayende kendimden daha kötü durumda olanlar olduğunu fark ettim. Bir sandalyeye bağlı yaşamak her şeyin sonu değilmiş. Ama ben seni çok seviyorum be Dilam. Seni sırf o gamzelerini görebilmek için güldürürdüm. Gülümserkenki dudaklarının aldığı şekil beni benden alırdı her seferinde. Seninle terasta içtiğimiz günü hatırlıyorum. Hayatımda ilk defa senin yanında ağlamıştım. Artık yürümek, koşmak istediğimi söylemiştim sana. Sen de bana o kadar dert etmememi yürüyünce de hayatın pek mükemmel olmadığını söyleyip yaşadıklarını anlatmıştın. Gözünden akan yaşı silmiştim. Elimden gelse seni lunaparka götürürüm demiştim. Birlikte pamuk şeker yerdik demiştin. Evet yerdik demiştim. Yüzümün asıldığını görünce yanağıma bir öpücük kondurmuştun. Ertesi gün bize gelirken birsürü pamuk şeker almıştın. Pamukşeker yemiştik seninle o gün. Elim ağzım şeker olunca ufak bir ıslak mendille ağzımı silerken bir yakınlık oluşmuştu aramızda. İkimiz de biraz yaklaşmıştık ve ben seni orada öpmüştüm. Her şey orada başlamıştı. Biz diyebileceğimiz bir ilişki o saniyede başladı. Sana iyileştikten sonra evleneceğimize söz vermiştim. 1 2 ay sonra doktora kontrole gidecektim. İyileşip iyileşemeyeceğim o gün belli olacaktı. Ailecek mutlu ve umutluyduk. Gittiğimizde doktor beni çıkartıp ailemle uzun bir konuşma yapmıştı. Sonra beni aldı içeri. Saatlerce beni motive etmeye çalıştı ama hiçbir şey söylemiyordu iyileşip iyileşemeyeceğim hakkında. Anladığımı fark edince "İyileşemeyeceksin ama bu hayatının sonu değil ve inan senden daha çok acı çeken, sakat olduğu için birçok fırsatı kaçıran insan var" dedi. İyileşemeyeceğimi biliyordum. Ama bunu resmi olarak duymak canımı çok daha fazla yakmıştı. Seni anlattım ona, hayalimdeki düğünü anlattım. Annesinin sen olmasını istediğim hayali çocuklarımı anlattım. "Bunların hiç biri sana engel değil" dedi. Doktordan çıkınca babamla birlikte gidip sana bir yüzük aldık. Sana kötü olduğumu söyledim. Koşarak evime geldin ağlıyordun. Beni terasa çıkarmanı istediğimi hatırlıyorum. Yine içiyorduk. Her şeyi anlattım. Olsun dedin, hala çok seviyorum seni. Bir anda yüzüğü çıkartınca ağlamaya başladın. Boynuma sarıldın. Şu an çocuğumuzu okula hazırlıyorsun. Çok mutlusunuz, mutluyuz. Mutluyuz mutlu olmasına da sana kötü bir haberim var karıcım. Bu gün kontrolüm olduğunu söylemiştim size. Yalan söyledim özür dilerim. Ameliyata giriyorum bu gün. Akciğerlerimde tümörler var ve ben 3 4 yıldır bununla mücadele ediyorum. Doktorum bu ameliyata girmezsem kesin öleceğimi söyledi. Girersem de yaşama şansım %30. Ve ben bu kadar şanslı değilim hayatım. Çocuğumuza iyi bak. Eğer yaşarsam da senden habersiz böyle bir şey yaptığım için beni öldüreceksin zaten. Şaka bir yana senden tek bir isteğim var; çocuğumuza iyi bak. Sen ona hem ana hem de baba olacaksın ömrüm. Senin üzerine de çok fazla yük bırakıyorum üzgünüm. Yaşayacağımı cidden hiç sanmıyorum. Ama ben sizi çok seviyorum sol yanlarım. Kızımızı ve seni çok seviyorum. Birazdan seni alnından öpüp babamın beni almasını bekleyeceğim. Ve kızımızın saçını ben öreceğim bu gün. Şaşıracaksınız, yüzünüzde bir gülümseme oluşacak. Ama bu ilk ve son olacak üzgünüm. Görüşürüz hayatlarım. Görüşürüz sevgilim, görüşürüz meleğim. Beni unutmayın..."
Kadın mektubu zarfına geri koydu ve kızının saçından öptü. Kızı "babam neden burada yatıyor anne" diye sorunca, "Burada canı çok sıkılmış. Bizi de orada bekleyecekmiş" dedi ve göz yaşlarını sildi. Elindeki çiçekleri mezara bıraktı ve toprağı öptü. "Burası da sen kokuyor hayatım. Burası da sen kokuyor" dedikten sonra kızını kucağına alıp babasına el sallamasını ve tekrar geleceğini söylemesini söyledi. Kızı toprağa sarıldı. "Özletme babacım. Rüyama gel arada." dedi. Kadın son bir kez daha toprağa bakıp kızıyla oradan ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkağın Kaleminden
Ficção AdolescenteHayat ölümden beter olduğunda, cinayet hobiye dönüşür.